Muhalefet yetkilileri olarak Sayın Cumhurbaşkanı ile görüştükten sonra basına verdiğimiz demeçte, mütekabiliyet konusuna değinmiş ve "Keşke Sayın Türkiye Dışişleri Bakanı Anastasiadis ile görüştükten sonra Sayın Akıncı ile de görüşseydi" demiştik.Bu demeçten sonra çeşitli kaynaklardan elde ettiğim bilgilerden göre bu konudaki endişelerimizin yersiz olduğunu memnuniyetle öğrenmiş bulunuyorum. Elde ettiğimiz bilgilere göre özetle; Sayın Akıncı ile Sayın Çavuşoğlu'nun görüşememesi zamanlamadan kaynaklanan bir problem imiş. Sayın Akıncı'nın New York'a geç gitmesi ve Sayın Çavuşoğlu'nun ise Almanya ziyareti dolayısı ile New York’tan erken ayrılması bu görüşmeyi mümkün kılmamış. Buna rağmen Sayın Çavuşoğlu ile Anastasiadis ile yapılan görüşmenin detayları Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu tarafından Sayın Akıncı'ya iletilmiş. Öte yandan Sayın Cumhurbaşkanımız da toplantıda bir sorumuz üzerine verdiği cevapta, kendisinin de New York’ta Sayın Çavuşoğlu ile bir görüşme talebi olmamış. Anlaşılıyor ki ülkemizde bazı çevrelerin yaratmak istediği gibi, "Sayın Akıncı'nın Türkiye tarafından dışlandığı ve mütekabiliyetin bozulduğu iddiası tamamen safsatadan ibarettir. Her fırsatta Türkiye’ye ve Türkiye yetkililerine saldırmayı fırsat bilen çevreler bu konuyu da çarpıtmışlardır. Çavuşoğlu-Anastasiadis görüşmesine gelince, Sayın Çavuşoğlu en son Cumhurbaşkanlığında bizim de içinde olduğumuz liderlerle yapmış olduğu toplantıda, Cumhurbaşkanımıza ve bize; Nabız yoklama gayesi ile bundan sonraki süreçte, Anastasiadis başta olmak üzere paydaş ülke ve BM yetkilileri ile gayri resmi mekik diplomasisi yapma niyetinde olduğunu söylemiş ve bizden de bu temaslarla ilgili fikirler almıştı. Cumhurbaşkanımız dahil oradaki herkes Sayın Çavuşoğlu’na, bu tür temasların faydalı olabileceğini söylemişti. Bu sebeple Sayın Çavuşoğlu'nun Anastasiadis ile görüşmesi bizler için sürpriz olmamıştır. Önemli olan Sayın Anastasiadis'in telaffuz etmeye başladığı "Gevşek Federasyon" fikrinin altının nasıl doldurulacağı veya bunun zaman kazanmak için bir manevra olup olmadığının anlaşılmasıdır. Bizim için önemli olan ise; Yarım asırdır devam eden federasyon temelli müzakerelerin artık bir sonuç vermeyeceğinin ve yeni arayışlara girmek gerektiğinin Rumlar dahil tüm paydaşlar tarafından anlaşılmaya başlanmasıdır. Merkezi Devletin yetkilerinin azaltıldığı bir "Gevşek Federasyon" altı iyi doldurulmak ve Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini sulandırmamak kaydı ile bizim de konuşulabileceğimiz bir formüldür. Sayın Akıncı, dünkü görüşmede bir gerçeğin altını çizerek bize demiştir ki; " Herkes bilmelidir ki, Kıbrıs’ta bir çözüm olacaksa bu ancak Türkiye ile birlikte olacaktır". Kıbrıs’ta gerçekten çözüm isteyenler, artık bu gerçeği kabullenmek zorundadır. Onun için Türkiye yetkililerinin çözüm yolunda yapmış olduğu bu gibi girişimleri saygı ile karşılamaları ve sabırla sonucunu beklemeleri elzemdir. Saygılarımızla

Erhan Arıklı

YDP Genel Başkan

Editör: TE Bilisim