CTP, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.

CTP mesajında; “basının iktidarlar tarafından baskı altında tutulduğu, basın emekçilerinin yaptıkları haberlerden veya açıkladıkları görüşlerden dolayı hürriyeti bağlayıcı cezalarla cezalandırıldıkları ülkelerde, yalnızca basın özgürlüğünün değil, demokrasinin de varlığının sorgulandığına” işaret etti.

Günümüzde basın özgürlüğünün ve dolayısıyla demokrasinin karşısındaki tek engelin; siyasi iktidarların uyguladığı baskılar olduğunu düşünmenin gerektiğine dikkat çeken CTP, basında tekelleşme ve ekonomik güç odaklarının, basını kontrol altına alma girişimlerinin de basın özgürlüğünü ve demokrasiyi en az siyasi iktidarların baskıları kadar tehdit ettiğini kaydetti.

CTP, bu girişimlerin, “yasalar ve mahkeme kararları kadar açık biçimde olmasa da, basın emekçilerinin düşündüklerini ve doğru bildiklerini kamuoyuyla paylaşmalarını zora soktuğunu, sansür ve oto sansürün kılık değiştirerek etkisini sürdürdüğünü” belirtti.

CTP, mesajında şunları kaydetti:

“3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde, dünyada, bölgemizde ve ülkemizde, gerek siyasi iktidarlar, gerekse ekonomik güç odakları tarafından basına ve dolayısıyla demokrasiye yönelik tüm tahakküm ve baskı girişimlerinin, algı operasyonlarının, manipülasyon çabalarının karşısında durduğumuzu kamuoyuyla paylaşır, bu tür baskılar altında, bedel ödemeyi göze alarak görevlerini sorumluluk bilinciyle yerine getiren basın emekçileriyle dayanışma içinde olduğumuzu bildirir, demokrasi mücadelesinde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da onlarla birlikte olacağımızı kamuoyuna duyururuz.”
Editör: TE Bilisim