Cumhurbaşkanımız Sn Akıncı'nın bugün basınımızda da yer alan " 47 yılda çözümlenemeyen sorunların 5 ayda giderildiği" yönündeki açıklaması sürecin nasıl işlemekte olduğuna yönelik bir müddetten beri var olan soru işaretlerimizi daha da artırmıştır.

 

Öyle anlaşılmaktadır ki, çözüm aramakla kendimizi çözüme mahkum kabul eden anlayışın bir sonucu olarak görüşmecilerimiz yıllar içinde biriktirilen ve savunulan haklarımızdan ödün vermek suretiyle ilerleme kaydettikleri düşüncesine hakimdirler.

 

Uzlaşmaya varabilmek için elbette masada bulunan her iki taraf bir şeyler vererek bir şeyler de almak durumundadır. Burada ortaya çıkan soru, biz bir şeyler verirken ne alıyoruz sorusudur.

 

Siyasi eşitliğimizden, eşit egemenliğimizden, Türkiye’nin Garantörlüğünden vazgeçmek suretiyle bir ilerleme sağlanıyorsa bunun adı ilerleme değil gerileme olur.

 

Bir çözüm sonrasında yeniden göç etme tehdidiyle karşı karşıya bulunan halkımıza biçilen gömleğin ne olduğunu halkımızın şimdiden bilmesi şart olmuştur.

 

Kapalı kapılar ardında ve halkımızın bilgisinden uzak yürütülen görüşmelerde bugüne kadar gelinen aşama ile ilgili hem Kıbrıs Türk hem de Kıbrıs Rum halkı bilgilendirilmelidir.

 

Unutulmamalıdır ki, bir çözüm sonrasında bu çözüm içerisinde hayatlarını idame ettirecek olanlar sadece siyasiler değil iki halktır. Olaya dıştan müdahil olanlar bir çözüm sonrasında yine ortadan kaybolacaklar ancak "çözüm" denilen ortamda yaşamlarını sürdürecek olan Kıbrıslı Türk ve Rumlar adadaki Türk askerinin varlığı nedeniyle sürdürdükleri barışçıl yaşam ortamını idame ettirebilecekler mi?

 

Hemen şimdi yanıtlanması gereken soru budur.

 

Kıbrıs Türk halkı yeni bir gelecekte Kıbrıslı Rumlar ile kolkola yürüyebilecekse bunun yolu görüşme safhalarından aşama aşama haberdar edilmeli, elindekini verirken karşılığında ne aldığını şimdiden görebilmelidir.

 

Bu olanağın her iki halka sağlanmaması halinde görüşmecilerin varacağı bir mutabakatı halk onayından geçirmek mümkün olamayacaktır.

 

İmza atmak kolaydır. Mesele o imzanın gereklerini her iki tarafa da yerine getirebilmektir.

 

Kamuoyu ile birlikte görüşmecilerimize bu gerçeği hatırlatmakta fayda görmekteyiz

 

 

SERDAR DENKTAŞ

  Genel Başkan

Editör: TE Bilisim