Özgür, seçim nedeniyle de hükümetin reform yapamayacağı görüşünü ifade etti.

Özgür, 2017 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’yla ilgili konuşmasında, bütçelerin sayılardan ibaret olmadığını; sayıların yaratmayı hedeflediği performans ve oluşturacağı değerlerin büyük önem taşıdığını vurguladı.

“Unutmamak gerekir ki bütçe ülkenin geleceği için hazırlanır” diyen Özgür, esas amacın ekonominin çarklarını döndürmeyi başarmak olduğunu söyledi.

“Bir yandan makro-ekonomik hedefler bağlamında kamu borçlarına ve bütçe açıklarına ilişkin verileri değerlendirirken diğer yandan da her alanda bütçe imkânları ölçüsünde finansal sürdürülebilirliğe bakmak, eğer herhangi bir alan için ayrılan bütçe sürdürülebilir finansman için yetersiz kalıyorsa bu hedefe ulaşmak için gerekli yapısal düzenlemelere gitmek günümüz siyasetinin en temel görevi sayılmaktadır” diyen Özgür, mali sürdürülebilirliği sağlamanın kamu yönetiminde ilerici siyasetin yani değişimin odağında yer alması gerektiğini kaydetti.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL”

Özgür, mevcut sistemin mali yönden sürdürülebilir olmadığını belirterek “Yerel gelirlerimizin cari harcamalarımızın yüzde 95’ini karşılayabildiği seviyelere çıktığı koşullarda, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütçe açığımıza 200 milyon TL’lik katkısı ve Reform Destek Ödeneği’nden elde edilebilecek diğer katkılara rağmen 2016 yılsonunda borç faizi ödeyip ödemeyeceğimiz henüz kamuoyu ile paylaşılmış değildir” diye konuştu.

“BASİT ALGI OYUNU”

Hâlbuki bu mali yapıda görev yürüten tüm hükümetler açısından bütçe yönetiminde en somut başarı kriterinin kamu borç faizi ödemesi yapabilmek olduğunun bilindiğini belirten Özgür, “Bu bakımdan, Sayın Denktaş’ın, çeşitli ortamlarda sürekli tekrarladığı ‘çok paramız var’ şeklindeki açıklamalarını basit bir algı oyunundan ibaret saymak gerekir” dedi.

Özgür, Maliye Bakanı Denktaş’ın bazı açıklamalarını yorumlayarak eleştiriler yaptı.

Maliye Bakanlığı’na istihdam edilen 27 geçici işçinin ne yaptığını soran Özgür, ülkenin mali açıdan temel vizyonunun kendi ayakları üzerinde durabilecek bir sistem yaratmak olduğunu söyledi.

KENDİ AYAKLARINDA DURAN EKONOMİ İÇİN

Kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi için kamunun etkinliği, özel sektörün rekabet günü artırmak gerektiğini vurgulayan Özgür, bu çerçevede bir siyaset izlediklerini kaydetti.

Mali sürdürülebilirlikten söz edilecekse ve bunun için çalışılacaksa bütçelerin Türkiye’yle imzalanan protokollerle birlikte değerlendirilmesi gerektiği gerçeğini de görmek gerektiğini ifade etti.

Özgür, bu konuları şeffaflıkla ele almak ve siyaseti de bu çerçevede yürütmek gerektiğini kaydetti.

Türkiye’yle protokollerin imzalandığını belirten Birikim Özgür, hibe ve kredilerle ilgili protokollerin ise ne zaman imzalanacağı hakkında bilgi istedi.

Protokollerin imzalanması kadar, siyasi istikrar için uygulanmasının da önem taşıdığını kaydeden Birikim Özgür, azınlık hükümetinin imzaladığı ekonomik dönüşüm programını uygulayıp uygulamadığına bakmak gerektiğini; ekim ayına kadar hükümetin sıfır çektiğini söyledi.

“2017’DE SEÇİM VAR”

Görünen köyün kılavuz istemediğini, azınlık hükümetinin ömrünün uzun olmayacağını; 2017’de bir seçime gidileceğini savunan Özgür, hükümetin seçime giderken köklü reform yapamayacağını belirtti.

“BU HÜKÜMET ÇIKMAZ SOKAKTA”

Özgür, “Bu hükümet çıkmaz sokaktadır. Reformları Türkiye bastıracak ama yapmayacaklar. Borçları neyle kapatacaklar?” diye konuştu.

Birikim Özgür, 2017’de seçime gidileceğinin neredeyse kesin olduğunu söyledi.
Türkiye’nin taraf tutmamasını tercih ettiklerini; bunu şu anda muhalefette oldukları için söylemediklerini belirten Birikim Özgür, iki ülke ilişkilerinin sağlıklı bir zeminde yürütülmesini önemsediklerini vurguladı.

Bakanlıklara bütçede ayrılan rakamlara değinen Özgür, ülkedeki mali düzenlemelerle ilgili, yapısal sorunlarla mücadelede somut adımlar atılması için Başbakanlık’ın sorumluluk üstlenmesi gerektiği görüşünü ifade etti.

Başbakanlık’ın politika oluşturacak bir yapıya taşınmasının önemli olduğunu vurgulayan Birikim Özgür, Başbakan Yardımcısı’nın daha ön planda göründüğünü; Başbakan’ın daha fazla liderlik sergilemesi gerektiğini söyledi.

Özgür, üçlü kararnamelerin yeniden değerlendirilmesi; geçici istihdamının durması; mesai saatlerinin düzenlenmesi; mahkemelerinin işlevlerinin güçlendirilmesi, e-devletin hayata geçirilmesi gibi konularda hükümetin adım atmasını istedi.

Maliye’nin bütçesinin yarısından fazlasının personel giderlerine ayrıldığını; ülkenin gelir ve giderlerini yönetmekten sorumlu bu bakanlığın, mali sürdürülebilirliği sağlayacak omurga olduğunu söyleyen Özgür, “Maliye Bakanlığı’nın reform üssü” olması gerektiğini kaydetti.

Maliye Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Havutçu da, Özgür’ün sorusu üzerine geçmişte yapılan kamulaştırmalar için bütçede 50 milyon TL ödenek ayrıldığını açıkladı.
Editör: TE Bilisim