İsviçrenin muhteşem karlar altındaki dağ ve yanıbaşında ki göl görüntüsü yeterli olmadı.Keşke bu kadar çok zahmete ve para harcamaya gerek kalmadan bu toplantı Mont Pelerin kasabası yerine Lefke kasabasının  bir taraftan karlar altındaki Trodos diğer taraftan Akdenizin masmavi sularını seyre doyamayacağınız portakal, hurma ve ceviz ağaçlarının muhteşem manzaralarına sahip Aplıçta yapılsaydı.

Belkide portakal çiçeklerinin o enfes kokusu Anastasiadisi efsunlar bu kadar çok maksimalist olmazdı.

Şimdi kendimize sormamız gereken soru şu Kıbrıs Cumhuriyetini Kıbrıs Rum liderliği ve kilise gerçekten bizimle paylaşmak niyetinde mi değil mi.

Hayatını ismi gibi Barışa adamış sözcü Barış Burcunun itirafları oldukça çarpıcı.Hayatımın hayal kırıklığı diyor.Yani barış isteyen birilerinin gerçek niyetinin barış olmadığına vurgu yapıyor.

O zaman istenen ne…

Rahmetli Rauf Denktaş 40 yıl sürdürdüğü görüşmelerde Rumun neyi verirsek hep daha fazlasını isteyeceğini söylemişti.

 Mont Pelerinde süren ve topluma pompalanan yeni Kıbrıs rüyası isviçrenin dağlarında ne yazık ki hüsranla sonuçlandı.

Hoş anlaşmanın içeriği bile belli olmadan olsun da nasıl olursa olsun mantığı ile hareket eden bazı kesimler için daha büyük hayal kırıklığı oldu.

Mustafa Akıncının ve Türkiyenin tüm samimiyet ve bonkörlüğüne rağmen Barış Burcunun dediği gibi, 
Makimalist bir yapı ile karşılaşıldı.Yani Türkçe tercümesi afedersiniz ama elbise gitti bir tek kilot atlet kaldı .Onuda ver deniyor.

Rumlar dönüşümlü başkanlığı bile beşli konferansta bir pazarlık konusu olarak cebinde tutma ve toprak konusunda “yüksek bir pazarlık marjıyla Kıbrıs Türk tarafının karşısında durma” tutumunu sürdürdü…

Annan planının üzerinden 12 yıl geçmiş ve plana Hayır diyen tarafta olduklarını ,yaşam hakkınında bir insan hakkı olduğu unutarak .Geriye dönecek Rum nüfus sayısını  90 bin rakamları içerisinde talep koştular..Hiç esnemedi ve bu bizim son sözümüzdür dediler.

Toprak kriterlerinde de, sanki toprak konusu tümden ceplerinde olacakmış gibi bir pazarlık anlayışı ile geldiler.Tüm Güzelyurtuda istediler.

Üstüne birde Yunanistan Başbakanı’nın ”garantiler iptal edilmez, Türk askerlerinin adadan çekileceği tarih de belirlenmezse beşli konferansa katılmayacağını ” açıklaması tuz biber oldu.

 “Maalesef Kıbrıs Rum tarafı, yeterli hazırlıkla gelmedi. Yeterli bir politik, felsefi ve teknik hazırlıkları yoktu” diyende sözcü Barış Burcu aslında .Rumun anlaşmaya gelmediğini deşifre ediyor.

Artık önümüze  bakma, evimizi düzenleme zamanıdır.Barış için fedakarlık tek taraflı olmaz.