Memleket küçük olunca söylenti de çok oluyor;
Ahmet Kaşif görevden alındıktan sonra ilk açıklaması ne oldu?
“Şok olmadım” dedi!
Siz inandınız mı?
Ben inanmadım!
Söylediğinin aksine Sayın Kaşif böyle bir kararı hiç beklemiyordu…
İspanya tatili dönüşü İstanbul’dayken bu haberi duyunca kısa süreli bir şok bile yaşadı, bu kendine yakın olanların söylemesi!
Ahmet bey şok olmadım dese de Ada TV’ye yaptığı açıklamada ahde vefadan bahsetti!
Belli ki sitemliydi, böyle bir karar aklının ucundan bile geçmezdi!
Zaten biraz huylansa bayram tatilini geçirmek için hiç ailesiyle birlikte İspanya’ya gider miydi?
Ülkede kalır bakanlığının gitmemesi için tüm gücünü kullanır hatta kendine bağı partilileri Serdar Denktaş’ın kapısına dizerdi…
İyi de Ahmet Kaşif niçin görevden alındı?
Ya da ipini kim çekti?
DP içindeki UG kesiminin lideri görünümündeki Ahmet Kaşif ne oldu da ansızın kendini kabine dışında buldu?
Bir kere Serdar Denktaş’ın hakkını verelim;
Bu oyunu iyi oynadı, büyük riske girdi ama Kaşif’in yanında görülen ve her kızdıklarında istifa seçeneğini dillendiren üç UG vekiline bakanlık vererek Kaşif’in gücünü zayıflattı…
Dün bir dost aradı, Kaşif’in görevden alınmasının ardında Eroğlu var dedi…
Ben buna inanmam!
Bir başkası ‘Kaşif Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sağın adayı olacak’ dedi…
Buna hiç inanmam!
Çünkü Eroğlu, artık iyiden iyiye aday olmayı kafasına koydu ve dediği gibi de Kasım ayı içinde adaylığını açıklayacak…
Kaşif’in bakanlıktan alınmasının perde gerisine gelince;
Ahmet Kaşif’in bakanlık süresindeki icraatları gelen şikayetlerden dolayı Serdar Denktaş’ın başını çok ağrıtıyordu…
Ama Kaşif, parti içinde önemli bir güç olduğu için bir türlü zaman ve zemini oturtamamıştı…
Kaşif’in icraatları sadece Denktaş’ın değil hükümet ortağı CTP’nin de gündemindeydi ve bu konu CTP MYK’sında da çok defa gündeme geldi ve bu sıkıntı her defasında Serdar Denktaş’ın bilgisine getirildi…
Bir de parti içinde sürekli olarak Kaşif’in yükselişi vardı ve Denktaş bu yükselişin önünü kesmek için önce tek tek UG kanadının vekilleriyle görüşün sonra ipi çekti…
Peki CTP, niçin Ahmet Kaşif’ten yana sıkıntılıydı?
Hatırlarsanız, bundan 6 ay kadar önce ülkede çok büyük bir ADSL sıkıntısı yaşanmış istem çöktüğü için de internet hatları uzun süre kullanılamaz hale gelmişti.
İşte o dönemde bakan olan Ahmet Kaşif, bir şirketin teklifini bakanlar kuruluna sundu, hem de hiç ihaleye çıkma gereği duymadan…
O rakam 480 bin Euro idi…
Başta İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay olmak üzere çok sayıda bakan hem bu rakama hem de ihalesiz olmasına karşı çıktı…
Bir sonraki toplantıda Ahmet Kaşif yeni bir rakamla geldi kurula…
İlgili firma bu kez fiyatı yarıdan da aşağıya çekmiş 218 bin Euro önermişti…
Kaşif’in iş takipçiliği CTP’lileri çileden çıkarmaya yetti ve konu CTP MYK’sında bile gündem oldu…
Ama ne yazık ki bunlar o tarihte basına yansımadı, çünkü sadece DP değil CTP de konunun kamuoyuna yansımasını istemedi…
Oysa o zaman sormaları gerekti?
Bu özel şirketle ilişkisinin ne olduğunu sormalı, sorgulamalı ve konunun takipçisi olmalıydılar…
Özellikle de biz CTP’den bunu beklerdik!
 
 
CTP’nin Taçoy’a ‘şerh’i ne oldu?
 
CTP-DP hükümeti kurulurken CTP kurmayları Serdar Denktaş’a, Hasan Taçoy’un bakan olmaması için şerh koyduklarını açıkladılar.
Serdar Denktaş da bunu kabul etti ve hükümet kurulurken Hasan Taçoy’a kabinede görev vermedi!
Ve tam bir yıl sonra Ahmet Kaşif görevden alındıktan sonra Hasan Taçoy Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı yapıldı, haliyle CTP de karıştı…
CTP kurmayları şimdi bu duruma nasıl bir izah tarzı getireceklerini kara kara düşünüyorlar!
 
 
Kroner bakımda bet sohbeti!
 
