Bütçe üzerinde ilk sözü alan YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, ülkede meslek liselerine yönelmenin sadece yüzde 25 düzeyinde olduğunu, Avrupa ülkelerinde bu oranın tam ters olduğunu kaydetti.
Arıklı, yakın gelecekte bir çok mesleğin kaybolarak yerine birçok yeni mesleğin geleceğini, bu yönde vizyon konarak geleceğin planlanması gerektiğini, aksi takdirde yakın gelecekte birçok meslek sahibinin, meslekleri ortadan kalkacağı için mesleğini yapamaz hale geleceğini söyledi.
Ülkede 101 bin işçiden sadece 27 binin KKTC vatandaşı olduğunu söyleyen Arıklı, özel sektörün neden yabancı iş gücü tercih ettiğine ilişkin görüşlerini paylaştı.
Sosyal Sigortalar’ın 240 milyon TL borcu bulunduğunu ve 35 bin kişinin Sosyal Sigortalar’dan maaş aldığını kaydeden Arıklı, bu borcun ve kamburun mutlaka halledilmesi gerektiğini, borcun faizinin bütçeye ciddi yük getirdiğini ifade etti.
Asgari ücretin yıllar içinde aşağıya doğru seyrederek 555 dolar seviyesine gerilediğini söyleyen Arıklı, asgari ücretin dövize endeksli hesaplanması gerektiğini kaydetti.
Erhan Arıklı, Sosyal Sigortalar çıkmazdan kurtarılmak isteniyorsa 12 prim 13 maaş uygulamasına formül bulunması gerektiğini, kurumun bu yükün altından kalkamayacağını söyledi. Arıklı, 13. maaşın ayrıca tartışılması gereken bir konu olduğunu ifade etti.  
Ortalama ömrün yakın gelecekte 100 yaşına çıkacağını söyleyen Arıklı, bu dikkate alınarak 60 olan emeklilik yaşı konusunda da yeni bir düzenlemenin tartışılması gerektiğini ifade etti.


CANALTAY: “ENGELLİ REHABİLİTASYON MERKEZİ SAYISI YETERSİZ”

UBP Milletvekili Resmiye Canaltay, engellilerin sorunlarına değinerek, engellilerin kamuya istihdamını düzenleyen yasanın yeterince uygulanmadığını söyledi.
Canaltay, engellilerin eğitiminin ömür boyu sürdüğüne dikkat çekerek, 3 olan 18 yaş üstü engelli rehabilitasyon merkezi sayısının yeterli olmadığını, İskele ve Karpaz bölgesinde en az bir merkezin açılması gerektiğini söyledi. 
Resmiye Canaltay, yerli istihdamı teşvik edecek denetimlerin mutlaka yapılması gerektiğini belirterek, işsiz sayısının her geçen gün arttığına işaret etti ve bunun önleminin alınmasını istedi.
Kadın cinayetlerine değinen Canaltay,  bu cinayetlerin engellenmesinin yollarının aranması gerektiğini ifade etti.
Canaltay, şiddet gören kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesi gerektiğine değinerek, bunların kira yardımı, çocuk başına yardım gibi uygulamalar olabileceğini anlattı.
Kimsesiz çocuklar için sadece Çağlayan’da yuva bulunduğunu, SOS’in belli bir ücret karşılığında barınma sağladığını söyleyen Canaltay, devletin yuva sayılarını artırması gerektiğini kaydetti. Canaltay, bu yuvalardaki çocukların eğitimlerinin sağlanarak, iş sahibi olmalarının sağlanmasının da şart olduğunu söyledi.


TOPAL: “TOPLU SÜNNETLER ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE UYGUN DEĞİL”

HP Milletvekili Hasan Topal, Sosyal Hizmetler Dairesi’nin organize ettiği toplu sünnetlerin hastane, çalışanlar ve çocukların psikolojisi açısından çok uygun olmadığını, daha geniş zamanlara yayılması gerektiğini kaydetti.
Topal, çocuklar ağlarken siyasi oy peşinde ve şov peşinde olanların fotoğraf çektirmeye çalışmasının şova yönelik hoş olmayan tablolar olduğunu, yardımın ulviyeti azalttığını söyledi.
Topal, 20-30 kişinin aynı anda sünnet edilmesi göz önüne bulundurulduğunda aletlerin steril olmasının ayrıca bir anestezi uzmanıyla kaç kişinin sünnet edilebileceğinin düşünülmesi gerektiğini de belirtti.


