sevgili çocuklarımıza, onları eğitecek ve geleceğe hazırlayacak öğretmenlerimize ve eğitim yuvası olan okullarımıza yöneltmiş bulunmaktayız., Ne yazık ki her yıl olduğu gibi okullarımız bu yeni öğretim yılına da sancılı başlıyor. Milletler mücadelesinin ve özellikle Güney komşumuzla girmiş olduğumuz varlık mücadelesinin her geçen gün arttığı bu dönemde, Milli şuur sahibi, çağdaş bilgi ve becerilerle donanımlı, devletine milli değerlerine, ailesine ve çevresine saygılı bir gençlik yetiştirememenin acısını yaşıyoruz. Yaz-boz tahtası haline getirilmiş içerden ve dışarıdan gelen çeşitli baskılar karşısında şaşkınlık içinde bocalayan Eğitim Bakanlığı, çocuklarımızın çağdaş ve milli bir eğitim ile yetiştirilmesi yerine, günü kurtarma sevdası ile gayrı milli ideoloji sarmalına kapılan Devlet ve Millet düşmanı sendikalara teslim olmuş durumdadır. KKTC Milli Eğitiminin amacı yasasında bellidir. Eğitim Yasası 5. Maddesinde; “Kıbrıs Türk Toplumunun var olma mücadelesinin özünde yatan gerçekleri bilen, mücadele tarihinin bilincine varan ve bu mücadeleye inançla bağlanan manevi ve kültürel değerlerini koruyan ve geliştiren yurdunu ve toplumunu seven Anayurdu Türkiye’ye ve Türk Ulusuna, Öz Yurduna, toplumuna ve ailesine güçlü bağlarla bağlanan, sorumluluklarını bilen ve bu bilinç ve nitelikleri sürekli davranışa dönüştüren, barışçı ancak haklarını korumasını bilen yurttaşlar yetiştirmek” Milli Eğitimin temel amacı olarak açıklanmaktadır. Hal böyle iken ideoloji sarmalına kapılmış sendikaların ve özelde Eğitim Bakanlığının, Genelde ise Hükümetin pasif, teslimiyetçi ve beceriksiz tavırları yüzünden, Eğitim sistemimiz milliğini kaybetmiş, düşünmeyen, üretmeyen, araştırmayan, milli ve ahlaki değerlerine önem vermeyen, tarihini, kimliğini bilmeyen bencil bir insan tipi yetiştiren bir kurum haline gelmiştir. Oysa Atatürk'ün gösterdiği aydınlık hedefler bu değildir. KKTC'de devlet okullarının ihmal edilmişliği ve buna bağlı olarak, özel okulların tercih edilmesine zemin hazırlayan bakanlık aynı zamanda velilerimizin madden soyulmasına da seyirci kalmaktadır. Kayıt parası, kılık kıyafeti, kırtasiye masrafları derken aile bütçelerini sarsan harcamalar velilerimizi canından bezdirmiş durumdadır. Şimdi bunlara okul taşımacılığının getireceği külfeti de ekleyince ailelerin isyan noktasında olmalarına hak vermemek mümkün değildir. Yeniden Doğuş Partisi olarak, istikbalimiz olan çocuklarımızı bekleyen diğer bir tehlikeye de dikkat çekmek istiyoruz; günümüzün en büyük tehlikesi olan uyuşturucu hastalığı ve insanlık düşmanı uyuşturucu satıcılarına karşı etkin bir savaş verileceğine inanmak istiyoruz. Polisimizin bu konudaki hassas ve özverili çalışmalarını yakinen izliyor, başarılarının devamını diliyoruz. Eğitim ve öğretimde reformlara imza atacak olan Yeniden Doğuş Partisi olarak 2017-2018 öğretim yılının öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize ve tüm halkımıza hayırlı ve başarılı geçmesini diliyoruz. Saygılarımızla

M. Ünal Bay

YDP Genel Başkan Yardımcısı.

Editör: TE Bilisim