Geçen hafta AB Haber internet sitesinde Avrupa Parlamentosu seçimleri konusunda dikkate alınması gerek bir analiz-yorum vardı…
Önce bir alıntı yapalım:
“Avrupa Parlamentosu AP seçimlerine sayılı günler kaldı. Güney Kıbrıs AP seçimleri için 5 Kıbrıslı Türkün aday olduğunu açıkladı. İlk bakışta aslında demokrasi açısından güzel bir gelişme olarak değerlendirebiliriz.Ama biraz olayın detayını incelediğiniz zaman bunun bir kozmetik makyajdan başka bir şey olmadığını anlarsınız.Niçin anlarsınız Kıbrıslı Türklerin AP seçimlerinde seçilme şansı yok da ondan.Kaç Kıbrıslı Türk güneye geçip oy kullanacak?
Kıbrıslı Rumlara AB’den şu mesaj verildi.Kıbrıslı Türkleri AP seçimlerine dahil edin yoksa zor durumda kalıyoruz.
Rumlarda böylece AB ve uluslararası arenaya işte bakın Kıbrıslı Türklerin AP seçimlerine katılmasını sağladık diye AB’de propaganda malzemesi ele geçirmiş oldu.Hemde 2 Kıbrıslı Türkün sandalyesini işgal etmeye devam ederek.
Ortada oynanan bir oyun var.Kıbrıslı Türklerde maalesef AP seçimlerinde konu mankeni yapılmış durumda.Kıbrıslı Türklerin AP seçimleriyle ilgili karşı karşıya bırakıldığı durum bize ‘AP Kıbrıslı Türkler ile Yüksek Seviyede Temas Grubu’ gibi içi boş oyalamadan başka bir şey olmadığını hatırlattı. Karşımızda AB’nin kendi aldığı kararları uygulamaması sorunu bulunuyor.Böylece yan yollara girilerek Türkiye ve Kıbrıslı Türkler uyutuluyor.Bizlerde seyrediyoruz.Kimse boşa çıkıp konuşmasın sonuçlar çok net ortada.2004’den beri AB cephesinde ne oldu? AB hangi aldığı kararı uyguladı? Verdiği hangi sözü yerine getirdi?
Sorunu nereden ele alırsanız alın AB’nin kimseye anlatamayacağı bir gelişme ile karşı karşıyayız. Kıbrıslı Türklerin AP seçimleri çerçevesinde düştüğü durumun özeti bu…”

İşin özeti şu;
Yukarıdaki analizde de belirtildiği gibi Kıbrıslı Türkler AP seçimlerinde konu mankeni olarak seçilmişlerdir ve biz de bu oyuna gelip Donkişotluğa soyunmuş ve sonunda da madara olmuşuzdur…
Eğer sudan sebeplerle 30 binden fazla Kıbrıs Türkü oy kullanamamışsa, ve bu bilindiği halde seçimlerden geri çekilmek yerine hala Kıbrıs Türkü oy kullanmaya çağrılmışsa bunun için Türk gazetelerinde boy boy reklamlar yapılmışsa saflık ve fazla hoşgörü böyle bir şey olsa gerek!

İkinci Cumhurbaşkanı Talat dün şöyle bir terim kullandı;
“Kıbrıslı Rumlar bir orkestra gibi ama biz fazla dağınığız…”
Mükemmel ötesi bir açıklamadır bu!
Onlar her zamanki gibi Kıbrıs sorunu konusunda tek ses olurken biz ne yaptık?
Her zaman olduğu gibi ayrı telden çaldık, birbirimize düştük, Rumlar da kına yaktı!
İyi de bu konuda Sayın Talat ne yaptı?
Koskocaman bir hiç!

Gelelim Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na;
Dün bilmem ne festivalinde sessizliğini bozdu;
“Seçimler bizim değil güneyin seçimidir…” dedi…
Doğru söyledi de bunu niye seçim günü söyledi de daha önce dile getirmedi…
Oysa biz beklerdik ki KKTC Cumhurbaşkanı yine KKTC’den de adayların olacağı AP seçimlerinden çok önce bunu dile getirip en azından makamının saygınlığını korumalıydı…

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’na gelince;
Ne tesadüftür o da AP seçimleri konusunda lütfedip seçimlerin olduğu gün konuştu ve şöyle dedi;
“Seçilen Kıbrıs Türkünü temsil etmez…”
Oysa bu sözleri söylerken CTP’nin bir çok önde geleni aynı saatlerde sandık kuyruklarında oy kullanmak için bekliyordu…
Çoğu hayal kırıklığı yaşadı o da çok ayrı bir mesele!

Ne acıdır ki Kıbrıs Türkü’nün çözülme süreci başlamıştır…
Liderlerin basiretsizliği, ekonomik sıkıntılar ve her biri ayrı telden çalan sözde sivil toplum örgütlerinin toplumsal değil ama bireysel çalışmaları bu çözülme sürecini hızlandırmıştır…




MESAJ KUTUSU


Sayın Zeren MUNGAN, bazı yüksek emekli ikramiyelerin artık 6 taksit halinde ödenmeye başlamış. Durumların bu kadar kötü olduğunu bilmiyorduk. Ayrıca bir emekli okul müdürü nasıl olur da 700 bin TL gibi astronomik bir emekli ikramiyesi alır o da çok ayrı bir mesele değil mi?

Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, siz her ne kadar AP seçimlerinde seçilenler Kıbrıs Türkünü temsil etmez deseniz de sizin partililer sabahın erken saatlerinden itibaren oy kullanmak için Güney’e geçtiler…Biraz acayip kaçtı değil mi?

Sayın Hamit BAKIRCI, Hakan Oran’dan sonra yeni bir müsteşar bulamamaktan yakındığınız söyleniyor. İsteklileri siz istemiyor, sizin istedikleriniz de müsteşar olmak istemiyormuş. Dünya tersine döndü desenize…

Sayın Ahmet SENNAROĞLU, Sezai Sezen ile aynı programa çıkmamak için 40 dereden su getirdiğiniz söyleniyor. Tamam onun kadar tecrübeli bir siyasetçi değilsiniz ama sizin de gücünüz az değil yani…Hadi biraz cesaret.

Sayın Bayram ÖZEL, Haspolat muhtarlığı için bir kez daha kolları sıvadığınız gözlemleniyormuş. Tabi ki siyaset sizin içinize işlemiş emeklilikten sıkıldınız desenize. Hayırlı uğurlu olsun…

Sayın Mehmet SAYDAM, yerel seçimlerde LTB adayı Mehmet Harmancı’ya ekonomi danışmanlığı yaptığınızı öğrendik. Sizden daha iyisini bulacak değildi ya…Bu arada seçilmesi artık sürpriz sayılmayacak bilesiniz…

Sayın Prof. Abdullah ÖZTOPRAK, erken rektörlük seçimi konusunda herkes gibi biz de bir şey anlamadık doğrusu! En iyisi kamuoyunu bilgilendirmek için adam akıllı bir açıklama yapmak değil mi?

Sayın Shahadat HOSSAIN, UBP bir ilki gerçekleştirdi ve ilk kez TC kökenli dışında bir kişiyi hem de birinci sıradan LTB meclis üyesi adayı yaptı. Bu arada işleri sıkı tutup Dana’yı bir an olsun bırakmadığınız gözlemleniyormuş. Sakın bırakmayın!

Sayın Arif ÖZBAYRAK, Dipkarpaz’da diğer adaylardan daha ziyade DP adayının kazanmaması için yoğunlaştığınız söyleniyor. Bu arada kulağımıza bazı ittifak söylentileri de gelmiyor değil yani bilesiniz…

Sayın Hüseyin BULDUK, hafta sonu seçim çalışmalarına devam edip Lefkoşa Surlariçi’nden hiç çıkmadığınız görülmüş. Sizin orada sıkıntınız yok, diğer semtlere daha fazla ağırlık vermeniz gerekiyor…

Sayın Şaziye ALTINER, CTP’den LTB belediye meclis üyesi adayı olmanız özellikle gençler arasında epey memnuniyet yarattı. Bu arada 4 dili anadiliniz gibi konuşmanız da seçmeni etkileyecek nedenlerden birisi…Yolunuz açık olsun.

Sayın Dimağ ÇAĞINER, işleri epey büyütüp artık şirket zincirinize uçak filosu da kattığınızı duyduk. Ünal bey sizinle gurur duyuyordur değil mi? Boynuz kulağı geçtiğine göre bundan ancak mutlu olunur. Hayırlı olsun…

Sayın Özay ÖYKÜN, her ne kadar yıpranmış bir belediye başkanı olsanız da anketlerde hala birinci sırada görülüyorsunuz. Ancak bu seçim sonuçlarını foto finish belirleyecek bilmenizde yarar var…

Sayın Atilla ATAKANLI, örgüt başkanlığından sonra Dikmen belediyesi meclis üyesi seçilmek için büyük hırs yaptığınızı duyduk. Hadi ilk bizden duymuş olun, garanti seçilecek olanlar listesinde de üst sıralardasınız…




Günün Fıkrası

Çikolata


Adam kumsalda yürürken ayağı bir şeye takılmış, bir de bakmış bir lamba. “Ha ha haa” demiş; “Bu da içinden cin çıkan sihirli lambalardan olmasın?” Lambayı biraz ovalamış vee... birden etrafı dumanlar kaplamış, derken kocaman bir cin ortaya cıkmış:
- Benden üç şey dileyebilirsin, dile bakalım!
Adam “Harika!” demiş. “İlk olarak 1 milyar dolarım olsun istiyorum.” Cin parmaklarını şıklatmış ve kumsal baştan aşağı silme banknotlarla dolmuş... Adam gözlerine inanamamış ve ikinci dileğini söylemiş:
- Hawaii’de okyanusu gören lüks bir villa istiyorum. Cin yine parmaklarını şıklatmış ve adam birden elinde lambayla kendini Hawaii’de muhteşem bir evin önünde bulmuş.
Cin sormuş:
- Evet, son dileğin nedir? Adam düşünmüş düşünmüş ve:
- Kadınlar için dayanılmaz, karşı konulmaz olmak istiyorum. Cin yine parmaklarını şıklatmış ve...
Adam bir kutu çikolataya dönüşmüş.