Hayali bile rahatlatıyor.

‘’Sağlık Ombudsman’’’ı..

Olsa ne güzel olurdu dedim bir gün.

Biz sağlıkçılar, başımız sıkıştığında kapısını çalabilirdik mesela.

‘’Zor bir hastamız var, tedavisini nasıl yapalım?’’ diye sorabilirdik.

Işığımız olurdu yüzümüzü döndüğümüz…

Doktorlar gayretli oldukları kadar hırslıdır da…

Anlaşmazlıklar büyümeden çözülür, sorunlar hastalara yansıtılmamış olurdu.

Görevini ihmal, suistimal edenleri, simsarlarla işbirliği yapan sağlıkçıları ayıklardı mesela.

İzin vermezdi hastanın ‘’sırtından vurulmasına’’!

Keşke sağlığın ayrı bir Ombudsman’ı olsaydı.

Sağlıkçıların sadece doktorlardan oluşmadığını hatırlatırdı bize.

Ekipsen güçlüsün, güçlü ekip isen başarırsın derdi bizlere…

Birleştirirdi, şimdilerin yaptığı ayrımcılık yerine…

Cesurca haykırırdı belki de,

İlacı, malzemeyi israf etmeyin diye…

İhaleleri tek tek inceler,

Gereğini yapardı şimdiye kadar yapılmadığı şekli ile…

Doğacak bebeğin hayatını sahiplenir,

Yerin altındaki ceninlerin hesabını sorardı.

Kürtajı malzeme yapan annelere,

‘’Anneliğinden utan!’’ derdi.

Partiler, sendikalar üstü yaklaşırdı sağlığa,

‘’Kanun varsa uyulacak!’’ derdi gözünü kırpmadan.

Hastanın hakkını gözetirken, sağlıkçıyı da ezdirmezdi o zaman.

Sorunu insanlarda değil, sistemde arardı…

Keşke sağlığın ayrı bir Ombudsman’ı olsaydı,

Kutsal mesleğin, öpülesi eli olurdu…

Sağlığın nizamı, intizamı ondan sorulur,

Değil sağlığa, değil YÖDAK’a, devlete bile çeki düzen verirdi!

O zaman Sağlık Bakanı’na da gerek kalmaz,

Sağlıkta hukuk katledilirken, Başbakan’dan da hesabını sorardı…

(Aşağıdaki madde, Sağlık Kurumları Ücretler Tarifesi Değişklik Tüzüğü’ne aittir.

Sağlığın sessiz katlidir.)

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899