Sendika başkanı Selma Eylem yazılı açıklamasında, Atatürk Öğretmen Akademisi’nde yaşananları kaygıyla takip ettiklerini belirterek, “Saklanmaya çalışılsa da, Lefke Avrupa Üniversitesi ile yapılan protokolden, sınavla öğrenci alan akademiye sınavsız girme olanağı sağlanacağı ve kendi özel sınavıyla ihtiyaç doğrultusunda öğretmen adayı alan akademinin kapatma ya da etkisizleştirme noktasına getirileceğinin anlaşılmakta olduğu” görüşünü dile getirdi.
Eylem, şunları ifade etti:

“Her alanda kamuda hizmet verecek olan öğretmenlerin devlet eliyle planlı bir şekilde, ihtiyaç oranında yetiştirilmesi gerekirken, Kıbrıslı Türklerin önemli bir kurumu olan ve kar amacı gütmeden  öğretmen yetiştirmesi gereken akademinin, daha da geliştirilmesinin düşünülmesi yerine Lefke Avrupa Üniversitesine peşkeş çekilmesi kabul edilebilir bir şey değildir.

Atatürk Öğretmen Akademisi’nin geliştirilmesi, uluslararası standartlara uyumlu hale getirilmesi çalışmaları yapılabilir, ancak bunu ortadan kaldırma hedefiyle yapılan bu hamlenin doğru bir hamle olmadığını vurgularız.”

Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın, kendi başına hiç kimseyle istişare edilmeden attığını öne sürdüğü adımları, “bu toplumun çalışan son kurumlarını da bitirme adına oluşturulan siyasi, ideolojik politikaların bir sonucu ve kabul edilemez” olarak değerlendiren Eylem, şunları kaydetti:

“Öğretmen yetiştirilmesi, bu mesleğe girişin teşvik edilmesi, öğretmenlik mesleğinin istihdamı, geliştirilmesi, statüsü bir toplumun geleceğine etki eden en önemli mekanizmanın, parasal çıkar kaygısı taşıyan bir rekabet pazarında, ihtiyaç fazlası, nitelik tartışması içerisinde yetiştirilmeleri ve öğretmen yetiştirmeye çalışan tek kurumun da ortadan kaldırılmasına çalışılması tamamen Kıbrıs Türk toplumunun varlığına, gelişmesine saldırıdır, dayatmadır.”

Eylem, Kıbrıs Türk toplumunun dinine, diline, inançlarına, kültürüne, duygularına, kurumlarına yapılan saldırıların, toplumun varlığına yönelik ve kabul edilemez olduğunu da ifade ederek, şöyle devam etti:

“Öğretmen, muavin, müdür, hademe, doktor kadrolarını eksilten, ama imam kadrolarında sınırsız artırım yapan, ihtiyaç fazlası cami yapan; hastane, okul açmayan; ideolojik nüfus politikaları, kurslar, geziler ve her alana kaynak bulan, ama okullarda temel ihtiyaçları; hastanelerde basit ilaçları dahi karşılamayan bu zihniyet, Kıbrıs Türk toplumunun ayakları üzerinde durmasını istemeyen bir zihniyetin ürünüdür. Bu politikaları dayatanları da, bu politikaların kirli işbirlikçilerini de tarih affetmeyecektir.
Konu eğitimse, öğretmen yetiştirmekse; bunu tartışmaya, katkı koymaya KTOEÖS olarak her zaman hazır olacağız. 2014 şura kararlarında öğretmenlerin devlet eliyle yetiştirilmesi, öğretmen statüsünün yükseltilmesi tavsiye kararlarına rağmen var olan iyi şeylerin de yok edilerek, öğretmen örgütlülüğünün dağıtılması bilinçli ve kasıtlıdır. Kıbrıs Türk toplumu seyirci kalmayacaktır, uyarıyoruz!”

Editör: TE Bilisim