Katıldığı bir televizyon programında, Meclis’e sunulan ceza yasası değişikliğiyle ilgili açıklamalarda bulunan CTP Milletvekili Doğuş Derya, intihar teşebbüsü, insan kaçakçılığı ve insan ticareti gibi konularda da önemli değişikliklerin öngörüldüğünü ancak kürtaj tartışmalarının bunların önüne geçtiğini ifade etti.

Tasarıda sunulan 20 haftalık süreyle ilgili ısrarcı olmadıklarını dile getiren Derya, gerekli uzmanlardan ve ilgili taraflardan görüşleri almaya devam edeceklerini ve en doğru kararı vermek için herkesin görüşüne başvurulacağını ifade etti.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Doğuş Derya, ceza yasası ve özellikle toplumda büyük tartışmalara neden olan kürtaj süresi yasa değişikliği ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

2014 yılında ceza yasasıyla ilgili 44 maddelik bir değişiklik önerisi verdiklerini hatırlatan Derya, o dönemde de idamın kaldırılmasından ahlaka aykırı suçlar bölümünün cinsel içerikli suçlar olarak değiştirilmesine kadar çok kapsamlı bir değişiklik önerisi hazırladıklarını ifade etti.

“DÜNYADAKİ UYGULAMALARA PARALEL BİR TAKIM DÜZENLEMELERİN YAPILMASI GEREKLİYDİ”

Diyalog TV’de yayınlanan ve Çiğdem Aydın’ın hazırlayıp sunduğu Güne Merhaba programına konuk olan Derya, yaşanan süreçte özellikle gebelik sonlandırmayla ilgili doktorlardan gelen taleplerin olduğunu ve 10 haftanın çok kısa bulunup değiştirilmesi gerektiğini ve dünyadaki uygulamalara paralel bir takım düzenlemelerin yapılması gerektiğini söylendiğini dile getirdi. Derya, “O dönemde de gebelik sonlandırma yasa değişikliği ile ilgili çalışıyorduk. Nefret söylemi, insan ticareti, insan kaçakçılığıyla ilgili madde önerileri hazırladık ancak biraz daha gerekli çevrelerle tartışıp daha çok teferruatlı görüşmeler yapmak amacıyla bu 5-6 maddeyi vermemiştik” diyerek, bu maddeleri ayrı bir paket şeklinde hazırladıklarını ifade etti.

Veraset, evlilik dışı çocuklarla ilgili sıkıntılı maddelerin olduğunu ve bunları hep beraber bir çerçeve dahilinde Meclis’e getirmeye karar verdiklerini belirten Derya, “Zaten kadın ve çocuk haklarıyla ilgili bir ilerleme sağlayalım diye çalışıyorduk. İçinde mülteci sorunu, insan kaçakçılığı suçu, insan ticareti, intihara teşebbüsün suç olması gibi maddeleri içeren bir paketti bu ancak kürtaj konusu, tüm tartışmaların önüne geçti” dedi.

“ÜLKEMİZDE KÜRTAJ HAKKI DİYE BİR ŞEY YOK”

Ülkemizde doğurganlık haklarının bir hak paketi olarak düzenlenmediğini vurgulayan Derya, “Bizde sadece gebelik sonlandırıldığı zaman kişiler hangi koşullarda cezalandırılacak, bu tanımlanmış. Kürtaj hakkı diye bir şey ülkemizde yok. Siz şu an mevcut yasal süre içerisinde gebelik sonlandırmak için hastaneye gittiğinizde eğer doktor size ben bunu yapmam derse sizin yapacak hiçbir şeyiniz yoktur çünkü böyle bir hakkınız yok” şeklinde ifade etti.

Derya, kürtaj süresinin uzatılması tartışmalarıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Deniyor ki ‘Eğer süre uzatılırsa, ülkede kürtaj turizmi yapılacak.’ Ben buna katılmıyorum. Siz eğer denetimi iyi yaparsanız, her şey kontrolünüz altında olur ancak siz denetim eksikliğinin üstünü yasalarda kürtaj süresini kısaltarak örtemezsiniz. Bu ülkede ciddi bir denetim eksikliği vardır. Klinikler denetlenmiyor diye kadınların haklarını veya kürtajın ortaya çıkma nedenlerini konuşulmaz kılmamalıyız” diyerek; devletin, kendi üzerine düşen vazifeyi yerine getirdiği takdirde, kürtaj turizminin önüne geçileceğini dile getirdi.

Sürenin 20 haftaya çıkarılmasıyla herkesin 20. haftada kürtaj olmayacağını aktaran Derya, “Neden 20 hafta dedik? Gerek İngiltere gerekse Türkiye’den konuştuğumuz uzman doktorlar bize şunu söylediler: Bir fetüsün kadın bedeninden ayrıldıktan sonra dış destekle yaşayabileceği minimum hafta süresi 22-23’üncü haftadır. Yani 20 haftadan önce, bir bebeğin doğduktan sonra yaşaması çok düşük bir ihtimaldir’’ ifadelerini kullandı.

“ÇOCUK KATİLİ İLAN EDİLDİK”

Derya, ‘‘Biz de ‘Minimum süre 22 hafta ise biz onun da altına inelim, 20 hafta diyelim’ dedik ama tabiî ki bunu bir tartışma zemini olarak ortaya koyduk. Tabipler Birliği, Barolar Birliği, ilgili kadın örgütler ve uzmanlarla istişarelerimiz devam edecek. Oluşturulacak komiteye de buradan herkesi davet ediyorum herkes gelsin fikrini söylesin. Tüm görüşlere açığız ama biz öyle bir konuma getirildik ki çocuk katili ilan edildik’’ diye serzenişte bulundu.

“20 HAFTADA KATİYİZ DEMEDİK”

‘‘Biz zaten bu yasayı Meclis’e sunarken, bunun bir tartışma zemini olduğunu söyledik,  bizim kendi gerekçelerimizin, bize göre ikna edici ve doğru olduğunu fakat gelecek görüşlere açık olduğumuzu dile getirdik. Yani 20 haftada katiyiz demedik.

Üstelik karşı çıkanlar içinde sadece süreyi çok bulanlar yok. Kadın örgütleri içinde sürenin 24 hafta olmasını isteyenler var. Biz bu cesareti gösterdik” diyerek ülkede bunun tartışılmasının, konuşulmasının ve ortak bir akılla bir sonuca varılmasının gerekli olduğunu dile getiren Derya; öte yandan, bu koruyucu ve önleyici yaklaşımlar çerçevesinde sosyal adalet politikalarını tartışmak gerektiğini de aktararak, “Çocuklara hem istismara uğramamaları hem doğum kontrol yöntemlerini öğrenmeleri, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmaları gibi konularda doğru düzgün bilgi verilmesi lazım. Kadınların ücretsiz doğum kontrol yöntemlerine erişebilmesi lazım, erkeklerin de kendilerini korumaları gerektiğini örenmesi lazım” dedi.

(KIBRIS POSTASI)

Editör: TE Bilisim