Başbakan Tufan Erhürman, “Lafügüzafı bir tarafa bırakıp bu ülkede sosyal ve ekonomik alanda seferberlik başlatmak zorundayız. Başlatmazsak, bu gidiş gidiş değil…” dedi.
Erhürman, ülkedeki sorunların bir sosyal ve ekonomik kalkınma seferberliğiyle ve cesaretle aşılabileceği inancını vurguladı. 
“Kıbrıslı Türklerin en az başka halklar kadar zeki, çalışkan, becerikli, kabiliyetli olduğunu” ifade eden Başbakan Erhürman “Evet biz bu seferberliği başlatabilir ve yürütebiliriz. ‘Kıbrıs Türk insanı yapamaz, bizden bir şey olmaz, bu memlekette bir şey olmaz’ dili üzerinden ekmek parası kazananlar var ülkede artık… Günlük mesleğini bu dili yeniden üretmek üzerine kuran ve bundan gelir elde eden kesimler var. Bir halka bu yapılamaz” diye konuştu.
Dövizdeki artışa karşı hükümetin birtakım önlemleri uygulamaya koyduğunu belirten Erhürman, ekonomiye katkı amacıyla tahsis edilen arazilere yıllarca taş taş üstüne koymayanların değerlendirmeye alındığını, gerekirse sözleşmelerinin iptal edilerek bu arazilerin ekonomiye katkısının yollarını açacaklarını söyledi.
ERHÜRMAN KONSEYDE KONUŞTU: “ŞİARIM SAMİMİYET”
Başbakan Tufan Erhürman, 2018-20 Orta Vadeli Program Taslağı’nın ele alındığı 29. Sosyal ve Ekonomik Konsey toplantısında konuştu.
Erhürman, ülkenin ekonomik gündeminin dövizdeki dalgalanma ve buna bağlı olarak art arta yapılmak zorunda kalınan, bir deyimle fiyat ayarlamaları, diğer deyimle zamlar olduğunu ifade ederek “Ben de kendi adıma son zamanlarda bir şiar edindim. Şiarın adı samimiyet. Eğer ortada bir problem varsa, konuyla ilgili problem yokmuş gibi başka şeyler konuşmak çok da inandırıcı olmaz. O nedenle konuşmamda bu şiardan hareket etmek istiyorum” dedi.
Hükümetin kurulduğu dönemde dövizde çok ciddi dalgalanma yaşandığına işaret eden Erhürman, ellerindeki müdahale olanaklarının çok sınırlı olduğunu ama bunlarla birşeyler yapmak istediklerini söylediklerini hatırlattı. Bunlardan bir kısmını bugüne kadar hayata geçirdiklerini ifade eden Erhürman, konuşmasında dövizdeki dalgalanmanın yarattığı sorunlara karşı Bakanlar Kurulu’nca aldıkları önlemleri hatırlattı.
“DÖVİZE KARŞI 10 ÖNLEMDEN 7’Sİ HAYATA GEÇTİ”
Gümrüğe ibraz edilen döviz cinsinden yazılan faturaların kurunun sabitlenmesi ve antrepo çekilişlerinde aynı kurun kullanılmasına ilişkin mevzuat değişikliğini yaptıklarını ve bunun yürürlüğe girdiğini kaydeden Başbakan Erhürman, KIBTEK’in uyguladığı yabancı para cinsinden harçların TL’ye çevrilmesine ilişkin gerekli düzenlemenin yapılarak, kurumun yönetim kurulu gündemine geldiğini, yakında geçeceğini söyledi. 
Erhürman, stopajlarda daha düşük tarife uygulanmasına ilişkin mevzuat değişikliğinin meclis komitesinin gündeminde bulunduğunu, hızlı şekilde sonuç almayı beklediklerini açıkladı.
Piyasaya sıcak para akışını hızlandırmak ve daralmayı önlemek için devlet ihalelerinde uygulanan yüzde 10 avansın yüzde 70’e çekildiğini bildiren Erhürman, Evkaf’ın kiraladığı arazilerde mukavele sahibinin işlemini yaptığı gün itibarıyla o günkü kurla kiraların TL’ye çevrildiğini, uygulamanın başladığını kaydetti.
