Geçmişten bir hatırlatma yapmakta yarar var;
Geçtiğimiz yıl böyle günler bir gazino işletmecisi o zaman Yeni Düzen yazarı olan Aysu Basri ile görüşüp hükümeti tehdit etmiş ve hükümet vergileri artırma kakarı alırsa biz de açıklarız demişti…
Neyi açıklayacaklardı?
DP’den UBP’ye transfer edilen milletvekillerinin nasıl transfer edildiğini.
Bunda kendilerinin nasıl bir pay sahibi olduğunu!
Yani kaç para verip vekil transfer edildiğini!
Hani şu 200 bin sterlin meselesi!

Sonra gece kulübü sahibi bir patron çıktı ortaya;
UBP’de hep yanlış ata oynadım dile sitem etti!
Bazı vekilleri nasıl beslediğini ifşa edip dost sohbetlerinde de bazı vekillerin altındaki arabayı nasıl kendisini aldığını anlattı.
Anlattı da ne oldu?
Koskocaman bir hiç!
Bundan böyle de olacağı yok…

Şimdi de bir Kombos olayı çıktı karşımıza;
Serhan Kombos, iyilik meleği olsa gerek İrsen Küçük’e bir Mercedes marka araç tahsis etmiş…
Seçim propaganda döneminde kullansın diye!
Bunu niye yapmış bilemeyiz…
Ama iş adamlarının da siyasi partilere yıllardan beri destek verdiğini, bu desteğin sonunda da neler istediğini, hele de bazıları için geçici yasa bile yapıldığını bilmeyenimiz mi var?
Kimse kimseni kara gözü kara kaşı için, kimseye bir şey vermez.
Hele de bizim gibi menfaatlerin hep ön planda olduğu siyasetin bu kadar ayaklar altına alındığı bir ülkede…

İyi de, benim anlamadığım İrsen beyin nasıl olur da bu kadar hata üstüne hata yaptığıdır.
Şimdi diğerleri gibi ihtiyaçlı olsa, dar gelirli olsa belki anlarım ama Karun kadar zengin olan bir kişi, Serhan Kombos’un ikinci el aracına kaldıysa ve bunu bile ellerine yüzlerine bulaştırarak yapıyorsa, basında çarşaf çarşaf manşetlere yerleşiyorsa, bunu anlamanın mümkünatı yoktur.
Kurultay süreçlerinde partisinin bir karpuz gibi ikiye bölünmesine neden olan, kendine oy vermeyecekleri istihdam listesinin dışında tutan ve devletin kaynaklarını koltuk uğruna harcayan bir İrsen Küçük hayal kırıklığından başka bir şey değildir.

Geçmişte etik olmayan ne olduysa kapatılmak için her şey yapılmıştır.
Belli ki Serhan Kombos olayı da kapatılıp gidilecek ve bu araç tahsisinin gerçek nedeni bilinmeyecektir.
Kim bilir belki de düzgün duruşuyla bildiğimiz ya da bizim öyle tanıdığımız Serhan Kombos, bir ilki gerçekleştirir ve bu aracını niçin İrsen beye tahsis ettiğini, bundan ne medet umduğunu kamuoyuna açıklar da bu da temiz toplum ve temiz siyaset ve temiz iş dünyası için iyi bir başlangıç olur…


GÜNÜN FOTOĞRAFI


MESAJ KUTUSU


Sayın Türkay TOKEL, DP Güzelyurt’ta darmadağın olunca ipleri elinize almak zorunda kalmışsınız. DP’liler bile bu işte ne kadar başarılı olduğunuza şaşırıp kalmışlar. Anlayacağınız herkes memnun.

Sayın Gülsün YÜCEL, adaya turist olarak gelen Gökhan Gökten’e nasıl olur da Bakanlar Kurulu kararı ile devlet arazi tahsis eder? Olayı iyice eşeleyin bakalım altından neler çıkacak?

Sayın Savaş BOZAT, bazı basın mensuplarına dargın olduğunuzu ve asla telefonlarına cevap vermediğiniz iddia ediliyor. Liste o kadar kalabalık ki bu alınganlığın nedenini anlamak mümkün değil…

Sayın Muharrem FAİZ, neredeyse seçime girecek tüm siyasi partilere anket düzenlemişsiniz ama hiçbiri de anketleri basında yayınlama cesareti gösterememişler…Gazeteler bu sefer çok uyanık ve pazarlık payını çok yüksekte tutuyorlar. Çalışmalarınız acaba boşuna mı gitti?

Sayın Hüseyin Macit YUSUF, Akdeniz TV için nihayet uydu izninin onaylandığını duyduk, hadi bakalım hayırlı ve uğurlu olsun…Umarız seçim sürecinde de kasayı bolca doldurursunuz.

Sayın Fevzi BEYAR, sanırız mahkeme tarafından cezaya çarptırılan ilk spor yazarı ünvanını ele geçirdiniz. Büyük geçmiş olsun. Sizin gibi mülayim birisinin böyle bir cezaya çarptırılması spor basını camiasını derecesiz üzdü.

Sayın Börke KAŞİF, bir trafik kazasında ayağınızı kırdığınızı üzülerek öğrendik. Verecek sadakanız varmış ki o araçtan iyi bile çıktınız. Fakir fukarayı sevindirmekte yarar var.

