Nisan 2015’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine Cumhurbaşkanlığına aday olacağını açıklayan Akıncı, çözüm odaklı siyaset, Türkiye ile ilişkiler, Cumhurbaşkanlığı’nın tarafsız olması ve Cumhurbaşkanlığı’nın ülkenin iç sorunlarında öncülük yaması olmak üzere dört alanda görüşlerini açıkladı.
Mustafa Akıncı, bugün, Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu’nu (Türk-Sen) ziyaret etti.
Akıncı ziyarette Türk-Sen Genel Başkanı Arslan Bıçaklı ve federasyona üye bazı sendikaların başkanları ile görüştü.
Akıncı, görüşme öncesi basına yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyma konusunda son bir yıl içerisinde halktan yoğun talep geldiğini, yoğun talep ve “ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılar karşısında evde oturma hakkını kendinde göremediğini” ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı’na yeni bakış açılarıyla aday olacağını kaydeden Akıncı, dört maddelik vizyonu hakkına bilgi verdi.
"MARAŞ’A KARŞILIK ULAŞIMDAKİ SIKINTILAR"
Birinci vizyon olarak Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde çözüm odaklı bir siyaset izleyeceğini kaydeden Akıncı, kapsamlı çözümü daha da kolaylaştıracak güven artırıcı önlemlerin de masaya getirilmesi gerektiğine inandığını ifade etti. Akıncı, Güven artırıcı önlemler kapsamında kapalı Maraş’ın açılmasına karşılık deniz ve kara ulaşımındaki sıkıntıları aşacak yeni formüllerin üretilmesi gerektiğini vurguladı.
Akıncı, “Sözlere bakarsanız herkes çözüm ister, ama bunları söyleyenlerin geçmişte çözümsüzlüğün de çözüm olduğunu söylediklerini anımsarsanız, aradaki büyük fark kendiliğinden ortaya çıkar” dedi.
2004’te sunulan çözüm planının reddini savunan kesimlerin bugün çözüm istediklerine inanmanın güç olduğunu belirten Akıncı, “Bir tek çakıl taşı vermem diyen siyasetçilerle nasıl çözüm bulacaksınız” dedi. Akıncı, söylem ile davranış arasında “tutarlılık” olması gerektiğini belirtti.
Çözüm için Kıbrıs Rum tarafında da ciddi çözüm isteği olması gerektiğini belirten Akıncı, 10 yıl önce Türk tarafının da hataları sonucu Kıbrıs Rum kesiminin adanın tek temsili olarak Avrupa Birliği’ne üye yapıldığını kaydetti. Akıncı, “Biz bunun dışında kaldık. Herkes alacağını aldı. Türkiye de dahil, Türkiye de bir üyelik müzakerelerini sürdürme tarihi aldı. AB genişleme istiyordu onu sağladı. Rum tarafı önce üyelik istiyordu onu sağladı. Yunanistan Rumları almazsanız veto ederim dedi onu sağladı. Bir tek açıkta biz kaldık” dedi.
Adanın güneyinde keşfedilen doğal gaz kaynakları ile Güney Kıbrıs’ta bu güne kadar görülmemiş derinlikte ekonomik krizin çözümü tetikleyici unsurlar olabileceğini de ifade eden Akıncı, “Büyük devletlerin B planları her zaman hazırdır….Burada da başka formüller üretilebilir. O nedenle uyanık olmamız ve kesinlikle akılcı, mümkün olanı hedefleyen federatif bir sistemi zorlamamız gerekir” dedi.
Kapalı Maraş’a teknik bir ziyaretin, ziyareti gerçekleştirecek heyette Kıbrıslı Rum’un da yer alması önerisi yüzünden gerçekleştirilemediğini savunan ve bunu eleştiren Akıncı, “(Kıbrıs Türk tarafına) ezberi bozacak davranışlar gerekir. Başka türlü adım atamazsınız. Rum tarafının da ezberini bozmak lazım. Yıllarca Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek sahibi konumundadırlar. Ama sizin getireceğiniz yaklaşımlar onları çözüme zorlamalı” dedi.
TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER
Türkiye ile ilişkilerde daha sağlıklı ve kişilikli bir ilişkinin de ikinci vizyonunu teşkil ettiğini kaydeden Akıncı, Türkiye ile ilişkilerin “ast-üst” temelinde olmaması gerektiğini ifade etti. Akıncı, “Kıbrıslı Türklerin kurum ve kuruluşlarının Türkiye tarafından kabul edilip, eşit davranışlar sergilenmesi gerekir” dedi.
Bu çerçevede KKTC’nin de kurumlarını daha iyi yönetmesi gerektiğini de ifade eden Akıncı, Kıbrıs Türk Hava Yolları, Lefkoşa Türk Belediyesi ile Cyprus Airport Services kurumlarının kötü duruma düşmelerinin nedeninin kötü yönetim olduğunu belirtti.
"CUMHURBAŞKANLIĞI TARAFSIZ OLMALIDIR"
Üçüncü vizyonuyla ilgili olarak ise Cumhurbaşkanlığının tarafsız olması gereğini vurgulayan Akıncı, “Bir yandan Kıbrıs sorunuyla ilgilenir görünürken diğer yandan da partilerin iç meseleleriyle uğraşılmaması gereken bir makamdır” dedi.
"İÇ İŞLERİNDE ÖNCÜLÜK YAPMALI"
Dördüncü ve son vizyonu hakkında da Cumhurbaşkanlığının halkın iç sorunlarında öncülük yapması gerektiğini ifade eden Akıncı, Cumhurbaşkanlığının çevre, çalışma hayatı, trafik kazlarını önleme, hayvancı ve üreticilerin sorunları üzerinde “toplumsal rehberlik” ve “topluma öncülük yapabilmesi” gerektiğine inandığını söyledi.
Akıncı, “Parti işleri ile uğraşmaktan bu konularla çok da vakit ayıramadıklarını görmekteyiz” dedi.
BIÇAKÇI
Türk-Sen Genel Başkanı Arslan Bıçaklı ise Cumhurbaşkanlığı mevkisinin Kıbrıslı Türklerin uluslararası ilişkilerinde çok önemli bir pozisyon olduğunu belirtti ve Kıbrıs Türk Başbakanı’nın medya önünde maaşının sorulması ve Cumhurbaşkanı’nın Türkiye ziyaretlerinde bir vali tarafından karşılanmasını eleştirdi.
“Ayrı bir devletsek, o devletin tüm dünyada nasıl karşılanıyorsa ve nasıl temsil ediliyorsa bizim ülkemizin makamları da aynı şekilde temsil edilmelidir” diyen Bıçaklı, bu konuda Akıncı’nın rüştünü ispat eden bir politikacı olduğunu ifade etti.
Mustafa Akıncı’nın çalışma yaşantısının sorunlarının çözümüne fiilen katkı koyan bir siyasetçi olduğunu belirten Arslan Bıçaklı, “Başta çalışma hayatında ve diğer sıkıntıların çözümünde dik duran politikacılar istiyoruz. Dün ne söylerse bugün de, dün ne söylerse yarında arkasında durabilecek politikacılara ihtiyaç vardır. Dün başka, bugün başka yarın başka davranışlardan usandık” dedi.
Türk-Sen’in duruşunun emek ve adada çözüm bulunmasından yana olduğunu kaydeden Bıçaklı, “Bu konuda üzerine düşen görevi geçmişte yaptığı gibi bundan sonra yapmaya da hazır olacak…. Türk-Sen emekten yana taraftır, barıştan yana taraftır. Bu taraftan duranlar ile de taraf olur” dedi.
Türk-Sen’in Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik tarafsız olmadığını kaydeden Bıçaklı, Federasyon’un tavrını, kendi içerisinde değerlendirme yapıldıktan sonra ortaya koyacağını kaydetti.
Editör: TE Bilisim
