İşten durdurulma kararı alınan 366 kişi ile ilgili konuşan Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, özellikle kamuda haksız işe alımlar konusunda birilerinin elini taşın altına koyarak, varolan sistemi baştan değiştirmesi gerektiğine vurgu yaparak “İllaki bir bedel ödenmesi gerekiyorsa, ben o bedeli ödemeye hazırım” dedi. Vatandaşlık konusundada açıklamalardan bulunan Yorgancıoğlu, çocuk yaşta yüz kızartıcı olmayan suçlar işleyen kişilerin, belli bir dönemin ardından bu suçlarının sicilinden silinebileceğini aktardı. ADA TV’de ErçinŞahmaran’ın sorularını yanıtlayan Başbakan, vatandaşlıktan, hükümet sorununa kadar bir çok konu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Hükümetin istikrarsız olduğu iddialarına yanıt veren Yorgancıoğlu, böyle bir durumun varolmadığını hükümette sorun olmasının istikrarsızlık anlamına gelmeyeceğini vurguladı. Yorgancıoğlu, sözlerinin devamında şunları kaydetti…

‘SORUN VAR İSTİKRARSIZLIK YOK’

“Sorun vardır. İki ayrı partinin ortaklaşa kurduğu bir hükümet var, bu yüzden de farklı görüşler var. Ama istikrarsızlık var başka bir şeydir, sorun vardır başka bir şeydir. Tek partili bir hükümeti devirerek devraldık biz bu hükümeti. İstikrarsızlık orada vardı çünkü meclis bile toplanamıyordu. İstikrarsızlık vardı çünkü insanlar meclisin çalışma temposunun beklentilerini karşılamadığını söylüyordu. Aynı parti içerisinde hükümet kanadının biri öbürünü eleştiriyordu. Devlet daireleri felç olmuştu.İstikrarsızlık budur. 1 yılda UBP’nin çıkardığı yasalardan daha fazla yasa çıkardık. Bütün bunlara baktığımızda hükümette istikrarsızlıktan çok anlaşmazlık olduğunu söyleyebilirim ben. O karmaşadan sonra insanlar süt liman bir hükümet bekliyor. Hükümet bir yana, bir de Kıbrıs sorunumuz vardır. Bu sorunun çözümü devam ederken, bir de ortağımız olan partinin milletvekilinden bir tanesi memleket satılıyor diyor. Bu bir sorun. Farklı düşünmüş olmasını saygıyla karşılarım ancak bu yapılan işi haklı çıkarmaz. Bazı konularda farklı düşündüğümüzden dolayı bazı sıkıntılar yaşanıyor. LAÜ’de, Merkez Bankası’nda bir sıkıntı yaşıyoruz. Bunlar gerçekler ancak istikrarsızlık başka bir şeydir. Hükümetin aldığı kararları sürekli değiştirmesi sorunu yaşanmıyor. Bu ortaklıktan kaynaklı değil, ihtiyaçların değişmesinden dolayıdır.

‘HAKSIZ ŞEKİLDE İŞE ALIMLARA KARŞIYIZ’

366 kişi yoktur artık. 90 kişisi zaten yeterlilik sınavını geçemediği için kendilerine teşekkür edilmiştir. Bu çok istismar edilen bir konudur. Devlet dairesine gidiyorum iyi hizmet almıyorum deniliyor. Herkes şikayet ediyor bu durumu. Peki niye hiç düşünüyor muyuz? Eğer bir insan bir tanıdığının aracılığının aracılığıyla işe girer ve hep kollanılacağını varsayarsa yeterince iyi hizmet etmez. Bir insan hangi alanda hizmet verecekse, o alanla ilgili sınava girip kendini ispatlamazsa iyi hizmet vermez. Nasıl istihdam edildiklerini biliyoruz. Ben o dönemin yöneticilerinde suç buluyorum. Sistem öyle bir oluşmuş ki onları da yargılamak ne kadar mümkün tartışılır. Ben de dedim ki haksız bir şekilde alındılar ancak gelsinler dedim bu ülkenin diğer vatandaşları gibi sınava girin ve başarınızı deneyin. 89-90 arkadaşımız maalesef yeterlilik sınavını bile geçmedi. Bazı arkadaşlar çıkıp meclis kürsüsünde bu arkadaşlar başarısızdır ancak işlerine devam etsinler diyorlar. O zaman başarılı olanların günahı ne? Bu devletin vereceği hizmetlerin kalitesi ne olacak? Bu sınavı geçenlere biz diyoruz ki, biz gerçek anlamda ihtiyaç analizi yaptık. Geçerseniz başımızın üstünde yeriniz var diyoruz, daha ne diyebiliriz ki?

