Partiler üstü ve bağımsız olarak bildiğimiz Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı'nın resmi internet sitesine girin lütfen...
Teşkilat şemasını tıkayın;
Komisyon Üyesi; Cevdet Hacıoğlu
Genel Sekreter: Metin Gültekin'in isimlerini göreceksiniz...
Sonra Cevdet Hacıoğlu ve Metin Gültekin'in Facebook'taki sayfalarıın ziyaret edin...
Cevdet Hacıoğlu, bilgilerinde Kamu Hizmeti Komisyonu Üyesi olduğunu da belirtmiş.
Profil resminde ise Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile resimleri var.
Kapak resmini de Derviş Eroğlu kaplıyor...
Genel Sekreter Metin Gültekin ise sadece profil resmine Derviş Eroğu'nun resmini koymuş!
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde açık olarak Derviş beye destek veriyorlar yani...
Bunu da gizlemiyorlar zaten!
...
Elbette onların Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kimi destekleyecekleri ya da oy verecekleri beni de, başka kimseyi de ilgilendirmez...
Buna bir yere kadar saygı duyarız...
Ama makamları bağımsız olan, ya da bizim bildiğimiz kadarıyla bağımsız olması gereken Kamu Hizmeti Komisyonu'nda ise burada etik konusu devreye girer...
Sonra da bu kurumun tarafsızlığı tartışılmaya başlar!
Peki siyaset yapacaklar diye komisyona gölge düşürmeye hakları var mı?
Asla yok!
Olmamalı da...
...
Başta ekenomik olmak üzere ülkede yaşanan olumsuz olaylar ülke vatandaşlarının devlete olan güvenini yıpratmaktadır...
Buna bir de devletin önemli kurumlarının yöneticileri eklenirse bu güvensizlik hızla tırmanır ve zaten pek de gözde olmayan siyaset kurumu kapanmayan yaralar alır...
Her şeye rağmen bu iki değerli yöneticiyi seçimlere yönelik bu tavırlarından dolayı anlamaya çalışıyorum ama bir türlü beceremiyorum işte...
Kendilerinden ricam olsun;
En azından bu seçim sürecinde o resimleri oradan kaldırsınlar, Kamu Hizmeti Komisyonu'nu seçimlere alet etmesinler...
Çok da güzel olmayan bu hareketler destek verdikleri adaya zarar bile verebilir...
Bilmem anlatabildim mi?


 
 
 
 
