Bu yazı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar’a ve bakanlık birimlerinedir.
Niçin onlaradır, çünkü bakanlık ve birimleri Dipkarpaz Belediye Başkanı Mehmet Demirci tarafından kaale alınmamakta, yazılan yazılar hiçe sayılmaktadır.
Bir nedeni de tabi ki 2013 Haziran ayında imzalanması gereken toplu sözleşmenin yine bu belediye başkanı tarafından imzalanmaması, imzalamak için verdiği randevulara iştirak etmemesi ve kendini devletin yasalarından daha yukarılarda görmesindendir.
Bir belediye başkanı yasal yükümlülüklerini yerine getirmiyorsa da umarız gereken yapılır.

Aslında olaydan bizim de haberimiz yoktu.
Dipkarpaz ziyaretimizi kaleme aldığımız köşe yazısından sonra BES Başkanı Savaş Bozat aradı ve Dipkarpaz Belediyesi konusunda bazı konuları paylaşmak istediğini söyledi.
Buluştuk ve olanı biteni öğrendik.
Dipkarpaz Belediyesi’nde çalışanların hakları her iki yılda bir toplu sözleşme ile belirlendiğinden bu kez başkanın toplu sözleşme imzalamaktan kaçındığı bilgisini aldık.
Sendikanın tüm görüşme istekleri Başkan Demirci tarafından reddedilmiş.
Hatta bir seferinde sendika yetkililerini görüşmek üzere Dipkarpaz’a çağırmış ama ne hikmetse bu toplantıya kendisi iştirak etmemiş.

Peki bir belediye başkanının toplu iş sözleşme imzalayıp imzalamaması kendi tasarrufunda olan bir şey mi?
Tabi ki değil!
Yasa var, tüzük var her şeyden de önemlisi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı bir Sendikalar Mukayyitliği var…
Yasa da neyse o!
Her iki yılda bir çalışanların haklarını korumak için masaya oturacaksın ve pazarlıklar sonucu bir sözleşmenin altına imza atacaksın.
Yapmazsan yasaları çiğnemiş sayılırsın!

Ama ne mümkün!
Demirci’nin öyle pek yasalara filan aldırış ettiği yok!
Varsa da yoksa söylediği ‘ben sendika ile toplantılara katılmam.’
Tabi ki kendi bileceği iş..
Sendikalar Mukayyitliği biraz geç de olsa sonunda devreye girmiş ve 3 Ekim 2013 tarihinde Ulaştırma Kurulu’nun toplanmasına karar vermiş.
Burada maksat, belediyenin önerisini öğrenmek.
Sağ olsun Başkan toplantıya iştirak etmemiş ve kendi katılması gerekirken iki belediye çalışanını göndermiş.
Haliyle düzenlenen tutanakta da şöyle denilmiş:
“Yapılan istişarelerle Dipkarpaz Belediye Başkanı Sayın Mehmet Demirci’nin katılımı ile toplantı 8 Ekim 2013 tarihine ertelenmiştir…”

Ve 8 Ekim 2013 tarihi gelmiş;
Ama Mehmet Demirci yine ortada yok!
Bu sefer değil kendisi çalışanlarını da göndermemiş…
Bu da tutanaklara şöyle geçmiş;
“…Gelinen bu aşamada tarafların anlaşmasıyla toplantı 8 Ekim 2013 tarihine ertelenmişti. Fakat bugün yapılması gereken toplantıya işveren tarafı katılmadığı için Uzlaştırma Kurulu toplantısının yapılmadığına dair tutanak tutarak toplantı bitirilmiştir…”
Yani Demirci’ye göre, bakanlık kim, mukayyitlik kim?
Adamın umurunda bile değil!

İşin daha ilgincini yazalım;
BES yeni toplu sözleşmede ek haklar, maaş artışı filan da istemiyor.
Savaş Bozat bize bunu ‘sıfır maaş zammı’ olarak ifade etti.
Tek istenilen ise 60 çalışanı olan belediyede 35 kadar kişinin askerlik haklarından doğan haklarının verilmesi.
Hepsi bu!
Ama gelin görün ki Mehmet Demirci artık bunun altına mı imza atmak istemiyor yoksa başka nedenleri mi var onu bilemeyiz.
Ama çalışanların kazanılmış haklarını vermemek için eğer böyle kaçamak bir yola başvurduysa da onda da yasalar devreye girmesi yazım.

Sırf bu yüzden bugünkü yazımızı Çalışma Bakanlığına ithaf etmek istedik…
Adı üstünde Çalışma Bakanlığı…
Boşuna kurulmadı elbet, birincil görevi de çalışanların hakkını hukukunu korumak…
Ve karşında da 35 çalışanın hakkını vermek istemeyen, verdiği randevulara gelmeyen, sendika mukayyitliğinin çağrılarını iplemeyen bir belediye başkanı…
Buyurun sayın Aziz Gürpınar…
Söz, eylem ve icraat sırası şimdi sizde!



MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa ARABACIOĞLU, Erenköy Lisesi’nde dört adaydan en kıdemli olan Veysel hocanın müdür muavinliği atamasının sırf siyasi nedenlerden dolayı yapılmadığı iddia ediliyor. Kendisine ceza verdiğinizi duyunca kulaklarımıza inanamadık. Umarız doğru değildir ya da bu olayın ardında başkaları yoktur!


