Türkiye’nin Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Kıbrıs müzakerelerinde, Kıbrıslı Türklerin eşit hakları, hiçbir taviz düşünülmeden kabul edilmedikçe ilerlemenin sağlanamayacağını ve Türkiye’nin garantörlüğünden vazgeçilmesinin düşünülemeyeceğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ise ilerleme sağlanabilmesi için Kıbrıs Rum tarafında bir zihniyet değişikliği gerektiğini belirtti.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, adada temaslarda bulunan Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ ile görüştü. Görüşme başında basına açıklama yapıldı.
“BAŞBAKANLIKTA VERİMLİ GÖRÜŞME… AYDA BİR KKTC’Yİ ZİYARET”
Akdağ, konuşmasında, Başbakan Tufan Erhürman ile 4 saatlik bir çalışma yaptıklarını, toplantılarının çok verimli geçtiğini söyledi.
Türkiye’nin Kıbrıs Türk halkının huzur, refah, ekonomik ve sosyal gelişimi konusunda çok hassas olduğunu ifade eden Akdağ, ekonomik ve sosyal kalkınma işbirliği çerçevesinde ayda bir kez KKTC’yi ziyaret etmeyi planladıklarını, KKTC’deki milletvekili seçimlerden dolayı bir ara vermek zorunda kaldıklarını kaydetti.
KKTC’de hızlı bir kalkınma gerçekleştirmenin gerektiğini, “çalışmalarını bu noktaya odakladığını” ifade eden Akdağ, “Bu topraklar üzerinde yaşayan kardeşlerimizin canını, malını ve hukukunu bir kendi hukukumuzdan hiç ayırmıyoruz… bu konudaki kararlılığımız tamdır” dedi.
Kıbrıs müzakereleriyle ilgili olarak ise, adada “İki eşit toplumun varlığı konusunda hiçbir tartışmayı kabul etmeyeceklerini”, bunun bilinciyle siyasi çözüm için çabaların yürütülmesi gerektiği konusunda tam mutabakatın bulunduğunu kaydeden Akdağ, ”Kıbrıs’ta yaşayan Türk toplumunun, Kıbrıs’ta yaşayan Rumlarla eşit hakları hiçbir taviz düşünülmeden kabul edilmedikçe bir ilerleme sağlanacağına inanmıyoruz… Rum tarafının bunu iyice anlaması gerekiyor. Bu topraklar üzerinde … Türkiye’nin garantörlüğünden, Türkiye’nin buradaki kardeşlerinin güvenliğini sağlamak üzere birlikte aldığı tedbirlerden vazgeçemeyiz. Bunlardan vazgeçmek düşünülemez. O çerçevede ilerlenecekse, ilerlenecektir. Bunun dışında bir ilerleme olacağına inanmıyoruz” dedi
Akdağ, Kıbrıs Rum tarafının, “işlerin kendilerinin düşündüğü gibi gitmeyeceğini” idrak etmesinin gerektiğini ve işin özetinin bu olduğunu belirtti.
ÖZERSAY: “GÖRÜŞ BİRLİKTELİĞİYLE İLİŞKİLER ÇOK DAHA İYİ NOKTAYA TAŞINACAK”
Kudret Özersay konuşmasında, ekonomik ve sosyal alanda KKTC’nin kalkınması için Türkiye ile ortak bir çaba ortaya koymak gerektiğini, bunun organize ve iyi yapılandırılmış bir biçimde, iyi bir işbirliğine dayalı bir şekilde yapılması konusunda görüş birlikteliğinin bulunduğunu vurguladı.
Özersay, “Bir görüş birlikteliğiyle ortak bir paydada buluşarak, KKTC ile TC ilişkilerini çok daha iyi bir noktaya taşıyacağımıza inancımız tamdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikosa Anastasiadis’in 16 Nisan’daki buluşmasıyla ilgili olarak Kudret Özersay, Cumhurbaşkanı’nın, bu buluşmanın müzakerelerin başlangıcı anlamı taşımadığını açıkça ifade ettiğini, bunun ortak bir vizyonunun bulunup bulunmadığının yoklanacağı bir diyalog olacağını ve bu aşamada pek fazla bir şey söylenemeyeceğini kaydetti.
Kıbrıs’ta, Kıbrıslı Rumlarla bir işbirliği veya kapsamlı bir çözüm için, her durumda Kıbrıs Rum tarafının da irade sergilemesi gerektiğini, son sürecin Kıbrıs Rum tarafının bu iradeyi sergilemekte her zaman geri durduğunu gösterdiğini ifade eden Özersay, Kıbrıs Rum tarafında “bir zihniyet değişikliği” yaşandığını gösteren emarelere ihtiyaç duyulduğunu, henüz böyle bir emareyi görebildiklerini söyleyemeyeceğini kaydetti.
TL’DEKİ DEĞER KAYBI...
Türk Lirası’ndaki değer kaybı ile ilgili bir soru üzerine Kudret Özersay, Maliye Bakanlığı bünyesinde çalışmalar yürütüldüğünü ancak yapılabileceklerin kısıtlı olduğunu, yapılan toplantılardan elde edilen sonuçların birkaç gün içerisinde açıklanacağını söyledi.
Recep Akdağ ise, konuya ilişkin alınabilecek tedbirlerin iki ülkenin Ekonomi veya Maliye Bakanları tarafından görüşülebileceğini; Türkiye Hükümeti’nin TL’nin değer kaybetmesi karşısında almayı düşündüğü tedbirlerin bulunup bulunmadığı sorusuna karşılık ise Türk Lirası’nın daha çok kullanılması çağrısında bulundu.
