Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Kaleburnu köyünü ziyaret ederek Kaleburnu Kral Tepesi Arkeolojik Araştırma projesini yürüten DAÜ - Doğu Akdeniz Kültür Mirasını Araştırma Merkezi (DAKMAR) ekibinin çalışmalarını inceledi. Ziyaret sırasında Bakan Ataoğlu’na Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü Fuat Azimli de eşilik etti. Turizm ve Çevre Bakanlığı ile Doğu Akdeniz Üniversitesi arasında daha önceden imzalanmış olan “Kaleburnu Kral Tepesi Arkeolojik Araştırma Projesi işbirliği protokolü kapsamında çalışmalarını yürüten DAÜ – DAKMAR ekbi bölgede çıkan ve çıkacak olan eserlerin çalışmalarını Eski Eserler ve Müzeler Dairesi işbirliğinde yürütüyor. Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Kral Tepesi Kurtarma Kazısı ve Araştırma projesi hakkında, DAÜ-DAKMAR Başkanı Yrd. Doç. Dr. Bülent Kızıldumandan bilgi alarak, açığa çıkartılan kültürel miras unsurlarını bire bir görüp değerlendirmelerde bulundu. Geçmiş yıllarda yapılan Kral Tepesi kazı çalışmaları sırasında açığa çıkartılan arkeolojik buluntuların yeniden kayıt altına alınma süreçleri sırasında uygulanan çağdaş bilimsel yöntemleri yerinde inceleyen Ataoğlu, bu alandaki çizim, uydu, hava fotoğraflandırma ve kayıt sistemleri ile yayın hazırlık süreçlerini izledi. Ayrıca kazılar sonucunda açığa çıkartılan eserlerin restorasyon, konservasyon, sağlamlaştırma süreçlerini takip ederek, eserlerin tıpkı bir yap bozun parçaları gibi yeniden bir araya getirilişini, eksik parçaların alanında uzman 3 konservatör tarafından nasıl tümlendiğini görüp eserler hakkında bilgi aldı. Geçmiş yıllarda açığa çıkartılmış kazı çalışmaları sırasında açığa çıkartılmış tunç eserlerin restorasyonuna yönelik Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nin çalışma ilkelerine uygun olarak DAÜ bünyesinde kurulmakta olan “Taşınabilir Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Laboratuvarı” hakkında Kızılduman’dan bilgi alan Ataoğlu, kurumlar arasında yapılabilecek işbirliklerinin önemine vurgu yaptı.

“KARPAZ BÖLGESİ GEÇMİŞTE ADANIN EN CANLI BÖLGELERİNDENDİ”

Ataoğlu, imzalanan protokol çerçevesinde bundan sonraki yıllarda da bölgede birden çok alanda bilimsel içerikli kurtarma kazıları üzerinde DAÜ ile mutabakata varıldığını ve bu bağlamda Eski Eserler ve Müzeler Dairesi ile DAÜ-DAKMAR arasında gerekli çalışmaların yapılmaya başlandığını belirtti. Ataoğlu, yapılacak işbirliği ile yürütülecek kazı çalışmalarının UNESCO’nun Arkeolojik Kazılarda Uygulanması önerilen Uluslararası İlkelere ve kabul edilmiş uluslararası ve ulusal mesleki standartlara uygun olarak yapılacağını da vurguladı. Ataoğlu, çıkarılan tarihi eserler ile ilgili olarak Karpaz bölgesinin öneminin bir kez daha ortaya çıtığını ifade ederek, geçmişte Karpaz yarımadasının kırsal bir bölge değil, adamızın en canlı ve etkili bölgelerinden birisi olduğunun arkeolojik verilerle ispatlandığını söyledi.

“KARPAZ YARIM ADASINA BİR MÜZE KAZANDIRACAĞIZ”

Ataoğlu, bu yıl ilk kez bölgedeki arkeolojik ve tarihsel kültür mirasının korunması, yaşatılması ve sürdürülebilirliği çerçevesinde gelecek nesillere aktarılması için hazırlanmaya başlanan Karpaz Arkeopark proje sürecinin ilk aşamasında yer alan kültürel mirasın kayıt altına alınabilmesi amacıyla gerçekleştirilen dökümantasyon çalışmalarının yapıldığını ifade etti. Ataoğlu, Bakanlık olarak ülkemiz kültür mirasına çok büyük önem verdiklerini, bu kapsamda da Kaleburnu köyüne DAÜ ile işbirliği içerisinde bir müze kazandırmak için proje uygulama hazırlıklarına geçildiğini, süreç içerisinde bir aksilik olmaz ise 2019 yılında müzenin ihalesine çıkılabileceği müjdesini verdi. Ataoğlu, ayrıca yapılan çalışmalara finasal kaynak sağlayan “TC Lefkoşa Büyükelçiliği Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi”ne yapmış olduğu katkılardan dolayı teşekkürlerini de sundu. KIZILDUMAN: DAÜ DAKMAR Başkanı Yrd. Doç. Dr Bülent Kızılduman, proje hakkında bilgi verdikten sonra arkeolojik mirasın açığa çıkartılması, korunması, yönetiminde birçok disiplinden yüksek akademik standartlara sahip kişilere gerek duyulduğunu vurguladı. Kızılduman, ilgili alanlarda yeterli sayıda nitelikli uzman yetiştirilmesi için her ülkenin eğitim politikalarının önemli bir hedefinin olması gerektiğini söyledi. Çok özel alanlarda uzman yetiştirilmesi için uluslararası işbirliklerinin zorunlu olduğunu söyleyen Kızılduman, bu bağlamda DAÜ vizyon ve misyonuna uygun olarak Türkiye, Almanya ve İtalya’daki farklı üniversitelerle ortak çalışmalar yapmak istediklerini belirtti. Kızılduman, uluslararası farklı organizasyonlar tarafından da belirtildiği üzere bu alanda uzman eğitimi ve bilimsel davranışı konusunda standartlar oluşturulmalı ve bunların korunması gerektiği üzerinde durulması zorunluluğunu vurguladı. Kızılduman, üniversitelerdeki arkeoloji eğitiminin amacı belirlenirken, koruma politikalarında vurgunun kazıdan yerinde korumaya doğru değiştiği gözönüne alınması gerektiğini, ayrıca arkeolojik mirasın korunması ve anlaşılmasında halkımızın tarihinin araştırılmasının en az arkeolojik ve tarihsel eserler kadar da önemli olduğunu da söyledi. Kızılduman, Arkeolojik mirasın korunmasının sürekli, dinamik bir gelişim süreci olduğunu, dolayısıyla bu alanda çalışan uzmanların bilgilerini güncelleştirmeleri için onlara fırsat verilmesi gerektiğini de söyledi.

Editör: TE Bilisim