Çeşitli basın organlarında 8 Mart 2018 tarihinde yer alan “Yükseköğretim Planlama Denetleme Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu üyesi Prof. Dr. Hülya Harutoğlu’nun sebepsiz yere Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde gerçekleşecek olan toplantıya alınmadığına” ilişkin iddialar içeren haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirerek kamuoyuna açıklama yapma gereği duymaktayız.

Bilineceği üzere sayın Hülya Harutoğlu DAÜ’de bir süre görev yapmış, bu süre içinde de dekanlık görevinde bulunmuştur. Söz konusu dekanlık görevi sırasında yardımcısı ile birlikte yapmış oldukları kimi konferans ve benzeri çalışmalarda Rektörlüğün vermiş olduğu mali yetkilerin dışında davrandıkları murakıp tarafından tespit edilmiş ve söz konusu kişi ve kişilerce ilgili olarak 25 Mayıs 2016 tarihinde Gazimağusa Polis Müdürlüğü’ne “görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu bir mal veya para üzerinde malikmiş gibi herhangi bir tasarrufta bulunma” ve ”kamunun zararına sebep olmak, kendisine veya başkalarına menfaat sağlamak amacıyla görevinin gereklerine aykırı hareket etme” fiillerinde bulundukları sebebi ile şikayetçi olunmuş ve/veya suç duyurusunda bulunulmuştur.

Yapılan şikayetin dosya takip numarası Cürüm 184/2016’dır. Gelinen noktada Üniversitemizin kaynaklarını şahsi zimmetine geçirmekle suçlanan ve/veya bu yönde aleyhine Polis Müdürlüğü’nce soruşturma yürütülmekte olan bir kişinin, Üniversitemizi denetlemesi ve herhangi bir izin konusunda kanaatte bulunması kabul edilebilir bir uygulama değildir. Üniversitemizce aleyhine suç duyurusunda bulunulan bir kişinin Üniversitemize ilişkin vereceği kararların ve gerçekleştireceği denetlemelerin tarafsız olması mümkün değildir. Bu konudaki çekincelerimizi birçok kez sayın YÖDAK Başkanı’na aktarmış ve YÖDAK’ın üniversitemizde yapacağı her türlü çalışmayı (daha önce de böyle yapılmıştır) büyük bir memnuniyetle değerlendirdiğimizi ve değerlendireceğimizi ifade etmiştik. Kaldı ki, Üniversitemizin etik anlayışı doğrultusunda DAÜ mensubu YÖDAK üyelerinin dahi bu tür toplantılara (mensubu olduğu üniversiteye ilişkin denetleme ve değerlendirme gibi) katılmamaları ve değerlendirmelerde bulunmamaları konusu da çok net bir biçimde sayın Başkanla paylaşılmıştı. Dünya listelerinde bulunan DAÜ, kurumsal ve akademik etik dahilinde çalışmayı yukarıda da ifade ettiğimiz gibi her zaman ön planda tutmuştur. Böylesi hassas çalışan bir kurumun zarar görmemesi, keza YÖDAK gibi önemli bir diğer kurumun da eşdeğer nitelikte korunabilmesi Kıbrıs Türk yükseköğrenim alanı için büyük bir ehemmiyet arz etmektedir. Dolayısı ile akademik, etik, hukuki ve toplumsal duyarlılıkları çerçevesinde hareket etmekte olan DAÜ’nün bazı basın organlarında suçlu gösterilmeye çalışılması ve olumsuz neşriyatta bulunulması kabul edeceğimiz bir durum değildir. Bu süreçte basına yansıyan haberler ve cevap verme zaruretinde olduğumuz bu iddialar ülkemizin yükseköğretim denetçisi olan değerli YÖDAK’ı ve yükseköğrenim alanının öncüsü olan Doğu Akdeniz Üniversitesi’ni yıpratmaktan öteye gitmediğinin farkında olup, dile getirmiş olduğumuz hassasiyetlerin YÖDAK tarafından dikkate alınacağına inanır, ilgili adli soruşturmanın sonuca ulaşıncaya kadar benzeri vakaların yaşanmamasını dileriz.

Editör: TE Bilisim