Genç, dinamik ve enerji dolu bir başkan…
Yılların başkanı Halil Orun’u koltuğundan devirmeyi başardı ve patron koltuğuna oturdu.
Yok onun desteği, yok bunun desteğine filan değinmeyeceğim!
Kim desteklediyse destekledi ama Hasan Sadıkoğlu eğer bir alt yapısı olmasaydı zerre kadar seçilme şansı olmazdı!
Yerel seçimlerde bizce en büyük sürpriz İskele’de olmuş ve bu da ‘değişim’ için umut vermiştir…
Ama ülke gerçeklerini de göz önünde bulundurursak seçim öncesi ile seçim sonrasını çok iyi takip etmek, verilen sözleri zaman zaman hatırlatmak ve sıcak tutmakta fayda görmüşüzdür hep…
Yazının başlığından da anlaşılacağı üzere bu yazı Hasan Sadıkoğlu’na ithaf edilmektedir…
En kısa zamanda kendisini ziyaret edip bir kahvesini içip kendisini daha iyi tanımaya ve tanıtmaya çalışacağız…
Genç siyasetçiler ve genç başkanları ne kadar desteklersek, gençliğin önünü açmak için bir nebze katkı koyabilirsek ne mutlu bize!
Bu aşamada Sadıkoğlu kardeşimize birkaç soru yöneltmeyi zorunlu hissettik…
Lütfedip de yanıt verir ve cevap hakkını kullanırsa açıklamalarını sayfamızda memnuniyetle kullanırız…
Öncelikle bir bakanın kendisinden neler istediği yönünde kuşkularımız olduğunu zaten geçen haftalarda ifade etmeye çalışmıştık.
Bu konuda yine belediye içinden bize ciddi ihbarlar yapıldı ve aynı soruyu bir kere daha yöneltmekte yarar görüyoruz…
Bir bakan belediyeden aile fertlerinden birisi için iş istedi mi istemedi mi?
Eğer böyle bir istemi olmuşsa Sadıkoğlu’nun cevabı ne olmuştur?
Eğilip, bükülmüş müdür yoksa dik durup kapıyı gösterdi mi?
Bunun mutlaka açığa çıkması lazım…
Dün akşam İskele Belediyesi’nde meclis toplantısı vardı;
Sıradan ve rutin bir toplantı değildi çünkü bölgeye yıllardır çok önemli yatırımlar yapan Noyanlar Şirketi’nin direktörü Ahmet Noyan da bu toplantıya davetliydi ya da kendi istemi üzerine bu toplantıya katıldı…
İşte o toplantıda şöyle garip bir durum ortaya çıktı;
Sanki Hasan Sadıkoğlu değil de Noyan belediye başkanıydı ve bir takım hangi projelerin yapılması gerektiğini sıraladı…
Hatta bazı anlarda da sesini yükselterek hem belediye başkanını hem de meclis üyelerini ufak yollu fırçaladı…
Başkan ve üyeler de kendisini ağzı açık dinledi!
Burada anlatmak istediğim şu;
Büyük vaatlerle başkan olan bir kişi bir meclis toplantısında kendi projelerini mi ortaya koyup bunun tartışılmasını ister yoksa bir iş adamının mı belediyeyi yönlendirmesini bekler?
Daha yolun başında ipleri özel sektöre vermek önümüzdeki süreçte çok bir şey kazandırmaz aksine zamanla bağımlı hale getirir…
Başka ciddi bir konu;
Toplantı esnasında inşaat malzemesi satışı yapan belediye meclis üyelerinden birisinin toplantıya davetli olan bir özel sektör temsilcisine nasıl olur da ‘yıllardır bölgeye inşaat yapıyorsunuz ama bizden hiç malzeme almıyorsunuz’ diye soru yöneltir?
Sevgili Sadıkoğlu, bu bir rezalet değildir de nedir Allah aşkına!
O veya bu şekilde bölge halkı sizi o makama getirdi ve siz daha yolun başındayken bir meclis üyesi hem de toplantı esnasında kendi şirketi için menfaat elde etmeye çalışıyor ve sizin gıkınız çıkmıyor!
Yine bir meclis üyeniz ilgili şirketten dükkan kiralıyor ve ondan ücret talep edilmiyor!
Bir başkası kendisine döşeme işi verildiği için minnetlerini iletiyor!
Bu içli-dışkı ilişkilerin belediyeyi nerelere götüreceğinin farkında değil misiniz?
Bu arada bazı müdürlerin de belediyenin araçlarını makam aracı gibi kullandıklarını size hiç söyleyen ve uyaran olmuş muydu?
Ya da belediyenin akaryakıt ihtiyaçlarının hangi istasyondan alındığının bölgede tepki almaya başladığını biliyor musunuz?
Şunu ifade etmem gerek;
Bu yazı gencecik ve umut vaat eden bir başkanın motivasyonunu bozmak ya da ona karşı düşmanca yazılmış bir yazı değildir…
Aksine önemli bir makamda olduğu için ve haliyle artık çevresinde kalabalıklar oluştuğuna ve bunların içinde menfaat bekleyenler olduğu düşüncesiyle kendisinin yanlış yönlendirilmemesi için dikkate getirdik ve getirmeye de devam edeceğiz…
Lütfen değişime onay verenlere hayal kırıklığı yaşatmayın!
 