Hem TL, hem de yabancı para cinsiyle kredilerin yapılandırılmasında damga pulunun tekrar ödenmemesi için düzenlemeye gidildiğini bildiren Başbakan Erhürman, Merkez Bankası’nın da kendi kararıyla “rezerv opsiyon” mekanizmasını hayata geçirdiğini, bankalara yüzde 10 oranında imkan dilimi sağlandığını, gerekirse bunun yüzde 30’a kadar yükseltilmesi için Merkez Bankası Başkanı’nın yetkilendirildiğini ifade etti.
Başbakan Tufan Erhürman, bunların üç aylık hükümetin dövizdeki dalgalanmalara karşı 10 maddelik önlemlerinden gerçekleşen 7’si olduğunu belirterek, bunların piyasada bir anda rahatlama yaratmayabileceğini ama en azından bundan sonraki artışları durdurma amacı taşıdıklarını anlattı. Erhürman, beklenen etki olmazsa bunun gerekçelerini araştırıp açıklamaları gerekeceğini söyledi.
Başbakan Tufan Erhürman, ABD Başkanı Donald Trump’ın kararıyla dolarda ve petroldeki artış beklentisine işaret ederek, Türkiye gibi büyük devletlerin dahi bunları kontrol etme yetkisi olmadığını, TC Merkez Bankası’nın birkaç müdahalesinin de beklenen sonucu doğurmadığını kaydetti. 
SÜT ZAMMI SEKTÖR TEMSİLCİLERİNİN KARARI
“Bu gerçekliği bilerek hareket etmek gerek” diyen Erhürman, elektrik ve sütteki zammın çok tartışıldığını, bunu samimiyetle konuşmak gerektiğini, çiğ süte 5 kuruşluk fiyat ayarlamasının bakanlıkça değil, sektör temsilcilerinin kararıyla yapıldığını, hatta bu artışın üreticilerce yetersiz, imalatçılarca ise fazla bulduğunu anlattı.
5 kuruşluk artışın piyasaya 15 kuruş yansıdığını, çünkü girdi maliyetlerinin dövizden dolayı pahalandığını kaydeden Erhürman, akaryakıt zammı konusunda birçok şey söylendiğini ancak hala gerçek verilerin ortaya çıkmadığını belirtti. Devlet Fiyat İstikrar Fonu (FİF) ve Katma Değer Vergisi (KDV) gibi kendi gelirlerinden feragat etmediği için zam yapıldığı eleştirileri yapıldığına işaret eden ve bunu yanıtlayan Başbakan, petrol fiyatlarıyla ilgili tüzüğe göre Eurodizelde FİF’i indirebilecekleri asgari miktara çok yakın olduklarını, arada sadece 5 kuruş kaldığını anlattı. 
Başbakan Erhürman, FİF’teki paranın kuraklık ile süt ve süt ürünleri gibi alanlara sübvansiyonlar için kullanıldığına da işaret ederek, bu gerçeklerin dikkate alınmasını istedi ve “Bunlarla ilgili popülizmin üretken olmayan kısırlaştırıcı dili içine hapsolarak mı konuşacağız yoksa samimiyetle her şeyi ortaya koyarak hep birlikte bunların üzerinden geçip bir takım kararlar üretecek miyiz? Mesele budur” ifadelerini kullandı.
Hiçbir hükümetin zam yapmak istemediğine dikkat çeken Erhürman, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“EKOSİSTEM GİBİ…”
“Ama yapmayınca bu taraftan başka birşeye yansıyacaksa değerlendirmek zorundasınız. Bu bir ekosistem gibidir. Ama nedense toplum içinde çıkarları çatışan kesimler birbirleriyle konuşmak yerine her biri bu tarafa konuşma yöntemini tercih ettiği için çatışan tarafları uzlaştırmak çok da mümkün olmuyor zaman zaman… Örneğin sütte üreticiyle imalatçı arasında bir çatışma yaşanıyor. Ulaştırmada üniversiteler daha çok otobüs isterken, otobüs sahipleri de daha az izin verilmesini istiyor. Bunlar bir noktaya dokunduğunuzda ekosistemin diğer taraflarında yaratacağınız etkilerdir. Bütün bunları masaya yatırıp samimiyetle konuşmamız gerekir. Bu samimiyet bizi başka noktaya da taşır.” 
KDV oranlarının düşürülmesi tartışmalarına değinen Başbakan Erhürman, bütçenin uygulanmasıyla ilgili yasanın 23. maddesine göre, mali yıl içinde ülkenin gelirlerini azaltıcı nitelikte yasa tasarısı ve önerilerinin telafi edici önerilerle birlikte yapılması gerektiğine dikkat çekti ve dolayısıyla gelir kaybının nasıl telafi edileceğinin de bulunması gerektiğini vurguladı.
