Müthiş açıklamalar bunlar;
Akim diyor ki, kuruma ait 28 araba yok!
Ambarlardan 12 varil trafo yağı çıktı ama kayıt altına alınmadı!
2010 yılında 5.5 milyon, 2011yılında 4.5 milyon, 2012 yılında da 6.9 milyon TL değerinde hesap verilmesi gereken eksiklikler var…
Toplamda, 16.9 milyon TL tutuyor!
Ve İsmet Akim isim de veriyor;
“Ersin Tatar ve Sunat Atun yargıda hesap vermeli…”
Böyle bir ihbar KKTC tarihinde hiç yapılmamıştır!
Devletin bir kurumun yönetim kurulu başkanı hem de isim vererek ‘yolsuzluk yaptılar’ diye açıklama yapıyor…
Böyle bir ihbar KKTC tarihinde ne görülmüştür ne de duyulmuştur!
Bu açıklamadan sonra kafama takılmayanlar yok değil;
İsmet Akim, bu bilgilere daha önce sahip miydi?
Şimdiye kadar sümen altı etti de Ersin Tatar’ın ‘ben başbakan olsam…’ açıklamasına kızıp da mı açıklama ihtiyacı hissetti!
Eğer öyleyse çok kötü…
Şimdiye kadar bu bilgileri sakladıysa o da suç işlemiş sayılmaz mı?
Bu küçük detaya bir açıklama getirirse kamuoyunun bilgilendirilmesi açısından iyi olacaktır…
Hatırlanacağı üzere CTP-BG geçen yılki genel seçimlerde önce sürekli olarak ‘yolsuzlukların üzerine gideceğiz’ demişti…
Şimdiye kadar bir yolsuzluğun üstüne gidip de sonuç alındı mı?
Ne yazık alınmadı!
Çünkü siyasetten az çok anlayan herkes iyi bilmektedir ki, muhalefette aslan kesilenler iktidara gelince pissi kedi olurlar…
İşte CTP-BG için çok iyi bir fırsat daha!
KIB-TEK’de geçmiş yıllara ait bütün dökümler ellerinde…
İsmet Akim de ‘yolsuzluk yapıldı’ deyip kapıyı açıyor.
O zaman bundan daha iyi bir fırsat olabilir mi?
Elbette şimdi burada Ersin Tatar ve Sunat Atun’u hiçbir belge ve bilgi yokken suçlayacak değiliz…
Bu işin formalitesi olay hakkında suç duyurusunda bulunmak ve yargıya taşımaktır…
İsmet Akim değil de, yargı bu konuda kesin hükmünü koyarsa o zaman bu paraların hesabı sorulur…
Doğruysa da eski iki bakan bunun bedelini hapis yatarak öder!
CTP-BG için tarihi bir sınav;
Öyle ortaya atıp da geri çekilmek olmaz!
Hemen bugün hatta bunu dün yapacaklardı Savcılık ve Sayıştay devreye sokulmalıdır…
Hatta polis bile!
 
 
 
Kumar ortaklığı!
 
Rum basınında bir haber;
“Bazı Rum işadamları Larnaka’ya bağlı Vuda’da 3 ben 500 dönümlük Türk arazisi üzerine kumarhane yapmak için Rum hükümetine baskıda bulunuyorlar…”
Ve işte haberin can alıcı noktası;
“İşadamları, Larnaka’ya bağlı Kalo Horio’daki (Vuda) malın müşterek sahibi görünen Ankara’daki Türk meslektaşlarıyla yaptıkları sözleşmeyi sundular. Aynı zamanda malın müşterek ortağı görünen Evkaf da malı talep ediyor. Edindiğimiz bilgilere göre Evkaf tarafından tepki gösterilmesi ihtimali araştırılıyor.
Rum işadamları Türk meslektaşlarıyla bu işi bitirmiş bile!
Hem de Ankara’da…
Gerisini siz düşünün artık!
 
