Karpaz’ın yeni yüzü olan Suphi Coşkun’la sohbet ettik. Karpaz’ın dünden bugüne nerden nereye geldiğini konuştuk.

Aslında Lefkoşa’nın başkent olması Karpaz’da bir hayat olduğunu unutturdu bizlere.

Bakanlıklardan Dairelere, sanayiden ticarete, sendikalardan sivil toplum Örgütlerine her kesimin ortak kenti Lefkoşa olmuş durumda. Basın yayın kurumları, televizyonlar, radyolar ve ajanslar bunlar da Lefkoşa’nın merkezinde. Yani A’dan Z’ye herkes Lefkoşa’yı altın kente çevirmiş. Gerek ekonomik alanda gerekse sosyal alanda en hareketli kent olmuş Lefkoşa.

Karpaz’da hayatın ne kadar durgun olduğunu fark ettim. Bizler Lefkoşa’nın trafiğine o kadar bir alıştık ki Karpaz’ın trafiği garip hissettirdi bir an. Sessiz sedasız bir bölgede hayat durmuş sanki. Elbette ki köylülerin hayvancılık ve çiftçilikle uğraştığını düşündüğümüz zaman hayatın o kadar hareketli olması beklenemez ama yinede düşündürdü beni. Karpaz’ın uzak olmasından kaynaklımıydı yoksa nüfusun yarattığı bir etkimiydi ki sessizlik çok derindi.

Ama tüm bu sessizliklerin içinde başkanın sesini duymanız da mümkün. Yani belediyede görevini teslim alır almaz Karpaz’da farklılık yaratan Suphi Coşkun için Karpaz altından bir yer.

Doğası, el değmemiş güzelliği ve huzur dolu ortamı ile Karpaz’da ömrünüz bir o kadar daha uzar. Başkanın demesi ile Türkiye’nin 65 ilinden insan Karpaz’da yaşıyor. Bu çok kültürlülük olarak da nitelendirilebilir.

Sırasında kardeşlerin bile ayni çatı altında yaşaması sıkıntı yaratırken 65 ilden gelen insanların bir arada birlik beraberlik içerisinde yaşaması kolay mı?

Havadaki çam ve deniz kokusunu içinize çektiğiniz Karpaz’da yaşam bizler için tatil gibi olsa da orada yaşayanlar için çok zor.

Öncelikle büyük bir işsizlik söz konusu. Eğitimden sağlığa kadar sıkıntı var. Okullar dökülüyor ve sağlık ocağı tam gün mesai yapmıyor. Bunların yanında işe gitmek için her gün yaklaşık bir saat gibi bir saati yolda harcamak zorundasınız.

Tüm bunların yanında köylünün sorunları ile baş etmeye çalışan yeni bir belediye başkanı var. Suphi Coşkun’u makamında ziyaret ettiğim zaman Karpaz’da bir şeylerin değiştiğini hissettim. Kolay değil yokluk içerisinde varlık yaratmak. Her ne kadar CTP’nin bir adayı olarak belediye seçimlerini kazanmış olsa da rozetini bir kenara koymayı başaran ender başkanlardan birisi oldu Suphi Coşkun. Coşkun için sınır Karpaz yarımadası değildir. Güzelyurt’tan arayan adama da Mağusa’dan arayan kadına da yardım ediyor. Yani hizmette sınır olmadan çalışıyor.

Karpaz bugüne kadar hiçbir merci tarafından değerlendirilmedi. Geçmiş dönemde yapılan ve tamamen turizme yönelik ahşap evler uzun zaman değerlendirilememiş. Yapılan yatırımın heba olmasını göze alanlar olmuş. Ama bu yıl farkındalık yaratma adına kollarını sıvayan Suphi Coşkun, bu alanlarda yaptığı çalışmaları yavaş yavaş Karpaz’da hissettirmeye başladı bile. A’dan Z’ye Karpaz’ı turizme açacak olan Suphi Coşkun umarım bu cesaretini korur ve ekonomik anlamda bölgeye büyük bir katkı sağlar yoksa Karpaz’ı kimsenin düşüneceği yok!