Başbakan Erhürman, kısır tartışmalardan soyutlanıp daha uzun vadeli düşüncelere nasıl girileceği konusuna daha çok önem verdiğini belirterek “Şunu asla göz ardı etmiyorum. Bunları yaparken günlük olarak insanlarımızın yaşadığı sıkıntılara üretebildiğimiz kadar çare üretmeye devam edeceğiz, bununla ilgili ciddi girişimler yaptık” dedi.
Bazı kararları alırken veri ihtiyacına işaret eden Başbakan Erhürman, örneğin akaryakıtta FİF’i aşağıya çektikçe bundan kaynaklı gelirler azaldığı için tarıma yeterli katkı yapamadıklarını ancak akaryakıttaki artışın da hayat pahalılığına en hızlı yansıyan artış olduğunu, hangisini yapmanın ülke için daha iyi olacağına karar verebilmek için veriye ihtiyaç duyulduğunu anlattı.
Erhürman, akaryakıt fiyatları artmazsa, akaryakıt almak için güneyden gelenler de olacağını, bunun da ekonomiye olumlu yansıyacağı öngörüsünü ifade ederek, ancak ellerinde böyle bir veri olmadığını, yapılması gerektiğini kaydetti.
Bugüne dek pek yapılmamış pek çok şeyi birlikte yapmaya başladıklarını ve çok istekli davrandığını belirttiği DPÖ Müsteşarı’na ve ekibine teşekkür eden Başbakan Erhürman, teşviklerin yeniden gözden geçirilmesi çalışmalarının sürdüğünü anlattı.
Erhürman, “Bizim planlamaya, bölgesel kalkınma planına ihtiyacımız var” diyerek, Karpaz bölgesinin yatırım, istihdam ve teşvik ihtiyacına dikkat çekti.
Yıllar önce arazi tahsisi yapılan ancak bir taş konmayan yatırımlar bulunduğunu kaydeden Başbakan Tufan Erhürman, Karpaz bölgesinde İTÜ ve GAÜ’ye bu kapsamda verilen arazilere değindi. İTÜ ve TC yetkilileriyle görüşerek yatırımın bir an önce başlamaması halinde iptal edileceğini söylediklerini bildiren Erhürman, GAÜ’nün görüşmeler sonucunda yatırımını hızlandırdığını ve 2020’de öğrenci alımına başlayacağını kaydetti.
“GEREKİRSE SÖZLEŞMELERİ İPTAL EDİP EKONOMİYE GİRİŞLERİNİN YOLLARINI AÇACAĞIZ”
Başbakan Tufan Erhürman, Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi, Vakıflar İdaresi, Orman Dairesi ve Sanayi Dairesi’nin ekonomiye katkı amacıyla yaptığı bazı arazi tahsislerinde yıllarca taş taş üstüne konmadığını belirterek “Bunları da masaya yatırdık. Gerekirse bir bir sözleşmelerini iptal edip ekonomiye girişlerinin yollarını açmamız lazım ve açacağız” diye konuştu.
“Üzerine odaklanmamız gereken şey sosyal ve ekonomik kalkınmadır” diyen Erhürman, bu amaçla tahsis edilen arazilerin verimli kullanılmasının son derece önem taşıdığına işaret etti. 
Kalkınmada bazı bölgelere öncelik verilmesinin ve planlamanın son derece önemli olduğunu belirten Başbakan Tufan Erhürman, DPÖ’nün bu alanlarda teşvikler için çalışma başlattığını, tarımda, sanayide teşviklerin düzenleneceğini kaydetti.
Erhürman, kadınların ekonomiye katılımını artırmak amacıyla dün Başbakanlık’ta yaptıkları bir toplantıda, kreşlerin yoksul ailelerin çocuklarını bünyelerine nasıl alacaklarına dair çalışma başlattıklarını açıkladı.
Eğitimde ciddi bir yönlendirme ve danışma sorunu bulunduğunu, beden eğitimi, İngilizce öğretmenliği gibi bazı alanlarda ihtiyaç fazlası mezunlar verildiğini anlatan Başbakan Erhürman, oysa ülkede “usta eksikliği” yaşandığını, bu sorunların burslarla planlanabileceğini; kooperatifçiliğin ve kümeleşmenin de arzu ettikleri boyutta olmadığını söyledi.