Özlenen tablo…
 
Dün gazetelerle bir haber vardı;
“Mağusa’da Emekli Polisler Derneği açıldı…”
Sıradan bir haber gibi ama değil!
Daha doğrusu haberin fotoğrafı çok anlamlı;
Polis teşkilatımıza yıllardan beridir çok önemli hizmetler veren iki kadın polis komutanı Pervin Gürler ve Şenay Kebapçı bu açılışı birlikte yaptılar…
Ve aynı kare içinde yer aldılar.
Ben daha önce onları böyle yan yana hiç görmemiştim, hoşuma gitti doğrusu…
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Zeren MUNGAN, Mağusa’da bir işletmeye verilen ihalesiz işlerin karşılığı olan parayı vermemek için kesin tavır koyduğunuzu öğrendik. İyi de yaptınız da bu şirketin hangi şirket olduğu ve kimin talimatıyla iş verildiğini de açıklamak size düşer değil mi?
Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, yolsuzlukların üstüne gitmek için elinize tarihi bir fırsat daha geçti. Zaten bir çok partiliniz size bu konuda kızgın. Bu sefer işe ciddiyetle eğilip yolsuzlukları ortaya çıkarmak kötü gidişatı durdurabilir. Hatta kahraman bile olabilirsiniz.
Sayın Önder SENNAROĞLU, hala derin ve ürkütücü sessizliğinizi koruyorsunuz. Sizin gibi sözü-özü bir olan bir siyasetçiye konuşmamak hiç yakışmıyor. Tek yapacağınız bildiklerinizi kamuoyuyla paylaşmak, hepsi bu kadar…
Sayın Hürrem TULGA, berberlere getirilen yeni çalışma saatleri yüzde 99’unu memnun etmedi. Çünkü en fazla para kazandıkları Pazar günleri evlerinde oturmaya mahkum edildiler. Bu işi çözerseniz sadece siz çözersiniz.
Sayın Ersin TATAR, İsmet Akim’in çok ciddi iddialarından sonra şimdi sağlam bir açıklama yapıp kamuoyunu bilgilendirmek şart oldu. Sizin yolsuzluk yapabileceğinizi aklımızdan bile geçirmeyiz ama o dönem altınızdakiler malı götürmüş olabilir...
Sayın Ahmet BENLİ, sınırlarınız dahilinde bulunan Erkozan Market’in önündeki akaryakıt tankerini oradan kaldırmak sizin sorumluluk alanındaymış. Bölge esnafını koruma adına girişim başlatmanızı bekliyoruz.
Sayın Hüseyin GÜRŞAN, Başbakanlık özel kalemi olarak özelliklede bir çok UBP’linin işlerini hiç sektirmeden çözmeniz büyük memnuniyet yaratıyor. Dün bir tanesi sizi öve öve bitiremiyordu, tebrik ederiz…
Sayın Kudret ÖZERSAY, Toparlanıyoruz Hareketi’nin yaptırdığı Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki kamuoyu yoklamasında yüzde 30 oy oranı ile üstlerde yer almışsınız. Hiç de fena oy oranı değil. Artık son karar sizin…
Sayın Hasan TAÇOY, Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu ile çok samimi bir şekilde aynı karelerde olmanız dikkatlerden kaçmadı. Sizin için çok iyi bir tecrübe oldu değil mi?
Sayın Raziye KOCAİSMAİL, kanser hastalarımız için hükümet nezdinde yaptığınız girişimler olumlu sonuçlandı ve bir kez daha bu konudaki değerinizi gösterdiniz. Çok büyük hayır duaları alıyorsunuz, Allah sizden razı olsun…
Sayın Ömer GÜR, Vadili sağlık ocağı konusundaki açıklamalarınıza siz kendiniz inandınız mı? İnandıysanız mesele yok demektir. Ama bilin ki sizin bazı kurmalar öyle düşünmüyor ve başka yorumlar yapıyor bunu da bilesiniz!
Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Ak Parti kongresinde isminizin anons edilmemesine fena halde bozulduğunuzu duyduk. O hengamede olur böyle vakalar fazla dert etmeye hiç gerek yok…
Sayın Andaç GÜNAY, yeni sakal imajınız özellikle turizm sektöründeki meslektaşlarınız tarafından hayli beğenildi. Ancak bazıları da fazla haşin gözüktüğünüzü düşünüyorlar bunu da bir yana yazın…
Sayın Nahide MERLEN, ülkenin tek kitap fuarı organizasyonunu yıllardır başarı ile götürüyorsunuz. Kitapsever hayli memnun ve mesut gözüküyorlar. Bir de uluslar arası olanını artık düşünmesiniz değil mi?
Sayın Fatma KİŞMİR, kızınız Ayşe’nin evlilik töreni için bu müthiş sıcaklarda davetiye dağıtmak hiç de kolay olmasa gerek değil mi? Kısmetse 6 Eylül’de Büyük Anadolu Oteli havuz başında olacağız. Genç çifte şimdiden mutluluklar…
Sayın Mert ÖZDEŞ, Gazze halkı için canlı yayındaki toprak eyleminizi izleyenler sizi ayakta alkışladı. Gelecek vaat eden çok başarılı bir haberci olarak tebrik ederiz. Umarız stüdyo kirlendi diye patron fazla maraz etmemiştir…
 
 
 
Günün Fıkrası
 
 
Sorun ne?

Bir profesör 3 kız öğrencisinin “durum değerlendirmesi” yeteneklerini sınamak istemiş... Durumu anlatmış üçüne de.
- “Denizde bir salın üzerinde yarı çıplak ve yapayalnızsınız. Birden içi erkek dolu bir teknenin size doğru geldiğini görüyorsunuz. Hallerinden belli, bu balıkçı teknesi aylardır denizde ve hiçbiri aylardır kadın yüzü görmemiş. Hepsi aç kurt gibi size bakıyor. Sorunu çözmek için ne yaparsınız. ?”
Kumral kız yanıt vermiş... 
- “Salın yönünü akıntıya doğru çevirir, kaçmaya çalışırım...”
Esmer olan daha kabadayı çıkmış... 
- “Yanımda bir Rambo bıçağı var. Ona sıkı sıkı sarılır, bakalım sala atlayacak erkek kimmiş beklerim...”
Sarışın başını iki yana sallamış...
- “Durumu anladık hocam da, sorun ne?”