ÇALUDA: “İŞ GÜVENLİĞİ YANINDA KAYIT DIŞI DENETİMLER DE ÖNEMLİ”

UBP Milletvekili Aytaç Çaluda, Çalışa Bakanlığı’nın toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren, çok geniş kitleye hitap eden bir bakanlık olduğunun altını çizdi.
Çaluda, açlık sınırı 4 bin TL’nin üzerindeyken belirlenen asgari ücretin trajikomik olduğunu söyledi.
Çalışma Dairesi’ne değinen Çaluda, iş kazalarının önlenmesi için yetkili kurullar oluşturularak denetimlerin sıklaştırılması gerektiğini kaydetti. 
Çaluda, mevcut personel sayısıyla iş güvenliği denetimlerinin yapılmasının mümkün olmadığını, iş güvenliği yanında kayıt dışı denetimlerinin de önemli olduğunu vurguladı.
Aytaç Çaluda, geçmiş hükümet döneminde emekli sayısının kademeli olarak yükseltilmesiyle birlikte 2 yılda 3 bin 600 emekli sayısından tasarruf edildiğini, aflar ve kayıt altına almalarla birlikte Sosyal Sigortalar’da bir rahatlama görüldüğünü kaydetti.
Özel sektörde daha çok engelli istihdam edilebilmesi için bir fon oluşturulmasını öneren Çaluda, ülkede 500 civarında engellinin iş beklediğini ifade etti; “Bu şekilde bu çocuklarımızı istihdam ederseniz bu da sizin başarınız olur” dedi.
Aytaç Çaluda, sosyal yardım alan ihtiyaçlı kişilerin yaşadığı sıkıntılara işaret etti ve miktarın yükseltilmesini önerdi.


SANER: “HÜKÜMET PROGRAMINDA KADININ ADI YOK”

UBP Gazimağusa Milletvekili Ersan Saner, UBP döneminde hazırlanan bütçeyle ilgili rahat olunmasını istedi ve kendi bakanlığı döneminde hazırlanan tüzükler hakkında bilgi verdi.
Saner, TDP’nin seçim bildirgesini internet ortamında bulamadığını, dolayısıyla hedeflerini bilemediğini kaydetti. 
Saner, “Hükümet programında kadının adı yok. Kadın kelimesinin k harfi yok. Yorumunu halkıma bırakıyorum” diyerek eleştiride bulundu.
Bakanlığı döneminde yapılan çalışmaları anlatan Saner,  sosyal yardım ve engelli maaşı alanlara aylık elektrik ve su masrafları için 100 TL’lik yardımı az bularak eleştirenlerin bugün bunun üzerine 1 TL’lik dahi artış getirmediklerini kaydetti.   
Sosyal Hizmetler Dairesi Tüzüğü’nün birçok maddesinde düzenleme yaptıklarını kaydeden Saner,  DAÜ’de siyaset yasağının kaldırılmasına yönelik tüzüğün yerine toplumun geniş kesimini ilgilendiren bu tüzüğün geçirilmesine öncelik verilmiş olsaydı bugün Çalışma Bakanı’na teşekkür etmiş olacağını söyledi.
Göreve geldiklerinde Sosyal Sigortalar Dairesi’nin sıkıntılı bir durumda olduğunu ve ciddi ödeme güçlüğü çektiğini söyleyen Saner, 128 milyon TL borcu olan Sosyal Sigortalar’ı bugün bir kuruş borcu olmayan bir kurum haline getirdiklerini ifade etti.
Ocak ayı sonu itibarıyla sigortalı sayısının 103 bine ulaştığını kaydeden Saner, bu sayıyı geriletmemek için de önlemleri aldıklarını kaydetti.
İhtiyat Sandığı’nın güçlü bir kurum olduğunu söyleyen Saner, spekülasyonlara itibar edilmemesi gerektiğini ifade etti.
Asgari ücrete değinen Saner, hükümette oldukları dönemde kendilerini zamlarla ve asgari ücrete yapılan düşük artışlarla eleştiren partilerin, hükümete geldiklerinde eleştirdikleri icraatları kendilerinin yaptıklarını söyledi.


