Çözüm görüşmeleri ile ilgili olarak Rum tarafından yapılan açıklamalar, yarım asırdan beridir Kıbrıs sorununun neden çözülemediğinin anlaşılması açısından önem arzetmektedir. Son olarak Anastasiadis’in “Azınlığın çoğunlukla eşitlenmesi talep edilemez” açıklaması ise, Rum tarafının Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini kabul etmediğini, 1964’te olayların başlatılmasına neden olan anlayışın hiç değişmediğini, zoraki bir çözüme varılması halinde bizi azınlık gören bu zihniyetin yeniden hortlayacağının açık ilanı niteliğindedir.

Siyasi eşitlik nüfusa bağlı olarak güç paylaşımına yansıyan bir unsur değildir. 1960 Cumhuriyeti’nin kuruluşunda iki eşit ortaktan biri olarak yer alan Kıbrıslı Türkler, 1964 yılından beridir Kıbrıslı Rumlar tarafından işgal edilmiş siyasal haklarından, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş ve arkadaşlarının dirayetli müzakereleri sayesinde vazgeçmemiş ve bu haklarını Annan Referandumu’nda Self-Determinasyon hakkını kullanarak tescil etmiştir.

Bugün Anastasiadis ve tüm Rum Siyasi Partileri, Enosis hayallerini AB üzerinden dolaylı olarak hayata geçirmiş olmanın rahatlığı içerisinde, bizleri “azınlık” olarak gördüklerini ve “yoğunlaştırılmış azınlık hakları” ötesinde bir hakkımız olamayacağını çok net olarak ifade edebilmektedirler. Kıbrıslı Türklere yönelik aşağılayıcı, küçük görücü bu yaklaşım ve söylemler karşısında bizlerinde kendi içimizde “çözüm” söyleminin altını siyasal eşitliğimizin simgesi olan Devletimiz ile doldurmamız ve Güney ile bir çözümün ancak Devletimizin bu çözümde yer alması ile mümkün olabileceğini en yüksek sesle ortaya koymamız gerekmektedir. Bir çözüm içerisinde KKTC olarak yer almamamız halinde kağıt üzerinde var diye görünecek tüm hakların kolaylıkla ortadan kaldırılabileceğini anlamamız gerekmektedir.

Serdar DENKTAŞ

Genel Başkan

Editör: TE Bilisim