Yaklaşık 13 ay önce gerçekleşen seçimler sırasında mevcut Başbakan Tufan Erhürman için “Tufan geliyor” yakıştırması yapılmasına rağmen ne yazık ki Sayın Başbakan Erhürman bırakınız tufanı, küçük bir esinti dahi yaratamamış durumdadır. Her geçen gün aldığı veya alamadığı kararlar ile ortaya koyduğu veya koyamadığı görüşlerle kendisine oy verip destekleyen kesimlerin tepkisini çoğaltan Erhürman, diğer yandan ise başta Yeniden Doğuş Partisi olmak üzere önceliği bu toplumun geleceği olmayan kesimlerin alkışını toplamaktadır.

Dome Otel konusunda defalarca otoritesini ayaklar altına alan, hükümet programına tam ters uygulamalar içerisine giren,  Vakıf İdaresi Müdürü İbrahim Benter’i görevden almayan veya daha doğrusu alamayan başbakan, kendisinin en önemli ve değerli olarak örnek gösterdiği Dome Otel’in işletme modelinin devamını sağlayacak  sözleşmenin süresi 9 ay önce bitmesine rağmen hala sözleşmenin uzatılması yönünde bir irade ortaya koyamamıştır.

Aynı başbakan, KIB-TEK’te ise bu duruşunun tam tersini sergilemiş, hükümet programına harfiyen uyan ve kendisinin otoritesine sahip çıkan KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hüdaoğlu’nu görevden almış veya daha doğrusu bazı güçler görevden almasını sağlamıştır. Karar verme yetisini kaybetmiş olan ve sağlıklı adımlar atmakta zorlanan başbakanın bu duruşu ile çelişkili kararları ve de kararsızlıkları net bir şekilde ilerici kesimlerde büyük hayal kırıklıkları yaşatmıştır.

Özellikle de Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Selma Eylem’in tamamıyla gerçekleri yansıtan ve bu toplumun realitelerini ortaya koyan konuşmasının ardından kalkıp “Selma Eylem’in söylediği hiçbir şeye katılmıyorum” demek, bırakınız bu toplumun ilerici kesimlerini, kendi partisinin tabanını dahi hayal kırıklığına uğratmıştır.

Geçmişte “Kimdir be bunlar” diyen Naci Talat ile “Davul bizim boynumuzda tokmak ise onların elinde” tespitini yapan Özker Özgür’ün kemiklerini sızlatmıştır. “Ne demek umut yok” sloganını anlamsızlaştırmış, Kıbrıslı Türklerin yok oluş nedenlerinin başında gelen unsurları normalleştirmiş bulunmaktadır. İşin en acı tarafı ise “Katılmıyorum” dediği hiçbir şeyin aksini ispat edemeyecek olan Erhürman’ın, bu duruşu nedeniyle YDP’den alkış alması, öğretmen sendikalarını ise faşistlerin önüne atması olmuştur.

Değerli toplumumuz, bu topraklarda düşünce özgürlüğünü kendisine onur edinen, barış, çözüm, demokrasi, adalet ve Kıbrıs kültürünü yaşatmak için her türlü mücadeleyi vermeye hazır olan bizler, her üç konuda da onurlu duruş sergileyen TES, EL-SEN, KTOEÖS ve KTÖS’ün yanında olduğumuzu belirtiriz.

Duruşları duruşumuz, mücadeleleri mücadelemiz, söylemleri söylemimiz, kavgaları da kavgamızdır.

Basın Emekçileri Sendikası

Yönetim Kurulu (a)

Başkan

Ali Kişmir

Editör: TE Bilisim