Dinçyürek’in çağrısı…
 
Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hakan Dinçyürek sosyal paylaşım sitesinde önemli bir çağrıda bulundu…
Dünya petrol fiyatlarında yapılan ciddi indirimlerden sonra şimdi KKTC’de elektrik fiyatları ister istemez ucuzlayacak ya…
Diyor ki Bakan Dinçyürek;
“Gelin bu indirimi bir ay erteleyelim ve bu para ile Teknecik Elektrik Santrali’nin bacasına da filtre takalım…”
Ne yalan söyleyeyim önce bu çağrıya kızdım!
Çünkü KKTC’de devletin yapması gerekeni hep vatandaşa bindiriyorlar diye…
Sonra bizim devletin bu konularda ne kadar aciz olduğu geldi aklıma…
Onun için diyorum ki;
Hadi bakalım böyle olsun, filtreyi de devlet değil vatandaş taksın…
Vatan sağ olsun!
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Özdemir BEROVA, Paşaköy Eşref Bitlis İlkokulu’nda pazartesi günleri tam mesai olmasına rağmen İngilizce öğretmeninin çocuklara para ile kurs verdiğini, yine bir kadın öğretmenin para karşılığı basketbol kursu verdiğini biliyor muydunuz? Hadi siz bilmiyorsunuz okul müdürü bunlara niçin göz yumuyor o zaman!
Sayın Hüseyin SAYILI, şu meşhur Malezya ziyaretinin masraflarını gösteren faturaları hala bize göndermediniz. Artık aklımızdan başka şeyler geçmeye başlayacak haberiniz olsun. Kalkın Bankası daha şeffaf olmalıdır diye düşünüyoruz!
Sayın Mahmut ÖZÇINAR, Güzelyurt’a yeni bir üniversitenin yapılacağını ve bunun için Türkiye’den gelecek olan bir işletmeye arazi tahsis ettiğinizi öğrendik. İşte bu çok güzel bir haber, umarız bölge ekonomisine de önemli katkıları olacaktır…
Sayın Özdil NAMİ, elbette bir ülke olduğu için KKTC’nin tüm ülkelerde dış temsilcilikler açmasını isteriz ama bu temsilciliklerin denetlenmesi ve ne işe yaradığı da önemli değil mi? Kılını kıpırdatmadan çok sayıda temsilcinin yüklü maaş çekmesi ve diğer masraflar mercek altına alınsın diyoruz!
Sayın Hakan İKİZOĞLU, Güzelyurt’da bir arazi meselesi yüzünden Çaluda ailesi ile aranıza kara kediler girdiği konuşuluyor! Hayırdır yılların dostluğu mal-mülk meselesinden sona mı erdi artık!
Sayın Buran ATAKAN, yani sizinki de iş mi şimdi! Hiç haber vermeden bir siyasi partiye baskın yapılır mı? Kutlay beye çok önceden söyleseydiniz sizin için limon ağacının altında mangal bile yakar güzel bir şekilde ağırlardı…Bütün kabahat sizin!
Sayın Fatma SOLMAZ, parti binanızda TC Cumhurbaşkanı ve Başbakanın resimlerinin olup da Dr. Fazıl Küçük’ün resminin olmaması epey tepkilere neden oldu! Umarız bu eksiklik kısa bir sürede giderilir!
Sayın Sonsel TATLISU, ek mesailer konusunda haklarının yendiğini iddia eden bazı çalışanların konuyu mahkemeye taşımaya karar verdiğini biliyor muydunuz? Bu konuda büyük bir ihtimalle kurunun yanında yaşlar da yanıyor!
Sayın Serdar DENKTAŞ, kafası bir hayli karışık olan Menteş Gündüz konusunda bazı adımlar atmanız isteniyormuş. Zira kendisinin niyeti fena halde bozuk ve bir sabah uyandığınızda bir vekil eksik olarak uyanabilirsiniz…
Sayın Önder SENNAROĞLU, narenciyeci önümüzde ay başında yeni ürününü toplamaya başlayacak ama daha eski ürünlerin ödenmemesinden şikayetçi. Yeni yıl girmeden ödemeye bakın zira ciddi eylem planları yapıldığını öğrendik…
Sayın Timuçin PİRGALIOĞLU, yerel seçimlerin üzerinden daha 6 ay geçti ama Lefke Belediye Başkanlığı için şimdiden kulisler yapmaya başladığınızı duyduk. Eski hesapların sorulması için belediyenin iyi bir avukata ihtiyacı var değil mi?
Sayın Aydın BAHRİ, muhterem babanız ve çok değerli insan Ali Bahri’nin zamansız vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve baş sağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler versin…
Sayın Oktan TÜRE, bizim Cemal hocaya öyle bir jest yapmışsınız ki iki gündür kendisi resmen havalarda uçuyor. Bu arada bu jesti sır gibi saklayınca daha da bir merak konusu oldu. Konu izdivaç olmadığına ne olabilir acaba!
Sayın Ali ÇIRALI, hadi yağmurlu günlerde sanayi bölgesindeki sel baskınlarını anlarız ama günlük güneşlik bir anda iş yerlerinin sular altında kalmasını kabul edemeyiz. Sanayi Odası olarak bu konularda biraz pasif kalmıyor musunuz?
Sayın Kamil KAYRAL, Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı üye ve yöneticilerinin aleni olarak seçimlere müdahil olması kabul edilebilir bir şey değildir. Lütfen olaya müdahale edin ve verdiğiniz hizmetlere gölge düşmesin!
  
 
Günün Fıkrası
 
Bütçe 

Amerika dışında çalışan bir koca, karısına şöyle bir mektup yollamış.
-Sevgilim Mary bu ay sana maaşımdan para yollayamıyorum onun yerine yüz öpücük gönderiyorum. Unutma, sen benim bir tanemsin. Kocan Bill.
Bir müddet sonra karısı da şu cevabı yolluyor;
-Sevgili Bill, gönderdiğin yüz öpücük için çok teşekkür ederim. Onları şöyle harcadım:
-Sütçü 1 aylık süt için 3 öpücüğe razı oldu. Elektrik tahsildarı ile işi 7 öpücüğe bağladım. Ev sahibi günlük kira taksitlerini her gece alıyor. Bakkal ile başka türlü anlaşmaya mecbur kaldım. Diğer masraflarda 40 öpücük tuttu. Beni merak etme, bakiye 30 öpücüğüm var, bu ayı çıkarabilirim. Gelecek ayda aynı mı olacak, bana acele bildir, ona göre plan yapacağım.
Bir tanecik karın Mary...