Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kıbrıs’a yeni bir sayfa açılmasının önemini vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da görüşmecilik görevini Meclise iade etmesi gerektiğini söyledi.

Katıldığı bir televizyon programında açıklama yapan Ertuğruloğlu, bir soru üzerine 11 Şubat Ortak Açıklamasının da artık anlamı kalmadığını ve yok hükmünde olduğunu, imzanın geri çekilmesi veya çekilmemesinin bir değerinin kalmadığını, çünkü o sürecin bittiğine işaret etti.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kıbrıs müzakere süreciyle ilgili yıllardır hep aynı söylemleri ve duruşu ortaya koyduğunu ifade ederek, Kıbrıs konusunda günübirlik politikalar değil, geleceği inşa etmek adına istikrarlı bir duruş olması gerektiğini söyledi.

Ertuğruloğlu, Kıbrıs konusunun kişisel bir dava olmadığını, milli bir dava olduğunu, o yüzden Kıbrıs konusunda istikrarlı bir duruşun Kıbrıs Türk halkının geleceği açısından daha faydalı olacağına işaret etti.

Sorular üzerine “Bundan sonra ne olacağı veya KKTC’nin tanınması için neler yapılacağı” gibi sorulara yanıt vermek için erken olduğunu, çünkü Kıbrıs Türk halkının bunu ilk önce Anavatan Türkiye ile birlikte saptaması gerektiğini ifade eden Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkının tek başına çıkacağı yolda başarı şansının sıfır olduğunu, o yüzden hangi yeni sayfa açılacaksa Anavatanın desteğinin şart olduğunu vurguladı.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun katılımıyla Cumhurbaşkanlığında gerçekleştirilen toplantının bu istişarelerin ilkini oluşturduğunu ifade eden Ertuğruloğlu, o toplantıda herkesin görüşlerini masada paylaştığını ifade etti.

Görüşlerin tam olarak örtüşmediğini, ancak Crans-Montana’da söylenenlerin burada tersinin söylenmesinin veya orada yaşananların yaşanmamış gibi görülmesinin de kendisine göre yanlış olduğunu söyleyen Ertuğruloğlu, “Ancak söylenmesi gereken ilk şey; 50 yıldır devam müzakere sürecinin çöktüğüdür. Bunu herkesin görmüş olması, kabul etmiş olması ve söylüyor olması gerekir” dedi.

Kıbrıs’ta iki eşit toplum olduğu kabul edilmeyen bir müzakere sürecinden başarı yakalanamayacağına işaret eden Ertuğruloğlu, ayrıca BM’nin Kıbrıs konusunda tarafsız olmadığı konusunda da örnekler verdi.

Ertuğruloğlu, KKTC’nin tanınması için KKTC’de veya Türkiye ile birlikte bir karar alınmadığını, ancak “BM’ye rağmen” sorusuna karşılık verilebilecek cevabın Kosova modeli olduğunu ifade etti.

Rum Liderin müzakerelere kalındığı yerden devam edilebileceği söylemlerini eleştiren ve Cumhurbaşkanı’nın Crans-Montana’nın “bir son” olduğunu söylediğini anımsatan Ertuğruloğlu, bu noktadan sonra aynı sürecin canlı tutulamayacağını vurguladı.

Ertuğruloğlu, “Bu zirvenin bir son olduğu defalarca Cumhurbaşkanı tarafından da söylendi. Ancak Sayın Akıncı’nın bu söylemlerine rağmen etrafındaki arkadaşlarının bu süreci bir şekilde canlı tutmaya açık kapı bırakan söylemlerini bizim onaylamamız söz konusu değildir. Hatta eğer ben Sayın Akıncı’nın yerinde olsam bu geldiğimiz noktada gider Meclis’e bir oturumda bilgi veririm ve sonuçta da derim ki ‘Müzakerecilik görevimi Meclise iade ediyorum. Çünkü BM Genel Sekreterinin iyi niyet misyonu çerçevesinde yürütülen toplumlar arası görüşmeler bitmiştir.’”dedi.

Editör: TE Bilisim