Şaka gibi ama doğru;
Dün Mağusa Devlet Hastanesi kroner bakım servisinde yatan bir hastanın yakını aradı;
Duydukları karşısında şok olmuş!
Bir erkek hemşirenin telefon konuşmasına şahit olan hasta yakını ilgili kişinin yarım saatten fazla telefonda bet sohbeti yapıp bir arkadaşıyla maç tahmini yaptığını duymuş.
“Böyle şey ne duydum ne de gördüm’ diyerek bize de şaşkınlığını aktardı…
Durumu hastane yönetimine de bildirmiş, bakalım nasıl bir sonuç çıkacak?
Biz de merak ettik şimdi doğrusu
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, CTP’li kurmaylar geçen yıl Hasan Taçoy’un bakanlığına koyduğunuz şerhi konuşmaya başladılar. Bu konuda parti içinde küçük çaplı bir kriz yaşayabilirsiniz. Sahi siz Taçoy’a niçin şerh koymuştunuz, elinizde bir belge ya da somut bilgi var mı?
Sayın Rauf ATAÖV, Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarlığınızın yazısı yazıldı şimdi onay için imza bekliyor. Kutlamalara şimdiden başlayabilirsiniz. Hayırlı ve uğurlu olsun inşallah diyoruz…Allah utandırmasın artık…
Sayın Önder SENNAROĞLU, kabine içindeki en doğrucu bakanlardan birisi olarak Kıb-Tek’in bu yazılı sınav yapmadan sadece mülakatla istihdam yapmasına göz yumacak mısınız doğrusu çok merak ediyoruz.
Sayın Ahmet KAŞİF, geçen Salı akşamı Dumlupınar Restoran’da yanınızdakilere öyle şeyler söylediniz ki kargalar bu konuşmayı anında hem Serdar beye hem de Özkan beye uçurdu ve görevden alınmanızda etkili oldu. Sizin gibi siyasette çok tecrübeli olan biri bu hatayı yapmamalıydı…
Sayın Prof. Abdullah ÖZTOPRAK, artık emekliliğe sayılı saatler kaldı. Sizden sonra DAÜ’nün yeni rektörü belirlendi ve hafta başı açıklanacak. Ancak biliniz ki atama dışarıdan yapılacak. Bakalım senato bu atamaya nasıl bakacak?
Sayın Hasan TAÇOY, bakanlığı devrederken gidişiniz çok sesiz olmuştu ama dönüşünüz muhteşem bir şölene dönüştü neredeyse. Binlerce tebrik mesajı ve telefonu aldığınızı duyduk, aralarında UBP’liler çoğunlukta diyorlar, doğru mu?
Sayın Hüseyin KOZE, Milli Eğitim Bakanlığı bakanlık müdürlüğü göreviniz şimdiden hayırlı uğurlu olsun. Karar bugün size resmi yollardan ibraz edilecek ve hafta başı artık yeni makamınızdasınız.
Sayın Bülent ARKIN, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı müsteşarlığı için sizin adınız konuşulmaya başlandı ancak küçük bir pürüzle karşılaşabilir ve hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Şimdiden uyaralım istedik!
Sayın Osman KORAHAN, KIB-TEK’te yapılan yazılı sınavsız sadece mülakatla istihdamlara tepkiler artarak devam ediyor. Siz devreye girmezseniz hükümet ortakları bu işi yutturacaklar ve etik dışı bir istihdam daha tarihe yazılacak…
Sayın Mahmut ANASAYA, çok yakında Kanal T’de programlara başlayacağınız söyleniyor. Her bir programın fazlasıyla sıra dışı olacağından hiç kuşkumuz yok. Umarız birileri younuza taş koymaz…
Sayın Ceyhun ÜMİTER, hastane telefonlarını uygunsuz ve özel kullananlara karşı büyük bir soruşturma başlattığınızı duyduk. Doğru bir karar aldınız çünkü son zamanlarda devleti deniz yemeyeni de domuz olarak görenlerin sayısı iyice arttı…
Sayın Ahmet GÜLLE, muhalefetteyken parasız sağlık sistemi isterken şimdi muayene ücretleri 5 TL’den 30 TL’ye çıkarılmış. Bu ne perhiz bu ne kereviz turşusu desek cevabınım ne olur?
Sayın Güvenç CANTAŞ, son zamanlarda bütün gününüzü CAS’a adadığınızı ve gözünüzün başka bir şey görmediğinden şikayetler geliyor. Girne gecelerinin aranılan adamı olarak ara sıra sokağa çıkmakta fayda var değil mi?
Sayın Hüseyin KÖPRÜLÜ, minik ikizler Alya ve Beha dünyaya merhaba diyerek aileyi derecesiz memnun etmişler. Tebrik eder miniklere sağlıklı ve huzur dolu bir yaşam dileriz. Hanımefendiye artık sağlam bir hediye şart oldu, bundan kaçış yok…
Sayın Şahap AŞIKOĞLU, OTEM yıllar sonra nihayet öğrenci kabulüne başlamış ve büyük hayalleriniz de böylelikle gerçek olmuş. Bu tamamen sizin başarınız ne kadar övünseniz azdır, tebrik ederiz…
Sayın Ata ATUN, zaten epey genç ruhlu biriydiniz ama evlilik size epey yaradı ve en az 20 yaş daha genç görünmeye başladınız. Umarız gözlerinizdeki mutluluk ışığı bir ömür yanmaya devam eder…
 
GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 

--------------------------------------------------
Günün Fıkrası
 
Dikkat

Tıp Fakültesi birinci sınıfta, profesör öğrencileri kadavranın başında toplamış ve "arkadaşlar" demiş.
- birinci kural; kadavradan iğrenmeyeceksiniz, mideniz bulanmayacak. der ve hemen kadavranın arkasını çevirir, parmağını kadavranın kıçına sokar ve sonra da ağzına götürüp yalar, tüm öğrenciler de iğrenerek bakarlar ama çare yoktur; hepsi de aynı hareketi tekrarlar. Bütün sınıf aynı işlemi yaptıktan sonra profesör yeniden kadavranın başına geçerve "arkadaşlar" der; 
- İkinci ve en önemli kural, kesinlikle çok dikkatli olacaksınız, asla en küçük bir ayrıntıyı bile atlamayacaksınız... Mesela az önce ben işaret parmağımı kadavranın kıçına sokup, orta parmağımı ağzıma götürdüm ama hepiniz bunu atladınız...