Kıbrıs Genç TV’de ‘Kıbrıs Dosyası’ programına konuk olan Denktaş, 4 milyon Türk Lirası’nın bir bölümüyle yurtdışı temsilciliklerinde araç ihtiyacının giderildiğini, ayrıca bakanlık dairelerine evrak götürüp-getirmek için kullanılan motorların alındığını, geriye kalan rakam ile de önümüzdeki on yılı kapsayacak bir anlaşma çerçevesinde 18 makamın araçlarının yenilendiğini kaydetti.
“Usulsüzlük” suçlamalarını ret eden Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş; “bütçede kalem ayrılmış mı? Evet, peki bir usulsüzlük var mı? Hayır” diye yanıtladı.
“Mercedes konusunda Akıncı ve Sibel popülizm yapıyor…”
Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Denktaş, önce Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ardından Meclis Başkanı Sibel Siber’in bu araçları kullanmayacağını açıklamasının da popülizm olduğunu savundu.
Denktaş; şöyle devam etti:
“Bu araçların tümü Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi’nin araçlarıdır. Bu tür konularda ‘ihtiyaç var mı, yok mu?’ gibi sorular sormaya gerek yoktur. Dolayısıyla kimsenin ‘ben istemem’ deme hakkı da yoktur. Zaten bu araçlar kişilerin değil, makamların yani devletin araçlarıdır. Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi halen kullanılan araçları kendi uhdesine alarak yenileri verecek. Kullanmak istemeyen bulundukları makamın garajında bu araçları tutup kendi araçlarını kullanabilirler.”
Kendi içinin bu konuda oldukça rahat olduğuna da dikkati çeken Maliye Bakanı Serdar Denktaş, resmi törenler ve dışarıdan konuklar gelmedikçe makam aracı yerine şahsı aracını kullanan bir politikacı olduğunu söyledi.
Denktaş, Cumhurbaşkanı Akıncı ve Meclis Başkanı Siber’in de tıpkı kendisi gibi makam araçlarını garajlarında tutarak, şahsi araçlarını kullanabileceklerini belirterek, popülizm yapmaya gerek olmadığını düşündüğünü belirtti.
“Gereksiz diyenler, neden bütçeye koydu?”
“Gereksiz masraf” gibi yansıtılan olayın esasında gerekli olduğuna dikkati çeken Maliye Bakanı Serdar Denktaş, “Bugün gereksiz diyenler o halde bütçeye neden böyle bir kelem koydu?’ diye sordu.
“Şuan ki makam araçlarının bakımı için yapılan harcamalar 2 milyon 700 kusur…”
Serdar Denktaş ayrıca bugün itibariyle kullanılan makam araçlarının boşuna masraf yarattığını, son beş yılın makam araçlarının bakımı için yapılan harcamaların 2 milyon 700 kusur olduğunu söyleyerek; “Sadece Turizm Bakanlığının makam aracının son servisini yapmaya kalksaydık ödeyeceğimiz ücret 160 bin TL olacak idi” dedi.
Denktaş, oysa şimdi yeni alınan makam araçlarının; parça, bakım ve servisi gibi tüm masraflarının da 10 yıl boyunca satıcı tarafından karşılanacağını, kendilerinin yalnızca benzinini koyarak kullanacağını söyledi.
Denktaş böylelikle ek masraflarında ortadan kaldırıldığını açıkladı.
“Araçlar, bakanlar kurulu kararı ile alındı”
Makam araçlarının ihale tüzüğü ve mal satın alma yasasına uygun bir biçimde Bakanlar Kurulu kararı ile alındığını da ifade eden Bakan Denktaş, araçların çok kısa süre önce çıkılan ihalede daha ucuz fiyatı veren şirketten alındığını kaydetti.
“Toprak Ürünleri’ne yapılan yüzde üçlük zammı da düşününce zamanlama hatası yapıldığınızı düşünüyor musunuz?” sorusuna cevaben ise Denktaş, “Hayır” yanıtını verdi.
Denktaş şöyle devam etti:
“TÜK’e yapılan zam hatırlanıyor da, ödenmemiş beş aylık ek mesailerin, hayvancının Doğrudan Gelir Desteği’nin ilk taksitinin, 2011 sonrası göreve başlayan Öğretmenin hazırlık ödeneği almadığı ve geçen yılın hazırlık ödeneğinin ödendiği, maaşların ödenmesinin düzene girdiği, tüm esnafa yönelik geçmişten kalan borçların kapandığı bir dönemin ardından Mercedes alındığı neden hatırlanıp, konuşulmuyor?”
Koalisyon uyumu ve müzakereler…
Programda, makam araçlarının alımı konusunun yanı sıra hükümetin uyumu ve müzakere süreci ile ilgili konular ele alındı.
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, UBP-DP koalisyonunun uyumundan söz ederken, özellikle liberal ekonomik bakış açısı üzerinde bir uyumun söz konusu olduğunu, ayrıca kabinede yer alan bakanlarla da istişare yönteminin sağlıklı yürüğüne dikkati çekerek; “İki parti, tek hükümet gibi hareket ediyoruz” dedi.
“Müzakere heyetinde hükümet temsilcisi olması cumhurbaşkanı akıncı için güç olacaktı”
Müzakere heyetinde hükümetin de bir temsilcisinin yer almasını istediğine bir kez daha açıklık getiren, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş; “Şimdi görüşmeleri tutanaklar vasıtasıyla izliyoruz. Cumhurbaşkanı Akıncı’ya uzlaşabileceğimiz bir ismi hükümeti temsilen atamayı önerdik, ‘hayır’ yanıtını aldık. Oysa ona oy vermemiş olan görüşünde gücünü almış olacaktı. Bu bir zenginlik ve her şeyden öte bir güçtür” dedi.
Serdar Denktaş, kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Raif Denktaş’ın müzakereleri sürdürdüğü bir dönemde CTP-DP hükümetini temsilen Mehmet Ali Talat ve kendisinin de müzakere heyetinde yer aldığını da hatırlattı.
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş son olarak “New York’tan beklentisinin ne olduğu” yönündeki soruyu şöyle cevapladı:
“New York’tan şöyle bir beklentim var. Oradaki görüşme sonrasında Cumhurbaşkanı Akıncı ortaya sert bir tavır koyacak. Sonra bu tavrın bir kısmı tatmin edilecek ve ‘işte haklarımızı korudu’ imajı yaratılarak bir takım argümanlar yaratılacak. Kısacası popülizm yapılacak. Onun dışında bir beklentim yok.”
Editör: TE Bilisim