 
Acele etme Sibel hanım!
 
Sadece 5 yıllık siyasi tecrübesi olan Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber dün biraz da basının gaza getirmesiyle ağzındaki baklayı çıkardı ve aday olabileceğini açıkladı…
Oysa daha iki hafta kadar önce bana seçimlere 9 ay kala Cumhurbaşkanlığı adaylığını konuşmanın yanlış olacağını söylemişti…
Bizce de şu anda CTP’li adaylar içinde kazanma şansı en fazla olan kendisidir ama yine de acele etmesi ve bazı partililerini çok erken karşısına alması kendini çabuk yıpratır!
Erken öten horozu ne yaparlar bilirsiniz değil mi Sibel hanım?
 
 
Erdoğan’ı kim kazandırdı?
 
KKTC’de ilginç bir kavga başladı;
Pazar günü Türkiye’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde KKTC’de yakalanan yüzde 55’lik başarı kimin eseri?
Bazı sevil toplum örgütleri ve kişiler biraz daha birbirlerini parçalamak üzereler!
İyi de soru şu;
Sayın Erdoğan seçim kazandıysa ve bunda sizin de payınız varsa bunu getirisi size ne olacak?
Yani beklentiniz nedir?
 
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Hasan SADIKOĞLU, daha yolun çok başındasınız ve ipleri erken kaptırmak gibi bir hataya düşüyorsunuz. Bir özel şirket yetkilisi nasıl olur da meclis toplantısında kendini bu kadar güçlü hisseder? Çok geç olmadan silkinmekte yarar görüyoruz…
Sayın Hamit BAKIRCI, önceki gün akşam bölgede Marsiyla üzüntüsünü unutasınız diye Karadenizliler Derneği lokalinde moral yemeği verildi. Neredeyse bütün bölge muhtarları da oradaydı…Ha keşke böyle etkinliklere tevessül etmeseydiniz. Olay daha çok taze çünkü!
Sayın Derviş EROĞLU, siz hala adaylığınızı açıklamadınız ama torununuz sizden hızlı çıktı ve özellikle de belediye başkanlarından destek istemeye başladı bile! Hem de bu kez başkanların aldığı oydan daha fazla oy istiyor haberiniz olsun!
Sayın Mustafa AKINCI, TDP’nin Cumhurbaşkanı olmak ayıp mı ki illa ki halkın adayı olmayı ön plana çıkarıyorsunuz? Bakın Harmancı daha cesur davrandı ve kendi parti bayrağı altında seçimlere katıldı ve kazandı. Bazı partililer tepkili bilesiniz!
Sayın Aykut ÜRETİCİ, Mağusa Hastanesi’nde bazı personelin hastaları yarım saat gezip 3 saat fazla mesai yaptıklarını biliyor muydunuz? Yakında uzun bir liste hazırlayıp postaya vereceğiz. Özlemle bekleyin olur mu?
Sayın Teberrüken ULUÇAY, Katip Demir’in ilk icraat olarak makam aracı alma kararını elbette araştırın ve gereğini yapın ama Akdeniz-Yayla arasında devletin açtığı kuyuyu hangi partiliye verdiğini de unutmayın sakın olur mu?