Sayın Asım İDRİS, Değirmenlik’ten sonra Lefkoşa ve Güzelyurt okullarından da kayıt parası alındığına dair şikayet mesajları gelmeye başladı. Talimatlara uymayan okul yöneticileri hakkında soruşturma başlatmanız isteniyor.

Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, elimize ulaşan bir anket sonucuna göre henüz tek başına iktidar olacak sayıya ulaşamamışsınız. Vekil sayısını 6 tane daha arttırırsanız ne ala…Tabi ki nisap sorununu da göz önünde bulundurmak lazım değil mi?

Sayın Başak TEKEREK, genel seçimlerde adaylar arasında tek ekonomi doktoru olarak vizyonunuz epey mükemmel görülüyor. Eğer seçmen bu kez eşe dosta değil de kaliteye bakarsa şansınız epey yüksek olabilir.

Sayın Sinan BAĞDATLI, bu sıralar hem ticaret hem de siyaset işleri birlikte gidiyormuş. İskele bölgesinin ileri gelenlerinden birisi olarak bu sıralar kapınızı çalanlar epey yoğunmuş. Madem ki seçilip seçilmeme derdiniz yok en rahatı sizsiniz değil mi?

Sayın Ahmet ZAİM,
30 Haziran polis gününde şimdiye dek görülmeyen bir kutlama etkinliği hazırlanıyormuş. En çok da teşkilat çalışanları değişecek olan üniformalarını merak ediyor. Yıllar sonra poliste büyük değişim yaşanıyormuş.

Sayın Mehmet ÇANGAR, ilk kez bu seçimler de sizin de mühre değil karma oylara yöneldiğiniz gözlemleniyormuş. Demek ki sizin de artık hiç partiden umudunuz kalmadı. Ne kötü değil mi?

Sayın Hasan HASTÜRER,
artık ev radyosunu yayına sokma zamanı gelmedi mi? Radyo Havadis’in yayın akışında sizin adınızın olmaması çeşitli söylentilere neden oluyor…

Sayın Erkut YILMABAŞAR, İskele Belediye Başkanı Halil Orun ile seçim ittifakı yaptığınız yönünde bazı söylentiler gelmeye başladı. Acaba diyoruz bu seçim karma oyların patlayacağını göz önüne alarak yeni bir taktik mi geliştiriyorsunuz?

Sayın Mehmet EŞ, belki LTB seçimlerinde olmadı ama ben seçimlerde Lefkoşa için hep 16’nın uğuruna inanmışımdır. Meclis’in sürpriz isimlerinden birisi olursanız ben şahsen hiç şaşırmam…

Sayın Tigin KİŞMİR
, DP gençliği sizi meclise sokmak için epey gayretli görülüyor. Sizin aileden bir kişi eğer vekil olmazsa doğrusu bunca yıl verdiğiniz emeğe yazık olacak. Bakalım bunu siz başarabilecek misiniz?

Sayın Ramazan GÜNDOĞDU, üst sıralardan aday gösterildiniz diye işin başında epey eleştiri aldınız ama bu işi öyle ciddiye aldınız ki seçilme şansınızın bile olduğu söyleniyor. Size destek veren öyle isimler geliyor ki kulağıma ben bile inanamıyorum…




Günün Fıkrası

Vergi Dairesi


Adamı, vergi dairesine çağırmışlar.. Yanında bütün defterlerini ve hesaplarını da getirmesini istemişler..
Adam korku içinde, mali danışmanına gitmiş..
Sormuş:
- Vergi dairesine giderken nasıl giyineyim?. Ne tür bir izlenim
bırakırsam, bana daha az vergi cezası keserler?
Mali danışman öğüt vermiş:
- En eski elbiselerini giy.. Yoksul, muhtaç bir görüntü ver ki,
sana az ceza kessinler..
Adam güvenemeyip, bir de avukatına danışmış..
Avukat, mali müşavirin tam tersi bir öğüt vermiş:
- En yeni, en pahalı elbiseni giy.. Güvenli, kendinden emin bir
görüntü ver ki, az ceza kessinler vergiciler..
Adamı bu öğütler tatmin etmemiş.. Aklına güvendiği, filozof bir
arkadaşına aynı soruyu sormuş.. Bu akıllı arkadaş bir hikaye
anlatmış.. Şöyle demiş:
- Bir gelin, zifaf gecesi ne giymesi gerektiğini bir arkadaşına
sorar.. O da, gırtlağa kadar kapalı, koyu renk bir gecelik giymesini tavsiye eder.. Bir başka arkadaşı ise, dekolte, şeffaf bir gecelik giymesini söyler..
Vergi dairesine giderken ne tür bir elbise giymesi için
arkadaşından öğüt bekleyen adam, bu hikayeyi dinledikten sonra, sorar:
- Zifaf gecesi ne giyeceğini bilemeyen gelinle, vergi dairesine
giderken ne giyileceğini soran benim aramda ne gibi bir ortak yan var ki?
Adamın akıllı arkadaşı gülerek, izah eder:
- Ne giyersen giy, başına gelecek şey aynıdır..