Rum siyasi partilerin, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin New York’taki üçlü zirvedeki “tutumunu” eleştirerek, “tavrı ve rolü”nden dolayı endişelerini haklı çıkardığını iddia ettiği bildirildi.

Simerini “Eide Tehlikeli Şekilde Güvenilmez” başlıklı haberinde, Eide’nin, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Ekim sonunda “beşli konferans yapılması, müzakere başlıklarının ayrılması, yol haritası ve yılsonuna kadar anlaşmada” ısrarı karşısında “susarak” destek verdiğini yazdı.

Gazeteye göre, bu durum, Eide’nin “tarafsızlık rolü” ve “Türk çıkarları lehine perde gerisi faaliyetleri” konusunu yeniden gündeme getirdi.

Gazete ayrıca BM Genel Sekreteri’nin görüşme sırasında takındığı tavrın ise Rum Yönetimi’ni “tam manasıyla memnun ederken, Rum siyasi partilerinin endişelerini de dağıttığını” yazdı.

DİSİ, siyasi partilerin, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in New York’ta yapacakları konusunda ortaya koydukları “dayanıksız ve aşırı” endişelerin gerçekleşmediğine dikkat çekti. DİS Basın Sözcüsü Prodromos Prodromu “Şimdi, mümkün olan en kısa zamanda işgale son vermek için uzlaşı mantığında bir anlaşma olanağı var ve ihtimali açık olmaya devam ediyor. Türkiye’nin, özellikle güvenlik, garantiler ve toprak konularında zaruri kararları alma gereği de devam ediyor” dedi.

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu da “takvim ve hakemlik beklentisiyle, umutlarını Mustafa Akıncı’ya bağlayanların umutlarını bulamadığını söyledi. Akıncı’nın tepkisine bakarak BM’nin her iki toplumun memnuniyet dengesini korumak için bir sonraki adımının ne olacağından endişe ediliyor” dedi.

DİKO “çok ileri gitmekle” ve “Türk tezlerinin satıcısı olmakla” suçladığı Eide’nin sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin doğal kaynakların kullanımı ve benzeri “egemenlik hakları” konusunda Türk tezlerini benimseyip, kamuoyu önünde de bunları ifade ettiğini iddia etti. Parti, Eide’nin, son olarak da iki toplumu, çözüm fırsatını kaçırırlarsa de hesap vereceğini söyleyerek tehdit ettiğini” savundu.

DİKO, Anastasiadis’in BM Genel Sekreteri Ban’dan, müzakere prosedürüne daha çok katılması konusunda, garantilerin kaldırılması ve Türk askerinin geri çekilmesini kabul ettirmek için Türkiye’ye baskı yapmasını istemesi gerektiğini öne sürdü.

EDEK Başkanı Marinos Sizopulos da Anastasiadis’in Ban’dan Türk askeri ile Türkiye kökenlilerin geri çekilmesini ve garantilerin kaldırılmasını talep etmesi gerektiğini savundu. “Uygun cevapları alamazsa, uluslar arası konferans toplanmasını istemeli” ifadesini kullanan EDEK, “Eide, bir kere daha perde gerisinde rol oynamaya çalıştı. Birçok kez Türk yanlısı tavır sergiledi ve Türk tezlerini ileri götürmeye çalıştı. Eide, müzakere süreci için tehlikelidir” iddiasında bulundu.

Vatandaşlar İttifakı da Türkiye’nin, ilerleme kaydedilemeyen müzakere başlıklarına müdahil olması gerektiği görüşünü ortaya koydu. Eide’nin de kendisinden önceki arabulucular gibi söylem ve eylemleriyle kışkırttığını ve objektifliğiyle ilgili soru işaretleri yarattığını savunan İttifak “Müzakerelerin bu aşamasında suçlama imalarında bulunulması ve dolaylı yoldan takvim söylemleri ithal edilmesi akıl alır gibi değildir. Kıbrıs Rum tarafı bunu asla kabul etmez. İtibarı zedelendiğinden, geri çağrılıp tarafsız ve objektif biriyle değiştirilse iyi olur” dedi.

Dayanışma Hareketi Başkanı Eleni Theoharus, Anastasiadis’in ortaya konulan tezlerinin çok doğru olduğunu ve doğru bir boyut kattığını savundu. Theoharus, “Başkan, hem AB içerisinde politika değiştirerek Türkiye’ye yaptırım uygulanmasını talep etmeli, hem de BM’den Ankara’nın tezlerinin netleştirilmesini talep etmeli. Eide güvenilmezliğini, Akıncı da Ankara’nın maksimalist davranışlarını sergilediğini kuşkuya yer bırakmayacak şekilde gösterdi” şeklinde devam etti.

Ekologlar Başkanı Yorgos Perdikis “Beşli konferans düzenlenmesi ve ilke anlaşması için bir yol haritası” planlandığının ve Akıncı ile Eide arasında bir koordinasyon olduğunun doğrulandığını iddia etti. Ban Ki Moon’un, müzakerelerdeki zorlukların büyüklüğü konusunda yanlış bilgilendirildiğini ileri süren Perdikis, “Başkan’ın yaptığı bilgilendirmeden sonra Genel Sekreter’in bir daha Eide-Akıncı tuzağına düşmemesini umut ediyoruz” dedi.

ELAM ise diğer partilerden farklı olarak, “Ana sorumlu Türkiye’ye yine dokunulmamışken ve iki bölgeli, iki toplumlu federasyon çözümü taahhüdü ortada dururken, nasıl memnun olabiliriz ki?” görüşünü ortaya koydu.

Alithia ise konuyla ilgili “Bütün Partiler Memnuniyet Belirtiyor” başlıklı haberinde, siyasi partilerin, Cumhurbaşkanı Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in Ban’la görüşmesinden çıkan sonuçtan ve Anastasiadis’in tavrından memnun olduklarını yazdı.
Editör: TE Bilisim