Sayın Ahmet NOYAN, İskele Belediyesi meclis toplantısında maşallah aslanlar gibi kükrediniz. Bir dahaki sefere umarız başkanlığa adaylığınızı koyarsınız da kendinize daha sağlam bir ekip seçme şansınız olur…
Sayın Ersan SANER, muhterem validenizin 15 gündür İstanbul’da tedavi gördüğünü üzülerek öğrendik. Büyük geçmiş olsun, acil şifalar dileriz. Ne mutlu ki sizin gibi hayırlı bir evlat yetiştirmiş. Bütün dualarımız onunla…
Sayın Mehmet SEYİS, sendikal anlamda en karanlık dönemi yaşarken biz bunun önüne geçmek için acaba ne gibi önlemler düşünüyorsunuz? Söylemler ve eylemler birbirini tutmazsa bir anlamı kalmaz değil mi?
Sayın Ahmet KAŞİF, Dikmen’de ikamet etmeyen iki kişiye 4 adet yolcu izni vermeniz bölgede oturanların tepesini attırdı. Yakında kapınıza dayanacaklarını söylüyorlar haberiniz olsun istedik!
Sayın Serdar DENKTAŞ, Girne yat limanında gece 12’den itibaren ses yasağının geçerli olduğunu biliyor muydunuz? Bölge esnafı en kısa zamanda ziyaretinizi bekliyor. Böyle bir turizm başka bir ülkede yok!
Sayın Cemal ERDOĞAN, köyde çocuk parkı yok, Atatürk büstü Atatürk’e benzemiyor, R.Denktaş heykeli yerlerde geziyor, bayrak direklerinde bayrak yok. Allah önce sabırlar sonra kolaylıklar versin.
Sayın Serhat İNCİRLİ, bugün bir iş adamı ile birlikte biftek partisine gideceğinizi öğrendik. Umarız Güner ustanın kulağına gitmez zira böyle durumlara fena halde içerler. Yanında bol salata almayı unutmayın olur mu?
Sayın Mehmet Ali TALAT, siz hala partinizin sizi aday göstermesini bekleyin. Atı alan Üsküdar’ı geçmek üzere…Daha atak ve heyecanlı olmanız artık kaçınılmaz hale geldi!..Tren kaçmak üzere uyarmadı demeyin olur mu?
Sayın Kudret ÖZERSAY, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda artık safları sıklaştırmanın zamanı gelmedi mi? İç ve dış dinamikler tüm hızıyla olayın içine girdi siz de elinizi çabuk tutun, telefon trafiği bu sıralar hali yoğun!
Sayın Ceyhun ÜMİTER, sahte imza olayınca cesur davranıp soruşturma başlatmanızı memnuniyetle öğrendik. Dileriz tüm amirlere örnek bir davranış teşkil eder!
 
 GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 

Günün Fıkrası
 
Maaş

Özel bir firmada elemanların maaşlarını alırken imzaladıkları kağıtta şöyle bir cümle yazıyormuş:
- Maaşlarınız tamamıyla size has ve özel bir meseledir, bunun içindir ki, sizden başka hiç kimse maaşınızı bilmemelidir. Yeni bir eleman maaşını alıp kağıdı imzalarken, bu cümleyi okumuş ve cümlenin altına şu sözleri eklemiş:
- Kimseye maaşımı söylemeyeceğim, elbette ben de sizin kadar utanç içindeyim...