Başbakan Tufan Erhürman, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu(Kıb-Tek) Yönetim Kurulu Başkanı’nın görevden alınması nedeninin ilgili Bakanlık ile uyuşmazlık olduğunu söyledi.  Erhürman, toplu iş sözleşmesinin imzalanmasından Bakanın haberi olmamasının kabul edilmemeyeceğini, bunun hata olduğunu Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hüdaoğlu’nun da kabul ettiğini belirtti.

Başbakan Erhürman, gazeteci Rasıh Reşat, Hüseyin Ekmekçi ve Cenk Mutluyakalı’nın yanısıra BRTK Müdürü Aysu Basri Akter’in ile TAK Müdürü Fehmi Gürdallı’nın da katıldığı,  Damla Soyalp’ın sunduğu Basın Odası programının konuğu oldu.

Başbakan Erhürman, programda Kıb-Tek’teki durumun yanısıra, Türkiye ile imzalanacak mali protokol, kablo ile elektrik, kamu reformu, yerel işgücünün desteklenmesi ve Dome Otel gibi pek çok konusa sorulara yanıt verdi.

“BAKAN’IN TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN İMZALANDIĞINDAN HABERİ YOKTU”

Başbakan Erhürman,  Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanı’nın görevden alınması konusuyla ilgili olarak, Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hüdaoğlu’nun görevden alınması kararının, enerji politikaları, jeneratör alımıyla ilgili olmadığını, jeneratör alımı ile ilgili konunun Merkezi İhale Komisyonu’nda olduğunu kaydetti.  Kurumun özelleştirilmesinin söz konusu dahi olmadığını ifade eden Erhürman, esas sorunun çalışma usulleri konusunda uyuşmazlık olduğunu söyledi.  İlgili Bakanın Yönetim Kurulu Başkanı’nın El-Sen ile top iş sözleşmesi imzaladığından haberi olmadığını, olması gerektiğini söyleyen Erhürman, “Son dönemde temel sıkıntı burada düğümlendi” dedi.

Kıb-Tek’in siyasi sorumluluğunu taşıyan makamın, yani Ekonomi ve Enerji Bakanı’nın,  uyumlu çalışacağı kişilerle çalışması gerektiğini vurgulayan Erhürman, Hüdaoğlu’nun donanım, kişilik veya dürüstlüğüyle ilgili bir sorun olmadığını uyumla ilgili bir sorun olduğunu, bunun somut göstergesinin de toplu iş sözleşmesinin imzalanmasındaki usul olduğunu ifade etti. Erhürman, bu çerçevede Başbakan olarak kendisine bağlı bzı kuurmlarda atamış olduğunu ancak görevden alabileceği kişilerin de olabileceğini söyledi.

Bakanlar Kurulu’nun Hüdaoğlu’nun görevden alınması kararını verdiğini ancak kararın henüz resmi gazetede yayımlanmadığını, kararın kendisi ile sözlü olarak paylaşıldığını kaydeden Erhürman, Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanlığına kimin atanacağı konusunda henüz herhangi bir ismin bulunmadığını söyledi.

Kıb-Tek’te top iş sözleşmesi çalışması yapılmak istediğinin üç ay önce kendisine iletildiğini, kendisinin daha sonra El-Sen ile görüştüğünü, Sendika yetkililerine görüşmede, toplu iş sözleşmesi ile ilgili görüşlerini çok onaylamadığını, doğru bulmadığını söylediğini belirten Erhürman, Kıb-Tek’te toplu iş sözleşmesi ile ilgili takip edilmesi gereken usulün, sözleşmenin ilgili Bakan ile paylaşılmasının ardından imzalanması olduğunu, bu görüşmede muhataplarının da ilgili bakan olduğunu sendika yetkililerine ilettiğini kaydetti.

“HÜDAOĞLU DA YANLIŞ YAPTIĞINI KABUL ETTİ”

 “Toplu iş sözleşmesi imzalandığını ben de bakan gibi imzalandıktan sonra öğrendim” diyen Erhürman, Hüdaoğlu’nun bu usulde yanlış yaptığını kendisinin de söylediğini kaydetti.

Başbakan, Kıb-Tek, Vakıflar İdaresi, ve Kooperatif merkez Bankası yönetim kurulu üyelerinin Hükümet tarafından atandığını, ancak böyle olmaması gerektiğini bunun için çalıştıklarını ifade etti.

