Maliye eski Bakanı Ahmet Uzun, ekonominin giderek kötü duruma geldiğini, devlet kurumları ile özel sektörün yarısından fazlasının ekonomik dar boğazda olduğunu ifade etti. Star Kıbrıs’a konuşan Uzun, devlet kurumlarının ve özel sektörün içerisinde bulunduğu ekonomik duruma,Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nun (BRTK) kısa bir süre önce borcu nedeni ile elektriklerinin kesilmesi,TC ile KKTC hükümeti arasında özelleştirmeyi de öngören ekonomik protokol ile ilgili açıklamalarda bulundu.

DEVLET DE ÖZEL SEKTÖR DE KAN AĞLIYOR

Maliye eski Bakanı Ahmet Uzun, ekonominin giderek kötü duruma geldiğini, devlet kurumları ile özel sektörün yarısından fazlasının ekonomik dar boğazda olduğunu ifade etti. Uzun, devletin en stratejik kurumlarından biri olan Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun can çekiştiğini dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü: “ Kıb-Tek’in çok verimli bir şekildeçalışacağınainanıyorum. Eğer sorunlar çözülürse bu kurum ayağa kalkacaktır. Bugün kurumun bu durumda olmasının nedeni devletin, belediyelerin ve bazı kurum ve kuruluşların elektrik borcunu ödemeyişidir. Bana bağlı olduğu zaman 2009 yılında 5 milyon eksideydi. Şimdi 150 milyon eskiye düştü. Durum böyle olunca kurumun kazancı düşmektedir. Ancak diğer taraftan yakıt almak zorunda olduğu için banlardan borçlanmaktadır. Bankalara faiz ödemek zorunda kalınca da kurum daha da zor duruma gelmektedir. Eğer herkes bu kuruma olan borcunu öderse o zaman sorun çözülür.”Kıb-Tek’in özelleştirilmesinin gündeme geldiğini ifade eden Uzun, özel sektör eline geçse de üretim yapıp elektrik satacağını devlet elinde kalsa da aynı işlemi sürdüreceğini dile getirdi. Uzun, her iki durumda da aynı işlemi yapacak bir kurumun özelleştirmenin mantıksız olduğunu ifade etti.

BAKAMIYORSAN BIRAK

Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nun (BRTK) kısa bir süre önce borcu nedeni ile elektriklerinin kesildiğini hatırlatan Uzun şunları söyledi: “BRTK şimdiye kadar elektrik parası ödemiyordu. Şimdi bu kurumdan elektik parası talep ediliyor. Eğer bu kurumun kendi başının çaresine bakmasını istiyorlarsa o zaman istediği gibi yayın yapmasına izin versinler. İstediği yayını yapıp reklam alsın ve elektrik borcunu ödesin. Ancak BRTK’nın bir yayın çizgisi vardır. Kıbrıs Türkü’nün sesini dünyaya duyuran bu kuruma kendi başının çaresine bak demek yanlıştır.BRTK bir şey satıp kazanarak para kazanacak durumda değildir. Kıbrıs Türk Havayolları silindi gitti.Kıbrıs Türk Havayolları’nın ülke turizmine kazandırdığı çok önemli değerle vardı. Aylık olarak zararda olsa da ülke ekonomisine kazandırdığı yararlar çok fazlaydı. Şimdi yine bir değer olan BRTK’ya sahip çıkılması, THY gibi silinmesine izin vermemek gerekiyor.”

DENKTAŞ’A GÜLERDİK AMA ŞİMDİ ANLIYORUM
Yöneticilerin her konuda tabloya bir bütün olarak bakmaları gerektiğini dile getiren Uzun,“Sen eğer bir bakanlıkta oturuyorsan öte taraftan BRTK da aksi bir şey olursa oda seni ilgilendirmelidir. Galiba devlet anlayışımızı değiştirmemiz gerekiyor. Rahmetli Dentaş’a (Merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş) gülerdik. Dağdaki çoban koyununu kaybetse ertesi gün Denktaş’a gider dert yanadır. Şimdi anlıyorum ki devlet adamlığı budur.Eğer çoban koyununu kaybettiyse onunla da ilgilenmek zorundasın. Eğer bir zor durumdaysa bu tüm devletin ilgilendirmelidir” şeklinde konuştu.

