Elimde yeşil bir kitapçık var;
Kapağında “LTB 2013 Yerel Seçikleri Kadri Fellahoğlu Seçim Bildirgesi” yazıyor..
Genelde seçimler öncesi, siyasi partilerin dağıttıkları broşürler çöpe gittiği için, belki siz elinizdekini yok etmiş olabilirsiniz ama ben bir süre saklamayı tercih ettim…
Kadri Fellahoğlu ve CTP, seçim öncesi ne dediler, seçimler sonrası ne yaptılar diye!
Ha keşke bundan sonra hep böyle yapsak, takım tutar gibi siyasi parti tutmayıp, proje ve vaatlerin peşine düşüp, yapılanlarla yapılmayanları bir teraziye koyup, bir sonraki seçimlerde irademizi daha bilinçli yansıtmak için…
İnanırız ki, biz bilinçli seçmen olmadıkça, bizi yönetsinler diye başa getirdiklerimiz, başımıza edecekler ve bunun bedelini yine bize ödetecekler…

Kadri Fellahoğlu’nu başkan olduğu yaklaşık 20 gündür dikkatle izliyoruz…
Tamam, biraz fazla heyecana kapıldı ve daha ilk günden ‘mahalleye giderim’ demeye başladı ve hata yaptı…
Belediyeye tuvalet kağıdı olmadığını söylemesi de büyük bir hataydı…
Seçim öncesi çalışanı durdurmayacağım derken iki hafta sonra ‘başka çare yoktur’ mesajı vermesi belki de en büyük hataydı…
Sadece Kadri Fellahoğlu değil, diğer bütün adaylar da gerekli cesareti gösteremedi, popülizm yaptı ve ‘çalışana dokunmayacağız’ diyerek hem kamuoyunu yanılttı, daha da önemlisi inanmadıkları şeyleri söyledi…

Ben şahsım adına seçim sürecinde yaptığımız tüm programlarda da birisi çıkacak ve ‘çalışan sayısını azaltacağız’ demesini bekledim ama hiç biri bunu söylemedi…
Aksine hepsi sanki de ellerinde birer sihirli değnek varmış gibi, 8 Nisan’dan itibaren güllük gülistanlık bir Başkent vaat ettiler…
Bunun doğru olmadığını son 20 günlük süreçte hep birlikte gördük…
LTB’nin ayağa kaldırılmasının başka alternatifi olmadığını biraz geç de olsa Fellahoğlu geçen hafta açıkladı;
Ya maaşlardan yüzde 25 kesinti yapılacak, ya da çalışanların yüzde 25’i işten durdurulacak!
Bunun başka lafı cimi yoktur!

Bu konuda Fellahoğlu’nu acımasız bir şekilde muhalefet yapan diğer siyasileri hayretle izliyoruz…
Hesap-kitap ortadayken, bu konuda sırf siyasi nedenlerden dolayı, Fellahoğlu’na saldırmanın siyasetten başka bir nedeni yoktur…
LTB bataklığın içine gömülmüşken, hala popülizm yapıp, bu konuda saldırılarda bulunmak, Lefkoşa’ya iyilik değil, ama büyük bir ihanettir…
Zira, olmazsa olmaz bir önlem olan işten çıkarma biraz daha gerçekleştirilmezse, ayağa kalkması için az bir umut varsa da, o da heba olacak ve LTB tamamen bir çıkmazın içine gömülecektir…
Bu işin, tek alternatifi, işin insani ve vicdani boyutunu da göz önünde bulundurarak, işten çıkarılması gereken çalışanların ki bunların bir çoğu da zaten işlemeden maaş alanlardır, en az zararla istihdamına son vermek ve böylelikle popülizmin önünü kesmektir…

Kadri Fellahoğlu’na gelince;
Yeşil seçim kitapçığındaki vaatlerini önemsiyorum…
Hele de kitabın hemen başındaki, Lefkoşa İçin Önce Normalleşme sürecinin, yani ilk 1 yılın anlatıldığı bölümü, tekrar tekrar okudum…
5 Adımda denk bütçenin nasıl sağlanacağının altını kalın kalemle çizdim…
Personel maaşlarının nasıl ödeneceği ayrıntılarıyla yazıyor.
Belediyenin borçlarının nasıl kapatılacağı, bunun için kaynaklar tek tek yazılmış.
Ve sunuşun sonunda şöyle yazıyor;
5 adımda denk bütçe, 3 adımda borçsuz belediye, Kadri Fellahoğlu ile mümkün…
Hem de 1 yıl içinde!

1 yıldan önce başka bir alternatifimiz olmadığı için tüm iyi niyetimizle ‘Kadri başarır’ demekten başka bir alternatifimiz de yok…
Başarırsa kazanan Lefkoşalı olur…
Başaramazsa da günü geldiğinde başarısız olmanın bedelini öder…
Ama yeter ki, severken de döverken de iyi niyetli olalım, istediği bir yılı kendisine verelim…
Beğenmezsek de o yeşil kitapçığı kamuoyunun önünde çiğneyerek yemesini ilk ben teklif edeceğim…

GÜNÜN FOTOĞRAFI


MESAJ KUTUSU


Sayın Turgay AVCI, UBP’de boşalan Genel Sekreterlik makamı için aday olup olmama arasında gidip geliyormuşsunuz. Bu hafta sonu Beşir Atalay’ın KKTC ziyaretinden sonra kararınızı vermeniz bekleniyor. Hadi hayırlısı…

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, taksi izinleri konusunda ada çapında acayip şeyler yaşanıyor. Gamikonağı’ndaki bütün izinler başka kentlerin taksicilerine satıldı. Bu konuda küçük bir mafya oluşturulduğu fiyatların sürekli yükseldiği söyleniyor. Konuyu araştırmakta yarar var.