Sayın Çetin UĞURAL, iptal edilen ilkokul müdürleri konusunda kamuoyu sizden esaslı bir açıklama bekliyor. Olayın perde gerisini ve bilinmeyenleri açıklamanın artık zamanı gelmedi mi?

Sayın Mehmet Ali GÜRÖZ, CTP’li yöneciler zehir zemberek bir açıklamadan sonra yönetim kurulundan istifa ederek sizi de KOOP-SEN’i de ‘ihanet’le suçladılar. Bu ağır ithamlara bir cevabınız olacak mı yoksa susmayı mı yeğleyeceksiniz?

Sayın Serdar DENKTAŞ, DP Güzelyurt örgütleri ayaklandı imza kampanyası başlattılar. Sırf dün 100 kişi size verilecek muhtıranın altına imza attı bugün binleri geçeceği iddia ediliyor. Bir an önce bölgeye bir operasyon yapmak kaçınılmaz oldu…

Sayın Hamit BAKIRCI, istifa eden müsteşarınızı küçük bir teşekkürle geçiştirdiniz ama cevap hakkınızı kullanmadınız. İstifa olayının ardında bilinmeyen çok şeyin olduğu söyleniyor. Bizim açıklamamızı ister misiniz?

Sayın İrsen KÜÇÜK, bazı belediye başkan ve meclis üyesi adayları yanınızda toplanmaya başlamışlar. Güçlü olduğunuz bölgelerde onlara destek vermeniz isteniyormuş. Demek ki daha her şey bitmemiş değil mi?

Sayın Cemal BULUTOĞLULARI, talep ettiğiniz 90 bin TL’lik kıdem tazminatını siz unutun üstüne de bir bardak soğuk su için. Zira Sayıştay bu paraya şerh koyulmasını istemiş ve davalar sonuçlanmadan parayı alamayacaksınız.

Sayın Orsan ORAN, Geçitkale’de yerel seçimlere elektrik faturalarını ödeme sözü vererek başladığınız söyleniyor. Elektriği kesilen o kadar çok kişi var ki hepsini ödemeye gücünüz yetecek mi acaba?

Sayın Cafer GÜRCAFER, Deniz Gürgöze’yi K.T.İnşaat Müteahhitleri Birliği’ne danışmak olarak atadığınızı duyduk. Bizden izin almadınız ama yine de hayırlı ve uğurlu olsun. Allah utandırmasın artık…

Sayın Kemal YILMAZ, Büyükkonuk Belediye Başkanlığına niçin aday olmak istemediğiniz şimdi daha iyi anlaşılmaya başlandı. Eğer başkan seçilirseniz başkanlık sonrası müşavirlik hakkınızı kaybedeceğiniz konusunda yerden göğe kadar haklısınız.

Sayın Hakan DİNÇYÜREK, hükümetin ömrünün çok kısa olduğu yönündeki söylemlerinizi iyice yoğunlaştırdığınız söyleniyor. Bur an önce bitse de artık herkes rahatlasa değil mi? Çok bile kaldınız zaten…

Sayın Fatma SOLMAZ, yerel seçimler öncesinde tüm partiler sizden destek istemeye başlamış. Bu kadar popüler olmanın sonuçlarına katlanacaksınız artık. Ha keşke büyük nasihati dinleyip bu işlere hiç bulaşmasaydınız…

Sayın Levent TEZEL, Serdarlı halkının sizi bu kadar sevip saydığını doğrusu bilmiyorduk. Size verilen destek karşısında duygulu anlar yaşadığınız söyleniyor. Maddiyattan çok daha değerli şeyler var değil mi?

Sayın Hüseyin EKMEKÇİ, muhterem validenizi umreye göndermek için yoğun bir çalışma içinde olduğunuzu öğrendik. Hayırlı evlatmışsınız doğrusu, gelecek olan hurmalardan bize de düşer değil mi?

Sayın Cemal DAĞLIKOCA, yerel seçimlerde çok sayıda adayın siyasi danışmanlığını yapacağınızı öğrendik. Sizden korkulur doğrusu. Hadi bakalım hayırlara vesile olsun…


Günün Fıkrası

Hangisi?

Adamın biri iş müracaatına gitmiş. Bir grubun önünde görüşmeye almışlar. "Şimdi sana bazı sorularımız olacak bakalım bilebilecek misin?" demişler; adam da "sorun" demiş.
"Yolcu taşır, karayolunda gider, şoför kullanır bil bakalım bu nedir?" Adam düşünmüş ve "yolcu otobüsü" demiş.
"Tamam doğru ama hangi marka, Mercedes var, Mitsubishi var di mi? Bilemedin ama sana bir şans daha vereceğiz" demişler.
"Söyle bakalım havada yolcu taşır, pilot kullanır bu nedir?" Adam hemen cevaplamış "yolcu uçağı"; "Tamam ama" demişler "Boeing var, Airbus var di mi hangisi?" Bunu da bilemedin deyip iş görüşmesini bitirip adamı gönderirlerken, adam dönmüş demiş ki "Bir soru da ben sorabilir miyim?" "Tabi buyur sor bu en doğal hakkın" demişler.
"Kadınların iki bacağı arasında bulunur, üremeye yarar nedir bu?" demiş. Hemen herkes o malum kelimeyi söylemiş; adam "tamam bildiniz ama ananınki var ebeninki var di mi hangisi?..."