Eroğlu, masadaki Rum önerilerinin tamamen “almak” üzerinden şekillendiğini ifade ederek “sadece almak Allaha mahsustur. Eğer bir ortaklık kurulacaksa bu; karşılıklı pazarlık ve al-verle olur” dedi.
Derviş Eroğlu bugün Hasan Sungur başkanlığındaki İşverenler Sendikası yönetimini ziyaret ederek 19 Nisan Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve Kıbrıs sorunu bağlamında önümüzdeki dönem olası gelişmeler hakkında bilgi verdi.

SUNGUR: GÜVENİMİZ SONSUZ

Ziyarette ilk sözü alan Sungur, Eroğlu’nu aralarında görmekten duydukları memnuniyeti dile getirerek, “zaten hepimiz yıllardan beridir aynı gemideyiz. Özellikle size güvenimiz sonsuz” dedi.


EROĞLU: BİTİRECEĞİME İNANIYORUM

Sungur’dan sonra söz alan seçimlerin önemli olduğunu belirten Eroğlu, “neden aday olduğumu biliyorsunuz. Yarım kalmış bir iş var. Kısa bir süre içerisine bu sorunu bitireceğime inanıyorum” dedi.
UBP ve DPUG’nin desteklemesinin yanında KKTC’ye inanan ve Türkiye’ni anavatan gören bir çok kişiden de destek aldığını ifade eden Derviş Eroğlu şöyle devam etti:

“2004’TE RUMLARIN HAYIR DEMESİNİ KULLANAMADIK”

“5 yıl daha cumhurbaşkanlığı yapmak benim şöhretimi artırmaz. Hem gelen telkinler hem de dostlardan gelen arzu üzerine aday oldum. İnşallah bu dönem içerisinde de bu sorunu bitirebiliriz. Rumların masada çok aşırı istekleri var. Bu isteklerine baktığınızda anlaşma istemediklerini görüyorsunuz. Zaten anlaşmaya da ihtiyaçları yoktur. Bizde bazı yanlış sözler vardır. İşte, biz anlaşmaya muhtacız deniyor. Sanki Rum’un iki dudağı arasından çıkacak sözlere muhtaçmışız gibi yansıtıyoruz. Ülkedeki bütün sorunları çözümsüzlüğe bağlıyoruz. Geleceğimiz Rum’un iki sözüne bağlı değildir. Ayrıca, ilk defa bu dönemde artık dünya da bize karşı bir sempati, Rumlara karşı da antipati ortaya çıkmaya başlamıştır. KKTC halkı adına BM Genel Sekreterlerinin anlaşma metinlerine Kıbrıs Türk halkı evet dedi. Rum tarafı tümüne hayır dedi. 2004’te Rumlar Annan Planı’na hayır dedikten sonra bizim masaya bir daha oturmamamız gerekirdi. Ama maalesef o zamanki cumhurbaşkanı arkadaşımız Gambari Süreci’ni başlattı. Yani Rumların hayır demesini biz kullanamadık.”

“BAHANELER YARATILDI”

Anastasiadis’in bir anlaşmaya evet demesinin mümkün olmadığına dikkat çeken Eroğlu, karşılıklı pazarlıkların başlayacağı üçüncü safhadan kaçmak için bahaneler yarattığını söyledi.
Esas gerekçesinin Barbaros Hayrettin Paşa sisim araştırma gemisi değil, pazarlıktan kaçmak olduğunu yineleyen Derviş Eroğlu, “son olarak masaya dönmek için, kalkmasına neden olan unsurların değişmesi gerektiğini açıkladı” dedi.
Rum Ulusal Konseyi’nin aldığı son kararda da Kıbrıs Cumhuriyeti’nin evrimleşerek federal devlete döneceğinin belirtildiğini de anımsatan Eroğlu “bu 11 Şubat Ortak Açıklama Metni’ne aykırıdır” diye konuştu.
 
Editör: TE Bilisim