Dışişleri Bakanlığı basın açıklaması yaptı:

“1974 Mutlu Barış Harekatı’ndan sonra adanın Kuzey’inde kalmayı tercih eden Kıbrıslı Rumlar ile Maronitler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içerisindeki köylerinde yaşamlarını sorunsuz bir şekilde sürdürmektedirler. Gerek Kıbrıslı Rumlar, gerekse Maronitler kendi din adamlarının bulunduğu kiliselerinde dini ibadetlerini gerçekleştirmekte, ayrıca Kıbrıslı Rumlar Güney’den gelen öğretmenlerin görev yaptığı kendi okullarında eğitim alabilmektedir.

Ülkemizde ikamet eden Kıbrıslı Rumlar ile Maronitler’in, KKTC sınırları içerisinde serbest dolaşım hakları olduğu gibi, 2003 yılında Kuzey ile Güney arasında sınırların serbest geçişe açılmasıyla birlikte Güney’e de hiçbir sınırlama olmaksızın geçebilmesi mümkündür. Güney’de bulunan yakınları Kuzey’e geçip Kıbrıslı Rum ve Maronitleri istedikleri zaman ziyaret edebilmektedir.

Yukarıda işaret edildiği üzere, KKTC sınırları içerisinde yaşayan Kıbrıslı Rum ve Maronitler bulundukları bölgelerde hiçbir surette mahsur veya kuşatma altında değildir. İlaveten, KKTC vatandaşlarına sağlanan tüm sağlık, belediye vb. hizmetlerden de yararlanabilmektedir.

Buna karşın, 1974 yılından bu yana değişen koşullar ve mevcut durum gözardı edilmekte, Kıbrıs Rum liderliği konuyu siyasi istismar unsuru olarak kullanmayı sürdürmektedir. Rum liderliği yerleşik siyasi anlayışı çerçevesinde Kuzey’de yaşayan Kıbrıslı Rum ve Maronitleri “işgal altındaki bölgelerdeki mahsurlar” olarak uluslararası topluma yansıtmakta ve Birleşmiş Milletler Barış Gücü aracılığıyla çeşitli günlük tüketim malzemelerini bahsekonu kişilere düzenli olarak göndermektedir. Uzun bir süredir, yardım malzemesi ulaştırılan Kıbrıslı Rum ve Maronitlerin ihtiyaç duymadıkları bu malzemeleri Kıbrıslı Türklere satmakta oldukları tespit edilmiştir.

Konunun gerek siyasi istismar konusu olmasına son vermek, gerekse sözkonusu tüketim mallarının kaçak olarak piyasada satışını önlemek amacıyla Hükümetimiz mevcut uygulamayı sonlandırmaya karar vermiştir.

1 Ekim 2017 tarihi itibarıyla, Rum yönetiminin ülkemizde yaşayan Kıbrıslı Rum ve Maronitlere sözkonusu tüketim mallarını göndermekte ısrar etmesi halinde, sözkonusu mallara yürürlükteki mevzuat uyarınca gümrük işlemi yapılmaya başlanacak ve gerekli olan vergi ve harçlar tahsil edildikten sonra ülkemize girişine izin verilecektir. İnsani nedenlerle tıbbi yardım bu kapsam dışında tutulmaya devam edecektir.

Bu konuda bir süredir Birleşmiş Milletler ile her düzeyde görüşmeler yürütülmüştür. Yeni uygulamanın teknik ayrıntıları hakkında Birleşmiş Milletler Barış Gücü’ne gerekli bilgilendirme en kısa sürede yapılacaktır.
Gerekli görülen uygulama değişikliğinin 1975 yılında Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum tarafları arasında Viyana’da imzalanan Nüfus Mübadele Antlaşması ile uyumlu olduğunu kamuoyunun dikkatine sunarız”.

Editör: TE Bilisim