Kıbrıs sorununa çözüm bulunması amacıyla sürdürülen müzakere süreci, çözüm bulma hedefinden uzaklaşıp hamasi söylemlerle çatışma zemini oluşturmaya yönelmiş görünüyor. İki liderin bir araya geldiği son görüşmeden sonra kamuoyuna yapılan açıklamalar hiç de umut verici değildir. Diplomasinin vazgeçilmezi olan nezaket kuralları ve barış dili kullanımı terk edilmiş durumdadır. Liderler, soruna çözüm bulma gailesinden uzaklaşmış, suçu ötekinin üzerine atma gayretkeşliği içine girmiş gibi bir görüntü veriyor. Kısa süre öncesine kadar toplumlarına çözüm ve barış içinde birlikte yaşama hedefi gösteren liderler, birkaç ay sonrasında felaket tehlikesi işaret eder noktaya gelmişlerdir. Bu olumsuz gelişmeler, Kıbrıs’ta toplumlararası uzlaşmazlık ve çatışmadan beslenen statükocu çevreleri memnun ederken, çözüm ve barıştan yana tavır alıp bu yönde beklenti içinde olan emekçi kitlelerde ise derin hayal kırıklığına yol açmaktadır. Bütün bu gelişme ve tutumlar üzüntü vericidir. Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler, Kıbrıslı toplumların geleceğini barış içinde, birleşik ve federal Kıbrıs’ta görmektedir. Liderlik, “Temmuz’da felaket olabilir” demekle değil, ülkesini ve toplumunu o felaketten uzak tutmakla olur. Liderlerden beklentimiz, güzel ülkemizi yeniden savaşın ve yıkımın vahşi pençesine atmak yerine barışın kökleşmesi için çaba harcamaları yönündedir. Kıbrıs bu güne kadar çok uzlaşmaz lider gördü. Onlar yüzünden çok ağır bedeller ödedi. Eskilerin benzeri uzlaşmaz liderlere değil, bütün olumsuz koşullara rağmen şartları zorlayıp uzlaşabilen liderlere ihtiyaç vardır. Liderlere bir kez daha toplumlarına verdikleri çözüm sözünü hatırlatmayı görev sayarız. Saygılarımızla.
Mehmet Davulcu
TKP Yeni Güçler Genel Başkan Yardımcısı