“YÖNETİMLE İLGİLİ YENİ DÜZENLEMELER YAPILMALI”

Yapılması gereken şeyin, Vakıf İdaresi, Kooperatif Merkez Bankası, Kıb-Tek’te, profesyonel kişilerin atanmasını ve atanacak kişilerin suç işlemedikten sonra da görevden alınmamasını getirecek düzenlemeler yapılması olduğunu kaydeden Erhürman, bu kişilerin ciddi maaş alacağını çünkü görevleri gereği ciddi rakamlar altına imza atmaları gerektiğini, bugün yönetim kurulu üyelerinin 600 TL maaş ile görev yaptığını kaydetti.

“ELEKTRİK FİYATLARINDA CİDDİ UCUZLAMA KISA SÜREDE MÜMKÜN DEĞİL”

Elektrik fiyatlarıyla ilgili olarak ise Erhürman, fuel oil ile elektrik üretildiği sürece elektriği ciddi şekilde ucuzlatmak ve temiz hale getirmenin mümkün görünmediğini kaydeden Erhürman, bunun ancak orta ve uzun vadede mümkün olabileceğini anlattı.

Personel giderlerinin Kurumda yüksek olduğunu, imzalanan toplu iş sözleşmesi ile bunun biraz daha arttırıldığını belirten Başbakan, personel giderlerinde tasarrufa gidilse dahi, yeni dizeL jenaratörler devreye sokulsa dahi elektrik fiyatlarında fazla anlamlı olmayacağını, fiyatlarda 2-3 kuruş yansıyacağını söyledi.

“ZAMLAR ENGELLENDİ”

Elektrik zammının üzerinden yedi ay geçtiğini, bu zaman zarfında 3-4 kez zam yapılmaması için müdahale ettiklerini ifade eden Erhürman, mümkünse zam yapılmaması ya da minimal düzeyde yapılması için talimat verdiklerini çünkü ekonominin ciddi bir zammı kaldıracak durumda olmadığını vurguladı..

Erhürman, halkın yanısıra, sanayi, tarım ve turizm girdileri açısından zamları mümkün olduğunca aşağıda tutmaya çalışacaklarını ifade etti.

“KIB-TEK’İN ÖZELLEŞTİRİLMESİ TARTIŞILMIYOR”

Kurumun özelleştirilmesi iddiaları üzerine de Başbakan Erhürman, Kurumda üretiminin özelleştirilmesinin hiç tartışılmadığını, iletimde de herhangi bir sorun olmadığını, tahsilatta da oranın dünyada pek çok ülkenin üzerinde seyrettiğini bildirdi.  Erhürman, tahsilatın yüzde 90 seviyelerinde olduğunu, hükümetin görevde olduğu bir yıllık süre içerisinde özelleştirme konusunda da Hükümetten herhangi bir hamle gelmediğini bunun da tutumlarını gösterdiğini kaydetti.

Erhürman, Aksa Elektrik Üretim Santralinin geleceği ile ilgili bir soruya karşılık de şirketin sözleşmesinin dolmasından sonra devam etmek gibi bir iradesi bulunmadığını söyledi.

“ANLAMLI DEĞİŞİKLİK ENTERKONNEKTE SİSTEMLE MÜMKÜN”

Elektrik ücretlerinde anlamlı değişikliğin ancak güneş enerjisinden çok daha fazla faydalanmasını  sağlayacak olan Türkiye ile enterkonnekte sistemle mümkün olacağını kaydeden Erhürman, bunun için de öncelikle fizibilite çalışması yapılması gerektiğini, ilk yapılması gerekenin ise model üzerinde mutabık kalınması olduğunu söyledi.

Enterkonnekte sistemin kurulabilmesi için Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan’ın da üye olduğu Avrupa Enterkonnekte Elektrik Ağı (ENTSO-E)’nin de izin vermesi gerektiğini kaydeden Erhürman, bu sorunun da diplomatik yollardan çözülmesi gerektiğini ifade etti.

Erhürman, bugünkü ekonomik ortamın, enterkonnekte sistemin kurulması gibi büyük yatırımlara olanak tanımadığına, bunun kısa değil uzun vadede gerçekleşebileceğine dikkat çekti.

“MALİ PROTOKOL SOMUT KRİTERLER İÇERMELİ”

Türkiye-KKTC Mali Protokolü görüşmeleriyle ilgili olarak Erhürman, Ankara’da gerçekleştirdiği görüşmelerde mali protokolün siyasi çerçevesini belirlediklerini kaydetti.

Protokollerde, yapılacak reformlara bağlı olarak ayrılan 960 milyon TL’lik reform destek ödeneğinden sadece 2015’de 4 milyon TL alındığını, 2016-2018 döneminde ise herhangi bir pay alınmadığını kaydeden Erhürman, görüşmelerinde, hangi reformun gerçekleşmesi halinde nasıl bir maddi destek verileceğinin netleştirilmesi, bunun için bir iş planı olması gerektiğini kaydetti. Erhürman, Ankara’daki temalsarı sırasında her iki tarafın da protokolden ayni şeyi anlaması gerektiğini anlattığını, belirlemeye çalıştıkları siyasi çerçevenin bu olduğunu söyledi.

