Kıbrıs Türkleri, adada yaşayan iki büyük nüfustan biri. Türkler bu adada yaşama gayretinde iken diğer nüfus olan Rumlar, adayı Yunanistan’a ilhak etme amacında oldular hep. Bu amaçla önce İngilizleri sonra da Türkleri yok etmek veya adadan kaçırmak için yapmadıklarını bırakmadılar. Bu amaç için EOKA Tedhiş örgütünü de kurdular. Ve 1958’li yıllarda Türkleri öldürmeğe ve korkutmaya başlarlar.
Adadaki iki halkın, 1960 yılında ortak bir Cumhuriyet kurması ile bu saldırılar bir süre durdurmuş gibi oldu. Ancak 1963 yılı aralık ayında, yani elli yıl önce bu günlerde Rumlar Türkleri yok etmek için resmen silahlı saldırıya geçtiler. Yani Ortak Kıbrıs Cumhuriyeti ancak üç yıl yaşayabildi. Türkleri yok etmeyi hedefleyen Akridas planı adı verilen plan çerçevesinde Türklere silahlı saldırılar başlatılmış ve bir çok insan öldürülmüştür.
Dış dünyaya da ‘Türkler yönetime karşı isyan başlatmışlardır. Kıbrıs’taki çatışmalar ondandır’ şeklinde yalan bilgiler verdiler.
Rumların silahlı saldırılarını başlattıkları 21 aralık 1963 yılında ben 13 yaşında idim. Larnaka’daki Bekirpaşa ortaokulunun öğrencisiydim. Hiçbir şeyden habersiz okula gitmek için Lefkoşa’dan gelecek otobüsü beklerken bir gece önce Lefkoşa’da Rumların Türklere silahlı saldırıda bulundukları bazılarını öldürdüklerinden haberimiz yoktu. Kıbrıs Radyosunun Türkçe yayınını dinlemek için radyoyu açtık. Müzik yayını var. Bir ara müzik durdu. ‘Türk memurlar bugün işe gelmedi. Yayın yapılamıyor’’ gibi bir anons duyduk. O kadar. Oysa Radyoda çalışan Türkler can güvenlikleri nedeniyle Lefkoşa’nın Rum kesimindeki radyoya gidememişlerdi.
Lefkoşa’dan gelerek Larnaka’ya gidecek olan otobüs gelmeyince köyden okula gidecek olan birkaç arkadaş, hiç olanlardan haberimiz olmadığından ve derslerden geri kalmama düşüncesi ile bisikletlerle Larnaka’ya gittik. Köyüm Üçşehitler (Goşşi) ile Larnaka arasındaki mesafe dokuz mildi.
Okula vardığımızda herkesin avluda olduğunu gördük. Ders falan yapılmıyor. Lefkoşa’daki Rum saldırılarını öğrenen okul yönetimi, Rum bölgesinde olan Bekirpaşa orta okulu öğrencilerini salimen oradan tahliye etme yönüne gittiler. Öğrenciler otobüslerle Larnaka’nın Türk semtine taşındı.
Larnaka-Lefkoşa otobüs seferlerini yapan şirketin yazıhanesinde beklerken, annem Hayriye köyden beni almaya geldi. Daha sonra taksi ile köye döndük.
Rum saldırıları karşısında üç ay kadar köyden şehirlere çıkılamadı. Bu ve bundan sonraki sürede adadaki İngiliz askerlerinin Türkiye’den gönderilen kuru gıdaları köyümüze ve diğer köylere ulaştırdıklarını hatırlarım.
Türkler kendi bölgelerine kapatılmışlar, hiçbir özgürlükleri kalmamıştı. Küçük köylerde yaşayan Türkler ile Rum ve Türklerin karma oldukları bir çok köyden Türkler canlarını kurtarmak için daha büyük Türk köylerine göç ettiler. 103 Türk köyü bu şekilde boşaltıldı.
Rumlar şehirlerarası yollarda seyahat eden Türkleri alıp öldürmenin ötesinde zaman zaman küçük köylere silahlı saldırılarda bulunmaktaydılar. Bunlara örnek Ayvasıl ve Arpalık saldırılarını vermek mümkün. 1967 yılında ise Geçitkale ile Boğaziçi köylerine saldırmışlardı.
Geçitkale-Boğaziçi köylerine saldırıldığı yıl Lefkoşa Türk Lisesi son sınıf öğrencisi idim ve okulun yurdunda kalmaktaydım. Gelişmeleri haberlerden öğrenmiştik. Rumlar adadaki Türkleri yok etmek için silahlı saldırılarını sürdürmekteydiler.
Türkiye’nin adaya asker çıkaracağını duyurması karşısında Geçitkale –Boğaziçi saldırısında görev alan Yunan askerlerinin adadan çekilmesi sağlandı . Bundan sonra da Türklere dolaşım imkanı getirildi.
Aralık 1963’de Rumların Türklere karşı giriştiği silahlı saldırılar tarihe ‘Kanlı Noel olarak’ geçti. Bu sürede şehit olanlar 21 Aralık şehitler haftasında düzenlenen etkinliklerle anılmaktadırlar. Tüm şehitleri saygı ile anıyorum.