‘SİSTEMİ DÜZELTMEK LAZIM’

Sırf bu kadrolar ihtiyaç analizi yapılmadan dolduruldu diye öğretmen, doktor, hemşire alamadık. Öğretmen ihtiyaçlarını 2014’ün 360 kişisinden avans alarak yaptık. Bu durum, bu ülkenin layık olduğu bir şey midir? İhtiyaçlarımızı sıkıntı ile karşılamaya çalışıyoruz. 230 tane polis memuru emekli oldu şimdi ben yetki versem 230 tane polis olmadan hiçbir ihtiyacımı karşılayamam. İskele’de mahkeme açıldı benim hakime, savcıya ihtiyacım var. Hani nerede kadro? Girne’de kadın doğum kliniği açıldı, hemşire yok. Hani nasıl olacak bu iş? Bizim ihtiyaç analizlerini çok iyi yapmamız gerekir. Bu sistemi kurmak lazım. Bu sistemi düzeltmek lazım. Birileri bu konuda bedel ödeyecekse ben bedel ödemeye hazırım. Bunun için de elimden geleni yapacağım.

‘AMACIMIZ ENERJİ SORUNUNU ÇÖZMEK’

Elektrik zammını açıkladığımda şöyle demiştim; 2011 yılında fueloil’in ton maliyeti, 270 dolardı. 2011-2012 ve 2013 yıllarına gelene kadar da bu fiyat 670 dolara çıktı. Ama hiç elektrik fiyatları artırılmadı. Elektrik kurumuna bir yük bindi. Çünkü bankalara olan borçlar arttı. Bu maliyetlerin üzerine bir de finansman maliyetini getirdi. Tabii ki devletten alacağı olduğu söyleniyor, bunun da 450 milyon ise ana parası 270 300 milyondur. Diğerleri gecikme zamlarıdır. O dönemlerde de bu tahsilatın hayat bulması için gereken yapılmadığından, zorlanmadığından veyahut büyük iş yerleri yapmayın etmeyin gibi davrandığından ödenemez noktaya geldi. Devlet için de bu geçerli. Bugün BRTK’nın 17 milyon elektrik borcu vardı. 200-300 bin elektrik tüketimi vardır. 1 yıllık 2 milyon. 4-5 yılda bu 10 milyonu aşıyor. Bunun ödeme kabiliyeti yok. Ama biz hükümet olduğumuzda muhatap firmalar dedi ki, ya bize ödeme yaparsınız ya da biz size fueloil getirmeyiz. Elektrik kurumunun gelirlerinin bu durumda artması gerekiyordu. Dolayısıyla da elektrik zamları oluştu. Biz bunu zorunlu olarak yaptık. Bunun zorunlu olduğunu söylediğimiz gibi işimizin de bitmemiş olduğunu gördük. Çünkü bizim işimiz, asıl enerji sorununu temelden çözmek.

VATANDAŞLIK MESELESİ

Kusursuz olan, herhangi vukuatı olmayan, 5 mühürü olan kişilere beyaz kimlik veriliyor. Bu burada yaşayan birçok insanı rahatlatan olaydır. İnsanlar beyaz kimliği aldıktan sonra birçok sorunu aşıyor zaten. 10 yılı dolduran insanlar da vatandaşlığa müraacat etme hakkına sahiptir. Onlar için de 10 yıl kesintisiz çalışma izninin olması gerekir. Vatandaşlıkla ilgili bugünkü kurallar neyse değerlendirilip sonuç üretilecektir. Çocukluk yaşında yapılan ve yüz kızartıcı suç sayılmayan olaylar, belirli bir yıl sonra silinmesi gerekiyor. “  
(STAR KIBRIS)

Editör: TE Bilisim