TEŞVİKLERDE DE DEĞİŞİKLİK

Protokolün üç yıllık düşünüldüğünü kaydeden Erhürman, turizm alanında teşviklerin, daha kaliteli turist getirilmesi, otellerde daha fazla yerli ürün ve iş gücü kullanılması, KKTC’de ortak yatırımlar, Türkiye’den gelen suyun tarımsal üretimde kullanılacağı göz önünde tutularak şekillendirileceğini kaydetti.

“MALİ PROTOKOLDE SONA GELİNDİ”

Salı-Çarşamba günü Türkiye’den konuyla ilgili heyet geleceğini kaydeden Erhürman, bu çalışmalarda, belirledikleri siyasi çerçevede mali protokolün belli olacağını düşündüğünü söyledi.

Hükümetin gündeminde taşınmaz mal vergileri ve yüksek öğrenime verilen teşviklerle ilgili düzenlemelerin bulunduğunu, Lefkoşa Dereboyu’ndaki bir arsanın taşınmaz mal vergisinin, Karpaz’daki bir arsa ile ayni olduğunu, böyle bir uygulamanın dünyanın hiçbir yerinde görülemeyeceğini vurguladı.  Yüksek öğrenime verilen teşviklerde de kalitenin dikkate alınacağını kaydeden Erhürman, çalışmaların meyvelerini 2-3 ay içerisinde almayı beklediklerini anlattı.

“KAMU REFORMU OLMASI İÇİN BAZI TAŞLAR YERİNDEN OYNAMALI”

Mali Protokollerde yer alan “kamu reformu” ile ilgili, Mecliste görüşülecek olan yasal düzenlemenin Bakanlar Kurulu tarafından Resmi Gazetede yayınlanması için verdildiğini kaydeden Erhürman, kamu reformuyla ilgili düzenlemelerin gerekçeleriyle birlikte tartışılması gerektiğini ifade etti.

Kamu reformu konusunda da reform olması için taşların yerinden oynaması gerektiğini söyleyen Erhürman, süreçte sendikaların görüşlerine de önem verdiklerini ifade etti…

LİMANLARDA KAMU-ÖZEL ORTAKLIĞI

Limanların ve Telekomünikasyon Dairesinin özelleştirilmesi konusundaki soruları da yanıtlayan Erhürman, bu kurumların kamu-özel ortaklığı ile iyileştirilmesinin hükümet programında yer aldığını, bunun protokol açısından bir sıkıntı teşkil etmediğini kaydetti.

Uzmanlık ve sermaye olmadığında kamu-özel ortaklığının en uygun yöntem olduğunu bildiren Erhürman, bunun da özeleştirmenin bir biçimi olduğunu ifade etti.

“HÜKÜMETİN ÖNEMLİ HİZMETLERİ OLDU”

Yol, sağlık hizmetleri, eğitim kalitesi ile ilgili Erhürman, yaşanan ekonomik bunalım nedeniyle Hükümet olarak  yapılanlarını görünür kılamadıklarını, Güzelyurt Hastanesi’nin ikinci etabı için ihaleye çıkıldığını, Güzelyurt Seğlık Merkezinde acil servis kurulduğunu, sağlık merkezlerine ultrasound cihazı alındığını; Lefkoşa Devlet hastanesine adli tıp merkezi ve çocuk yoğun bakım merkezi kurulduğunu ifade etti.

Güzelyurt-Doğancı yolunun kısa sürede tamamlandığını, Girne Lefkoşa yolunun tamiratının yapıldığını kaydeden Erhürman, geçmiş hükümetin gerekli kamulaştırmalar yapılmadan ihaleye çıkılmasından dolayı sorunlar yaşandığını, Doğancı-Lefke yolunun bir mülk sahibinin çıkardığı kamulaştırma sorunundan dolayı tamamlanamadığını belirtti.

Sağlıktaki yatırımların sağlık fonu kullanılarak yapıldığını ancak Ulaştırma alanında Bakanlığın 9 milyon TL’lik bir yatırım bütçesinin bulunduğunu, bundan dolayı Türkiye’nin mali desteğinin altyapı yatırımları için gerekli olduğunu belirten Erhürman, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığının 9 milyon TL’lik yatırım kalemine karşılık, sel ve aşırı  yağışlardan çıkan hasarın 9 milyon TL’nin üzerinde olduğunu belirtti.