Sayın Kadri FELLAHOĞLU,
parti üst düzel yönetiminden bundan böyle daha az konuşmanız için telkinlerde bulunulmaya başlamış. Bizce de biraz frene basmakta yarar var. Siz çok duygusalsınız ve bunu saklayamıyorsunuz. Biraz nefes almak sizin için de iyi olacak…

Sayın Şifa SAĞUKPINAR, Kemal Dürüst görevden alındıktan sonra bir daha bakanlığa uğramamışsınız ve görevden alınacaklar listesinin başına yazılmışsınız. Bugün yarın beyaz kağıt gelir diyorlar. Şimdiden geçmiş olsun…

Sayın Osman ERÇİNER, görevden alınma kağıdı gelmeden masayı toplayan müdür olarak tarihe geçtiniz. Nazmiye hanım da sizin makama geçmek için artık saatleri sayıyormuş. Erken emeklilik böyle bir şey olsa gerek değil mi?

Sayın Osman AMCA, dünkü eyleminiz epey etkili oldu ve bakanlık kayıt dışı işçi çalıştıran taşeronlara uygulanan cezaları aşağıya çekme kararı almış. Bu arada birlik üyesi olup da kayıt dışı işçi çalıştıran çok sayıda taşeron var bilesiniz…

Sayın Münevver BEKTAŞ, TAK’ta müdür krizi yaşanmaya başlayınca isminiz bir kez daha gündeme geldi. İrsen bey önceki gün sizi makamına çağırmış ve özel bir görüşme yapmışsınız. Bakalım Özgürgün sizin isminize ne diyecek?

Sayın Nezire GÜRKAN, TAK’ın haber amirleri de müdürlük mücadelesi yaparken sizin de telefonlarınız susmaz olmuş. Arayanlar her halde diğer iki amirle sizi karıştırdılar. Müdürlük koltuğunda gözünüzün olmadığını biz iyi biliriz…

Sayın Mete TÜMERKAN, BRTK’nda çalışanlar arasında bir anket düzenlemeye başlamışsınız. Çalışanlar bundan memnuniyetini bildirdiler. Başlangıç için iyi bir icraat olduğunu düşünüyorlar.

Sayın Halil ORUN, sizin de çok önem verdiğiniz hayvan barınağındaki köpekler bölgedeki hayvancının koyunlarını parçalayınca hayvancı kesimi ayağa kalktı diyorlar. Bu arada telefonlara bakmayarak onları çileden çıkarıyormuşsunuz, bizden iletmesi…

Sayın Selda İÇER,
BRTK TV haber amirliği göreviniz şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun. Uzun bir süre sürgün hayatı yaşadıktan sonra ilk günler biraz yabancılık çekebilirsiniz ama başaracağınızdan eminiz…

Sayın Kutlay ERK, LTB’de Kadri beye dış ilişkiler de gönüllü danışmanlık görevi üstlendiğinizi öğrendik. Umarız sizin geçmiş tecrübenizden fazlasıyla yararlanacaktır. Kolay gelsin…

Sayın Banyamin MERHAMETSİZ, bölge sorunlarını gündeme getirmek için biraz daha fazla efor sarf etmeniz bekleniyor. Sonuçta eğer erken seçim olursa sizin için de iyi bir sermaye olacak…

Sayın Hasan ERÇAKICA, dedelik size epey yakıştı diyorlar. Umarız devamı gelir sizin reklam işleri için genç nesiller bayrağı teslim alır. Hayırlı ve uğurlu olsun, Allah analı babalı büyütsün…

Sayın Ertuğrul HASİPOĞLU, siz sağlıkta her şeyin iyiye gittiğini söyleyedurun da Akdoğan sağlık ocağındaki ambulansın damının yağmurlu havalarda akıttığını da sakın unutmayın. Çalışanlar sağ olsun şemsiye ile hastaları kolluyor…





Günün Fıkrası


Şef


Bir uçak Afrika'nın balta girmemiş ormanlarının üzerinden geçerken düşer. Uçak küçük bir nakliye uçağıdır ve sadece Amerikalı pilot kurtulur. Ormanda yaşayan bir zenci kabile bu pilotu bulur. İyileştirir ve pilot gel zaman git zaman bu kabilenin içinde yaşamaya alışır. Derken yıllar geçer ve kabilede çocuklar beyaz ve sarışın doğmaya başlar. Bir, iki... Kabile şefi bakmış ki bu iş böyle olmayacak pilotu karşısına alıp konuşmaya karar verir. Pilotu çağırır ve sorar:
- "Nedir bu, yani sen geldikten sonra çocuklarımız beyaz doğmaya başladı?" der şef.
Pilot da kendini savunmak için şöyle der:
- Sayın şefim siz burada ormanların içindesiniz bilmezsiniz, doğal seleksiyon denen birşey var yani canlılar zaman geçtikçe özelliklerini değiştirir. Mesela şu atı ele alalım; bakın at çok güzel beyaz bir at, ama yavrusu siyah olmuş?
Şef bir ata bakar, bir yavrusuna, bir de pilota ve şöyle der:
- Tamam sen onu unut, ben de bunları unutacağım.