ÖZEL SEKTÖR ZOR DURUMDA
Uzun dolayısı ile zarar ediyor bahanesi ile kurumların özelleştirilmesi yerine ülke sorunlarının masaya yatırılarak çözüm bulunması gerektiğini ifade etti. Ekonomik tedbirler alınacak diye daralma politikası güdüldüğünü belirten Uzun, daralmanın daralmayı beraberinde getirdiğini dile getirdi. Uzun, kemer sıkma politikası nedeni ile piyasaya para pompalamak yerine alınan ekonomik tedbirlerin özel sektörü de çok kötü etkilediğini vurguladı. Uzun şunları söyledi: “ 15 ile 17 bin arası özel sektör işletmesi var. Bunların en az yarısından fazlası zarar ediyor. Kötü bir dönemden geçiyoruz. Asgari ücret değiştirilemedi. Buna üzülürken bir taraftan diğer gerçeklerin daha can sıkıcı olduğunu anlıyoruz. Eğer asgari ücret kayda değer bir şekilde artsaydı bu işsizliğiberaberinde getirecekti.Özel sektöründe işleri kötüye gittiği için işçi çıkarmak zorunda kalacaktı. Bu nedenle öncelikle ekonomiyi büyütmemiz gerekiyor. Ekonominin bir top olarak büyümesive bu büyümeden herkesin pay alması lazım. Eğerekonomibüyümezse ne çalışan ne patron refaha çıkar.”

DARALMA DARALMAYI GETİRDİ
Uzun ekonomiyi büyütmenin devlete düşen bir görev olduğunu dile getirerek, “Bizden sonraki hükümetler ve bugüne kadar gelen daralarak büyüyebileceğimizi sandılar ancak yapmaları gereken şey ekonomiyi canlandırmak için tedbirler almaktı.Tam tersini yaptılar kemer sıktıkça özel sektör de daraldı. Daralma daralmayı getirdi” dedi.

TÜRKİYE’YE DERTLERİNİ ANLATAMIYORLAR
Uzun, “Dolayısı ile biz kemerleri sıkacağız diye bazı değerlerimizi göz ardı ediyoruz. Aslında bugün hükümetteki büyük ortağın özelleştirme gibi bir inancı yoktur. Bu nedenle bu kurumları rahatlatması gerekiyor” şeklinde konuştu. Uzun, TC ile KKTC hükümeti arasında özelleştirmeyi de öngören bir ekonomik protokol anlaşması olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “ Geçmişte yapılan TC-KKTC ekonomik işbirliği protokolü var. Ancak şimdiki hükümet bu protokolü değiştireceğini, tadil edeceğini söyledi, maalesef böyle bir şey olmadı. Ekonomik protokoller Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile başladı. Derviş Eroğlu her daim TC ile protokol imzalardı ve hiç birini yerine getirmezdi. Günü bitince bir mazeret bulur yapmazdı.UBP zamanında imzalanan protokoller CTP’ye hitap etmiyor. Bu nedenle CTP açık ve net bir şekilde bunu yapmam veya yapamam demesi lazım. Kendi ekonomik görüşlerini açıkça Türkiye hükümetine söylemesi gerekiyor.Protokollere uyulmadığı için her defasında TC daha fazla sıkıyor. CTP ile şimdiki Türkiye hükümeti AKP farklı görüştedir. TC ile KKTC yetkililerinin etraflıca konuşması, taleplerin anlatılması durumunda uzlaşıya varacağı noktalar vardır. Ancak yetkililerin TC’ye dertlerini anlatamadıkları ortadadır.”  

STARKIBRIS
Editör: TE Bilisim