Erhürman, “Bizim çıkacağımız hiçbir ihalede kamulaştırma sorunu olmayacak” dedi.

ANKARA İLE SORUN YOK

Hükümetin Ankara ile sorunu bulunup bulunmadığı sorusuna karşı ise Erhürman, bu konuşmaları artık ciddiye almadığını söyledi.

“MAAŞ DESTEĞİ DÜŞÜNCESİNE HERHANGİ BİR BAKANIN OLUMSUZ YAKLAŞIMI YOK”

Özel sektörde yerli çalışanlara 750 TL’lik maaş desteği verilmesi düşüncesiyle ilgili olarak da Erhürman, herhangi bir bakanın olumsuz yaklaşımı olmadığını, ellerinde işverenden yabancı işgücü getirilmesinden toplanan 200 milyonluk bir kaynak bulunduğunu, yerli istihdamın teşvikinde kaynağın en verimli nasıl kullanılabileceğini belirlemeye çalıştıklarını söyledi.

Bir yılda özelde yerli istihdamın genel istihdamda yüzde 22 den 20’ye düştüğünü kaydeden Erhürman, çalışmalarında hangi sektörlere ağırlık verilmesini gerektiğini tespit etmeye çalıştıklarını kaydetti.

Erhürman, Başbakan olarak en çok konuştuğu konunun yerli istihdam ve yerli ürün olduğunu, verilecek desteğin amacına hizmet etmesi halinde 700 değil Bin TL vermeye hazır olduklarını söyledi.

BAZI ÜRÜNLER AĞUSTOSTAKİ SEVİYEDEN YÜZDE 40 DAHA PAHALI

Devlet Planlama Örgütü tarafından hayat pahalılığıyla ilgili çalışma yaptırdığını kaydeden Erhürman, bazı ürünlerin Türk lirasının en çok değer kaybettiği Ağustos’taki fiyatlara göre, her şeyin aşağa doğru seyrettiği bugün bile, Ağustos fiyatından yüzde 40 daha pahalı olduğunu dikkat çekti.

DOME OTEL KARARI BİRKAÇ HAFTAYA

Dome Otel konusunda da Erhürman, verileri iyi değerlendirmek gerektiğini, ancak yaşananlar karşısında biraz daha hızlı hareket etmek gerektiğini gördüğünü, birkaç hafta içerisinde durumun netleşeceğini söyledi.

VAKIFLAR İÇİN KİRA İHALE TÜZÜĞÜ HAZIRLANMASI TALİMATI VERİLDİ

Vakıflar İdaresinin mallarının kiralanması konusunda da Erhürman, kira ihale tüzüğü yapılması talimatını verdiklerini, önceki hükümet tarafından 2017’de 30 Vakıf malın ihalesiz kiralandığını, mevcut hükümetin yatırım sözü ile alınan hiç yatırım yapılmayan mülklerle ilgili pek çok sözleşmeyi fesih ettiğini söyledi.

SELMA EYLEM’İN KONUŞMASI

İki Toplumlu Barış İnisiyatifi tarafından ara bölgede düzenlenen toplantıda Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Selma Eylem’in konuşması hakkında da Erhürman, Eylem’in etkinlikte söylediklerine ne parti başkanı olarak ne de Başbakan olarak hiçbir şekilde katılmadığını ve red ettiğini söyledi. Erhürman, Başbakan olmadığı dönemde de kendisinin aynı görüşleri savunduğunu vurguladı.

Bahse konu etkinlikte yaptığı konuşmada Kıbrıs sorununda çözüm isteniyorsa nereye odaklanması gerektiğini söylediğine işaret eden Erhürman, ancak basın tarafından bu söyledikleri yerine magazin tarafın öne çıkarıldığını söyledi.

CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI

Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda bir soruya karşılık da Erhürman, bu aşamada bu konunun konuşulmasının lüks olduğunu ifade etti.

YÜKSEK ÖĞRENİMDE YARATILAN ALGILAR

Yüksek öğrenimde kötü algıların nasıl ortadan kaldırılacağı sorusu üzerine Erhürman, Nijerya’dan öğrencilerin kötü amaçlı kullanıldığıyla ilgili BBC haberinin yüksek öğrenim kalitesiyle ilgili olmadığını bildirdi.  Erhürman,  18 üniversiteden 6-7 tanesinin Türkiye’deki pek çok üniversiteden daha iyi olduğunu, mevcut üniversitelerin %50’sinin  eğitim kalitesi konusundaysa şüpheleri de bulunduğunu kaydetti.

Haber: İbrahim Diran

Editör: TE Bilisim