Hassas bir süreçten geçildiğini dile getiren Arabacıoğlu, Kıbrıslı Rumların gayri safi yurt içi hasılasının Kıbrıslı Türklere göre yüksek olduğuna işaret etti.
Olası bir anlaşmada Kıbrıs Rum kesiminin hem nüfus açısından hem de ekonomik açıdan daha egemen bir durumda olacağını kaydeden Arabacıoğlu, bu durumun mülkiyet konusuna da yansıyacağını anlattı.
Bu durumu ifade ettiği zaman çözüm karşıtı olarak nitelendirildiğini ancak durumun böyle olmadığını dile getiren Arabacıoğlu, gereken adımların atılması için bu konulara değindiğini kaydetti.
Arabacıoğlu mülkünden edilecek kişilerle ilgili ne gibi adımlar planlandığının da açıklanmasını istedi.
TAÇOY
Ardından söz alan Bağımsız Milletvekili Hasan Taçoy, Cumhurbaşkanlığı bütçesinde yapılan artışa değinerek, Senfoni Orkestrası için yapılan istihdamlar nedeniyle bu artışın yaşandığını düşündüğünü dile getirdi. Bu harcama için ayrı bir kalem açılması gerektiğini söyleyen Taçoy, bu artışın nereden kaynaklandığının açıklanmasını istedi.
“Kıbrıs meselesinde Güney Kıbrıs’taki papazın kendisinden fazla bilgi sahibi olduğunu” dile getiren Taçoy, CTP Milletvekili Soyer’in güvenliğin silahlı kuvvette değil ekonomi olduğu sözüne ithafen Yeşil Hattın nasıl çizildiğine dair bir anekdot anlatarak, diplomatik gücün silah gücünden geçtiğini dile getirdi.
Taçoy tutanaklarda okuduklarının kendisini tedirgin ettiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı’nın çok taraflı toplantı’dan bahsettiğini bu jargonunun tehlikeli bir jargon olduğunu söyleyen Taçoy, nüfus ve mülk konusunda deregasyona ihtiyaç duyulduğunu ancak Güney’de böyle bir anlayış olmadığını kaydetti.
Taçoy, YÖDAK’ta yaşanan sıkıntılara da değindi.
Taçoy, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin olası çözüm sonrası Kıbrıs Türk tarafının Kuzey’de fiili anlamda çoğunlukta olmayabileceğini sindirmesi gerektiği ifadesine değinerek bunun endişe verici bir açıklama olduğunu belirtti.
Taçoy Kıbrıs sorunuyla ilgili yeterince bilgilendirilmediklerini söyleyerek bu konuda gerekli bilgileri almak istediklerini kaydetti.
ÇELER
TDP Milletvekili Zeki Çeler, Kıbrıslı Türklerin belirli süreçlerden geçtiğini bu nedenle endişe hissedilmesinin normal olduğunu dile getirdi.
Normal şartlar altında bütçede rakamların görüşülmesi gerektiğini dile getiren Çeler, federal devlette Kıbrıslı Türklerin hiçbir hakkı olmayacakmış gibi konuşmanın yanlış olduğunu kaydederek, varılan mutabakatta eşitliğin öngörüldüğünü dile getirdi.
Korkularla hareket etmenin yanlış olduğunu dile getiren Çeler, yapılası gerekenin olası bir çözüm sonrası neler yapılması gerektiğinin ele alınması olduğunu söyledi.
TATAR
Komite Başkanı Ersin Tatar da Kuzey’deki çoğu malın inkişaf edilmediğine işaret ederek, inkişaf edilmeyenler geri verilecekse Kıbrıs Türk toplumunun büyük ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalacağını dile getirdi.
HÜDAOĞLU
Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu ise, Cumhurbaşkanlığı’na güven belirten ve yapıcı eleştiriler yapan milletvekillerine teşekkür etti.
Hüdaoğlu, bütçede yapılan artışın personel giderlerinde görüldüğünü bunun bütçe dairesinin kendi teknik hesapları sonucu ortaya çıktığını ve yeni kadro istihdamını öngören bir artış olmadığını dile getirdi.
Hüdaoğlu Senfoni orkestrasının farklı bir kalemde ele alınması için yasa değişikliğine ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Hüdaoğlu, talep edilmesi halinde müzakere heyetinden de takviye alarak bilgi vermeye hazır olunduğunu kaydetti.
Bakanlıklar konusunda hazırlık yapılması konusuna değinen Hüdaoğlu bakanlık sayıları belli olmakla birlikte bakanlıkların adının ve hangi bakanın kimde olacağı konusunun federal yetkilerin tanımlanmasından sonra belli olacağını kaydetti.
Bankacılık verileriyle ilgili soruya değinen Hüdaoğlu, bu çalışmanın bankaları teker teker kodlayıp iyi kötü şekilde tasnif etmeyi değil bankacılık sektörünü analiz etmeyi amaçlayan bir çalışma olduğunu dile getirdi.
YÖDAK’la ilgili sıkıntıların kendilerini de rahatsız ettiğini dile getiren Hüdaoğlu, yasal kısıtlamalara değindi. Hüdaoğlu konuyla ilgili araştırma yapıldığını da sözlerine ekledi.
Her ülkenin içinde bulunduğu zamanın paradigmalarına göre konumlandığına işaret eden Hüdaoğlu, içinde bulunduğumuz dönemin paradigmasının ise küreselleşme olduğunu dile getirdi.
KKTC’nin küreselleşmenin dışında olduğuna değinen Hüdaoğlu, “toprağı alırken dünyayı kaybettik” diye konuştu.
Bir miktar toprağa karşı dünyayı kazanmayı sağlayacak bir anlaşma metninin Kıbrıslı Türkler açısından önemli olduğunu anlatan Hüdaoğlu, “duygusal bağ” konusunda çözüme ulaşılmadığını dile getirdi.
Bazı konularda deregasyon gerekmeyebileceğiyle ilgili hukuki görüş olduğunu dile getiren Hüdaoğlu, tutanaklardaki bazı ifadelerin kendi bağlamı içinde değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Harita konusunda ayrıntıya girilmediğini söyleyen Hüdaoğlu, Cumhurbaşkanı’nın ifade ettiği şekilde hareket etmeye devam ettiğini anlattı.
Kıbrıs Rum Lideri’nin bir açılımın ön hazırlıklarını yapıyor olabileceğini dile getiren Hüdaoğlu, Başpiskoposun açıklamasının bununla ilişkili olabileceğine işaret etti.
Hüdaoğlu, Kıbrıs Türk ekonomisinin Kıbrıs Rum ekonomisinin yüzde 85’ine denk gelene kadar fonlar ve yardımlarla destekleneceğini anlattı.
Senfoni Orkestrasının faaliyetlerinden bahseden Hüdaoğlu, bütçe komitesine orkestraya yaptığı destek için teşekkür etti.
CANDAN
CTP Milletvekili Armağan Candan, İsrail ve Türkiye arasında ekonomi bakanları arası resmi bir toplantı gerçekleştirildiğini ve İsrail’den Türkiye ve Avrupa’ya doğalgaz taşınması konusunun ele alındığını dile getirdi.
Candan, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumların bu enerji oyununun bir parçası olmak istiyorsa Kıbrıs sorunun bir an önce çözmek gerektiğini dile getirdi.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanlığı Bütçesi oybirliğiyle kabul edildi.
Editör: TE Bilisim