DERYA: “TAŞERONLAŞMA YAŞANIYOR”

CTP Milletvekili Doğuş Derya, ülkede uzun süredir farklı alanlarda taşeronlaşma yaşandığını, bunun sonucunda buralarda istihdam edilen KKTC vatandaşı olmayan insanların istismarının söz konusu olduğu ifade etti.
Taşeronlaşmaya karşı olduğunu söyleyen Derya,  taşeronlaşmanın emek sömürüsünün yoğun olduğu bir yapı olduğunu ileri sürdü.
Derya, taşeron temizlik firmalarında çalışan genellikle yabancı uyruklu kadınların, tacize maruz kaldıklarını söyledi.
Derya, toplumsal hareket sendikacılığının tartışılmasının gündeme alınması gerektiği üzerinde durarak, dünyanın birçok yerinde toplumsal hareket sendikacılığı örnekleri bulunduğunu ifade etti.
Doğuş Derya, kadın kooperatifçiliğinin gelişmesi için atılacak adımlara değinerek, ev içi üretim yapan kadınların da bu kapsama alınarak en azından bir yıl Sosyal Sigorta yatırımlarının devlet tarafından karşılanabileceğini belirtti.
Bazı üniversitelerde özellikle yarı zamanlı öğretim üyelerinin Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı yatırımlarının yapılmadığını söyleyen Derya, bunun önleminin alınması gerektiğini kaydetti.
Derya, Hamza Ersan Saner’in konuşmasında CTP döneminde yapılan sosyal hizmet icraatlarını kendisi yapmış gibi gösterdiğini iddia etti.
Derya, çocuk istismarını önlemek için merkezler, bakıma muhtaç çocuklar için de bakım evleri açılması gerektiğini ifade etti.
Derya, Cemaat Meclisi döneminden kalma soyadı yasasının da değişmesi gerektiğini belirterek,  kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesinin kadına şiddeti önlemede etkili olduğunu ifade etti.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Yasası hakkında bilgi veren Derya, ilçelerde Şiddeti Önleme Danışma Merkezleri kurulmasının elzem olduğunun altını çizdi.
Derya, şiddet gören kadınlarının kendi ayakları üzerinde kalmasını sağlayacak düzenin kurulmasının devletin görevi olduğunu belirtti.


TATAR: “DEVLETİN İHTİYAT SANDIĞI’NA 2 MİLYAR BORCU VAR”

UBP Milletvekili Ersin Tatar, cinsiyet ayrımı diye bir şey olamayacağını, kadın ve erkeğin eşit olduğunu, toplumun bunu kabul etmesi gerektiğini belirterek, Doğuş Derya’nın görüşlerine katıldığını ifade etti.
Tatar, Sosyal Sigortalar Yasası ve Sosyal Güvenlik Yasası’na değinerek, toplamda 120 bin kayıtlı çalışan olduğunu, kayıtlı çalışan arttıkça fonlarda iyileşme olacağını kaydetti.
Emekli sayısının yıllar itibarıyla arttığını söyleyen Tatar, 2009 yılından itibaren emekli yaşının kademeli olarak artırılmasının sistemi rahatlattığını söyledi.
Denetimin gerekliliğine işaret eden Tatar, haksız rekabetin önlenmesinde denetimin gerekli olduğunu ifade etti.
Tatar, e-devlet projesinin hayata geçmesiyle etkin devlet denetiminin hayat bulacağına işaret ederek, yerli istihdamın artırılmasında teşvik sisteminin önemine değindi. 
Yabancı iş gücünün boyutunun getirdiği yük açısından ürkütücü olduğunu söyleyen Tatar,  yabancı iş gücünün bir faturası olduğunu kaydetti.
Ersin Tatar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının birlikte çalışarak Genel Sağlık Sigortası konusunu çözmeleri gerektiğini ifade etti.
Tatar, İhtiyat Sandığı’nın çalışanın sigortası olduğunu belirterek, İhtiyat Sandığı’nın devletten 2 milyar TL alacağı bulunduğunu, bunun ciddi bir rakam olduğunu, zaman içerisinde ödenmesinin zaruri olduğunu söyledi.


