“RUMLAR’IN TÜRKİYE’NİN GARANTÖRLÜĞÜNDEN RAHATSIZLIĞI ANLAMSIZ”
İş Adamları Derneği ve Ticaret Odası eski Başkanı Erdil Nami, Kıbrıs’ta olası bir çözümde iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyonun sürdürülebilmesi için Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin AB’nin birincil hukuku olarak kabul edilmesi ve anlaşma metninde yer almasının hayati önem taşıdığını belirtti.
Erdil Nami, Radyo Güven’de yayınlanan “Mercek Altında” programında yaptığı açıklamada, müzakereler konusunda iyimser ve umutlu olduğunu ifade ederek, olası bir çözümde adanın Kuzeyinde en az 5 yıl kadar deregasyonların uygunlanması gerektiğini kaydetti.
Nami, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin garantörlerin çekilmesi yönündeki açıklamalarını anlamanın mümkün olmadığını kaydetti. Nami, “Bize saldıran, soykırım yapan, bizi yok etmeye çalışan onlar, biz Kıbrıslı Türkler tarih boyunca hep kendimizi müdafaa etmek zorunda kaldık, bu tarihi gerçekler varken, Rumların böyle bir şey istemesini ve bu konuda diretmelerini anlamıyorum. Böyle bir şeyi neden istiyorsunuz diye sorduğumuzda ise, Türkiye’nin KKTC’nin üzerinde gölgesi olmasından korkuyoruz cevabını veriyorlar” dedi.
Olası bir çözümde Kıbrıslı Türklerin sistemsel olarak disipline olması gerektiğini belirten Nami, Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde, Kıbrıslı Türklerin “küçük olsun benim olsun” zihniyetinden kurtulması gerektiğini ifade etti.
Nami, “Avrupa Birliğine girerken iyi disipline olup bu rekabetçi sistemin içerisine dahil olacaksak bizim için en az 5 yıl gibi bir süre deregasyonlar uygulanmalıdır. Bu memleketin toparlanabilmesi için herkesin elini taşın altına koyması gerekir” dedi.
“Sürdürülmekte olan müzakere sürecinde, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile anlaşılırken iki şeye önem göstermemiz gerekiyor” diyen Nami, “İki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon yapısı anlaşma metninde AB’nin birincil hukuku olarak yer almalıdır” ifadelerini kullandı. Nami, “Adanın Kuzeyinde minimum nüfus ve toprak çoğunluğumuz olacaksa, yasal olarak bunu sağlamamız gerekmektedir. Bunun için de anlaşmanın AB’nin birincil hukuku olması lazım ki mahkeme kararıyla bozulmasın” dedi.
“Bu adada iki farklı din, iki farklı bölge, iki halk vardır” ifadelerini kullanan Erdil Nami, Avrupa’ya Güney ile anlaşma yapıp bu durumun tescil ettirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
İki tarafın ekonomik yapılarının denk duruma gelebilmesi için, iki bölgeli tescilinin önemli olduğunu vurgulayan Erdil Nami, “Avrupa bölgeler ekonomisi ve bölgeler yasasında yer alırsak, Avrupa’nın kalkınma projelerinden faydalanabilmek çok daha rahat olacak. Olası bir çözümden sonra Anavatan Türkiye bizlere artık bugün olduğu şekli ile ‘kaç paraya ihtiyacın var’ deyip para gönderemeyecek. Avrupa Birliği’nde projeni yapacaksın sunacaksın, onları ikna edeceksin, inandıracaksın ve sen yaptıkça onlar denetleyip parayı öyle verecek” dedi.
Programda su konusuna da değinen Erdil Nami, “Bu proje Mega bir proje ve Anavatan bu projeyi hayata geçirdi. Burada şimdi yaşanan tartışmalar yersiz ve ayıp. Şu anda ne yazık ki hiçbir sorun olmaması gerekirken sorun yaratan bir toplum olduk. Ortada bir sorun yoktur, belediyelerin de içinde yer alabileceği katkılarının kesilmeyeceği bir çözümü dahi Türkiye kabul etmişken tartışmak anlamsız ve Türkiye ile ilişkilerin bu noktaya getirilmesi çok acıdır”diye konuştu.
Editör: TE Bilisim
