Güney Kıbrıs’ta bulunan Denya Camisi’ne hafta sonu yapılan saldırıyı üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız.

Bu tür eylemlerin maliyeti zarar verilen bir ibadethaneyle sınırlı değildir. Böylesine üzücü olaylar bölgemizde ihtiyaç duyulan barış ve huzur ortamını hedef almakta, ortak insani değer ve idealler etrafında oluşturmaya çalıştığımız huzur arayışını da tehdit etmektedir. Farklılıklara, değişik yaşam tercihlerine karşı sınır tanımaz bir öfkeyle harekete geçen ruh halinin artık yeniden ve kararlı bir şekilde ele alınması, irdelenmesi gerekir. Geçen yıl içerisinde vuku bulan Limasol’da bulunan Köprülü Camisi’ni yakma girişiminden sonra, bu sefer de tamir edilmeye çalışılan Denya Camisi’nin saldırıya uğraması kaygılarımızı arttırmaktadır.

Sayın Başpiskopos Hrisostomos’un bu saldırıyı gecikmeden kınamasını memnuniyetle gözlemlemledik. Ancak geçen hafta içerisinde Apostolos Andreas Manastırı’nın restorasyonunun en önemli bölümünü oluşturan ana kilisenin finansmanını ülke olarak üstlendiğimizi açıklamamız üzerine “Türkler tarafından yapıldığını görmektense yıkılmasını tercih ederim” açıklamasını büyük bir üzüntüyle karşıladık. Aslında böyle bir açıklama yapılmadığına inanmak, hatta Sayın Başpiskopos Hrisostomos’un bu haberleri yalanlamasını umut ettik. Çünkü özellikle dini liderlerin bu tür beyanatları karşılıklı anlayış ve dialog ortamının oluşturulmasına zarar verir, Denya camisinde ve diğer olaylarda görülen saldırıları teşvik eder.
Rum yetkililere bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemleri bir an önce almaları hususunda çağrıda bulunmak isterim.


Doç. Dr. Talip ATALAY
Din İşleri Başkanı
Editör: TE Bilisim