AKANSOY: “BAKANLIK, SOSYAL POLİTİKALARIN MERKEZİ”

CTP Milletvekili Asım Akansoy,  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın sosyal politikaların merkezi konumunda olduğunu ve bakana büyük görevler düştüğünü ifade etti.
Akansoy, mevcut personel ile bakanlığın etkin denetim yapmasının mümkün olmadığını ifade etti.
Asgari ücretin hassas bir konu olduğunu ve yasanın da değiştirilmesi gerektiğini söyleyen Akansoy, belli kategorizasyonların yapılacağı yeni bir asgari ücret belirleme üzerinde durulduğunu ifade etti.


BESİM: “GENEL SAĞLIK SİGORTASI ÇIKARILMADAN HİÇBİ RŞEY YERİNE OTURTULAMAZ”

Daha sonra söz alan Sağlık Bakanı Filiz Besim, Genel Sağlık Sigortası üzerinde yıllardır durulduğunu ancak irade gösterilip hayata geçirilemediğini, sağlıkta yapılacak hiçbir şeyin Genel Sağlık Sigortası çıkarılmadan yerine oturtulamayacağına dikkat çekti. 
Besim, sağlıkta dönüşüm gerçekleştirilmek isteniyorsa Genel Sağlık Sigortası’nın hayata geçirilmesi gerektiğini, bakanlık olarak bu konuda iradelerinin tam olduğunu söyledi.


ÇELER SİYAH KUTUDAN ÇIKARDIĞI BAŞSAVCILIK RAPORUNU SUNDU

Konuşmacıları yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler de, eski hükümet döneminden kalan projeleri devam ettireceklerini söyledi.
Eleştirilere değinen Çeler, Arıklı’nın borçlarla ilgili verdiği rakamın yanlış olduğunu, Sosyal Sigortalar’ın 174.4  milyon TL‘lik toplam borcunun 100 milyon TL’sinin İhtiyat Sandığı’na olduğunu açıkladı.
Kürsüye siyah bir kutu ile çıkan Çeler,  çalışma ön izni alınmadan ülkeye turist vizesiyle gelen işçilerin personelin ısrarla “olmaz” demesine rağmen Özel Kalem Müdürü ve Bakan’ın imzasıyla yasa dışı bir şekilde çalışma izni çıkarılmasıyla ilgili Başsavcılık’tan gelen raporu sundu.
Çeler’in bu açıklaması, UBP sıralarında seslerin yükselmesine neden oldu.
Konuşmasını sürdüren Bakan Çeler, kayıt dışı işçiliğin sona ermesi ve ekonominin kayıt altına alınmasının yolunun çalışma izinlerinin denetlenmesinden geçtiğini belirterek, müfettiş eksikliğinin ise önlerinde duran bir gerçek olduğunu, teşkilat yasasının eskiliğinden kaynaklandığını kaydetti.


“MUHALEFETTEYKEN ‘ASGARİ ÜCRET 3 BİN 500 TL OLSUN’ YÖNÜNDE BİR AÇIKLAMAM YOK”

Muhalefetteyken asgari ücretin 3 bin 500 TL olması gerektiği yönünde bir açıklaması olmadığını ısrarla vurguladığını söyleyen Çeler, “Bunu ispat etsinler, gereğini yapayım” dedi.
Asgari ücret belirleme sisteminin yanlış olduğunu yineleyen Çeler, bunları doğru çözüm ve sonuçlarla ortaya çıkarmak için düğmeye bastıklarını ifade etti.
Çeler, yerli istihdam konusundaki hassasiyetini dile getirerek, gençlerin hizmet sektörü ve yarı zamanlı işlerde çalışmalarının teşvik edilmesi gerektiğini kaydetti.
Çeler, iş sağlığı ve güvenliği denetimleri palyatif olsa da en azından yarar sağladığını, denetimlerin başlamasından bu yana can kaybı yaşanmadığını söyledi.  
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi üzerindeki görüşmeler saat 00.35 sıralarında tamamlandı.
Meclis Genel Kurulu, 2018 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı görüşmelerini bugün saat 11.00’den itibaren sürdürecek. Bugünkü gündemde Polis Genel Müdürlüğü, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı bütçeleri bulunuyor.

Editör: TE Bilisim