Başbakan Erhürman, Kooperatif Şirketler Mukayyitliği’nde yazılım çalışmalarını tamamlamak üzere olduklarını, denetimleri de bu yolla yapacaklarını, kooperatifçiliğe kaybettiği değeri yeniden kazandırmak istediklerini anlattı.
“SEFERBERLİK BAŞLATMAK ZORUNDAYIZ”
“Samimiyet ve seferberlik” kelimelerini son günlerde sıkça kullandığını belirten Erhürman, “Lafügüzafı bir tarafa bırakıp bu ülkede sosyal ve ekonomik alanda bir seferberlik başlatmak zorundayız. Başlatmazsak bu gidiş gidiş değil arkadaşlar...” ifadelerini kullandı.
“PROGRAMDAKİ BAZI ÖNGÖRÜLER BENDE SORU İŞARETLERİ YARATTI”
Erhürman şunları ekledi:
“Orta Vadeli Program’daki bir takım öngörüler Maliye Bakanlığı’nda da bende de başka arkadaşlarımızda da, arkadaşlarımızın başarısızlığı nedeniyle değil başka sebeplerle soru işaretleri yaratıyor. Daha geçende öğrendim, bütçe hazırlanmasındaki döviz kur öngörüsüyle şu andaki arasında ciddi bir mesafe var. Bu bize başka birşeyi söylüyor. Biz topluca bir seferberlik içine girmek zorundayız, üretken alanlara yönelmek zorundayız.”
“OTELLERDE YÜZDE 20 KKTC, YÜZDE 60 TC, YÜZDE 20 ÜÇÜNCÜ ÜLKE VATANDAŞI ÇALIŞIYOR”
Başbakan Tufan Erhürman, şu anda otellerdeki çalışanların yüzde 20’sinin KKTC, yüzde 60’ının TC, geriye kalanların ise 3. dünya ülkesi vatandaşı olduğunu belirterek, “Eğer bu veriler doğruysa, çok çarpıcı verilerdir. Siz ‘turizm bizim öncü sektörümüz’ diyeceksiniz ama sizin o sektörde iş gücü payınız yüzde 20’lerde kalacak. Buraya bir şey yapmak zorundasınız. Evet ithalatla ihracat arasında açık var ama buradan kapatacağınızı düşünüyorsunuz, nasıl kapatacaksınız? İşgücüyle kapatamıyorsunuz” diye konuştu.
“YERLİ ÜRÜN KULLANIMI KONUSUNDA VERİ TALEP ETTİM”
Ciddi şüpheleri olduğunu belirttiği yerli ürün kullanımı konusunda veri talep ettiğini ve bu konuda çalışma başlatıldığını açıklayan Başbakan Erhürman, teşviklerin de bunun üzerinden verilebileceğini kaydetti.
Başbakan Tufan Erhürman, Sosyal ve Ekonomik Konseyi bir üst düzey teorik toplantı olarak görmediği için günlük konulardan ve hükümetin önüne koyduğu hedeflerden de bahsettiğini söyledi.
SEFERBERLİK VE CESARETLE… “‘BU MEMLEKETTE BİRŞEY OLMAZ’ DİLİ ÜZERİNDEN EKMEK KAZANANLAR VAR”
Ülkedeki sorunların bir sosyal ve ekonomik kalkınma seferberliğiyle ve cesaretle aşılabileceği inancını dile getiren Başbakan Erhürman, “Evet biz bu seferberliği başlatabilir ve yürütebiliriz. Kıbrıs Türk insanı yapamaz, bizden bir şey olmaz, bu memlekette bir şey olmaz dili üzerinden ekmek parası kazananlar var ülkede artık… Günlük mesleğini bu dili yeniden üretmek üzerine kuran ve bundan gelir elde eden kesimler var. Bir halka bu yapılamaz. Kıbrıs Türk halkı en az başka halklar kadar zekidir, çalışkandır, beceriklidir kabiliyetlidir. Bunu tek tek insanlarımızın başarısından da görebilirsiniz” diye konuştu.
Erhürman, uluslararası alanda tanınmış Kıbrıslı Türklere işaret etti; “Bu kadarcık toplumdan bunlar çıkıyorsa, evet bu toplum, bu halk çok daha iyisini yapabilir. Kimseye, halkın moralini bozmak suretiyle yapılamayacağı algısı yaratma şansı tanımamalıyız” dedi.
Başbakan Erhürman, başlatılacak sosyal ve ekonomik kalkınma seferberliğinde halkın da yer almasının önemini vurguladı.

Editör: TE Bilisim