Kubilay KURÇER

İş adamı Meriç Ülkü, Türkiye’deki su şirketlerinin KKTC’ye ihracatıyla ilgili sıkıntıların olduğunu ifade ederek, ithal edilen malın fiyatının değer kazanması hususunda vergilerde düzenleme yapılması gerektiğinin altını çizdi. Erülkü, mülkiyetin bireyler haricinde işi olan sektörün “müteahhit sektörü” olduğunun altını çizerek, söylentilerin tedirginlik oluşturduğunuı ve bu tedirginliğin sektörde durgunluk yarattığını da sözlerine ekledi.

Garantörlüğün hangi şartlarda devreye gireceği konusunda eksikliklerin olduğunu belirten Erülkü, Türkiye’nin garantörlüğünün devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, Eide’nin ve siyasetçilerin kurduğu düzen, halkı isyan etme durumuna getirdiğini ve AB’nin müteahhitleri batırdığını söyledi. ADA TV’de Erçin Şahmaran’ın sunduğu Gündeme Bakış programına konuk olan iş adamı Meriç Erülkü, çözümde ekonomik ve tazminat anlamında eşitliğin sağlanması gerektiğini vurguladı.

“MÜTEKABİLİYET ESASI UYGULANMALI”

İş adamı Meriç Ülkü, Türkiye’deki su şirketlerinin KKTC’ye ihracatıyla ilgili sıkıntıların olduğunu ifade ederek, ithal edilen malın fiyatının değer kazanması hususunda vergilerde düzenleme yapılması gerektiğinin altını çizdi. Ülkede ihracatın yapılamamasından dolayı ilgili birimlere yeteri kadar bilgi verilmediğini vurgulayan Erülkü, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’deki su şirketleri KKTC’ye ihracat yapmak için üretim haklarını durdurup ithalatçının adını yazılmamasına ve Kıbrıs’ta izin numarası alınmamasına isyan ediyorum. Ülkeme su girmesi durumunda litresine belli vergilerle engellemeler yapılarak yerli üretici koruma altına almak gerekir. Çin’in ABD’ye uyguladığı uygulamalar bu yöndedir fakat Türkiye’de ayrı yönetmelik vardır. Bu yönetmeliğe göre her yıl ürünlerimizi Türkiye Sağlık Bakanlığı’na numune gönderiyoruz ve bunun bedeli ağır oluyor. Çin, Libya ve Irak gibi ülkelere yapacağımız ihracatta mütekabiliyet esasını uygulayalım.”

“TEDİRGİNLİK, MÜTEAHHİT SEKTÖRÜNDE DURGUNLUK YARATTI”

Müzakerelerin geleceğimizi maddi ve manevi yönden etkilediğini ifade eden Erülkü, süreçteki gelişmelerle ilgili insanlara bilgi verilmesi gerektiğini vurguladı. Güney Kıbrıs’ta yayınlanan gazetelerdeki demeçlerle sürecin takip edilmesinin korkunç derecede yanlış olduğunu belirten Erülkü, Cumhurbaşkanı’ndan randevu beklediğini kaydetti.

Erülkü, mülkiyetin bireyler haricinde işi olan sektörün “müteahhit sektörü” olduğunun altını çizerek, söylentilerin tedirginlik oluşturduğunuı ve bu tedirginliğin sektörde durgunluk yarattığını da sözlerine ekledi.

“AB SAYESİNDE BATAN MÜTEAHHİTLER VAR”

Garantörlüğün hangi şartlarda devreye gireceği konusunda eksikliklerin olduğunu belirten Erülkü, Türkiye’nin garantörlüğünün devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, AB’nin müteahhitleri batırdığını söyledi. Çözümde ekonomik özgürlüğün sağlanması gerektiğini vurgulayan Erülkü, şunları kaydetti:

“Kıbrıs Türk halkı 1960’tan 74’e kadar yaşama ve ifade özgürlüğü gibi birçok temel haktan mahrum bırakıldı. 2004 yılından beridir verilen sözler halen daha tutulmuyor. Müteahhitler güneyde karşılıklı iyi ilişkiler içindedir. Çözüm karşıtı olmak için sebep yok fakat Eide’nin ve siyasetçilerin kurduğu düzen, halkı isyan etme durumuna getirmiştir. AB sayesinde batan müteahhitler var. Umarım çözümde başarılı oluruz fakat bu şartlar içinde ekonomik özgürlüğü ve tazminat konusundaki eşitliği isterim.” 
Editör: TE Bilisim