Siyasette belki de en temiz ve şaibesiz isimlerden olan Başbakan Küçük, en zor sınavını veriyor.
Belki de ülke siyasi tarihinde hiçbir başbakan onun düştüğü duruma düşmemişti.
Kendisiyle yaptığımız son televizyon programında kurultayda yüzde 65 oy alacağına inanmış hatta yüzde 70 bile olabilir demişti.
Belki de haklıydı, hem memleket işleri hem de kurultay yoğunluğuyla yapılan nabız yoklamalarını kendisi inceleyecek değildi ya!
Yanındakilere güvendi, onlar ne derse yaptı, yapılan delege hesaplarına güvendi ve kurultaydan haftalar önce ‘bize göre kurultay bitmiştir’dedi!

Görünen o ki şimdi de kurultayın bittiğini düşünüyor.
Ama, kurultay öncesi duygularla değil, tam tersi şekilde…
Onun için yoğun bir şekilde kendine yeni bir ekip kuruyor.
Ama yine aynı hatayı yapıp, kurduğu ekibi kendisini değil, yine başkaları dizayn ediyor.
Basında çıkan isimleri bir yana koyun, çıkmayanları bir duysanız aklınız şaşar…
Hele de beyin takımının ne gibi menfaatlerle göreve talip olduklarını bilseniz, dudağınız uçuklar…

Kurultay öncesi seçimin kazanacağına sadece İrsen bey inandırılmadı!
Kendisine, topuyla ve tüfeğiyle tam destek veren Ankara hükümeti de inandırıldı.
Ankara da müjdeli haberleri alınca gaza geldi, desteğini daha da arttırdı.
Çünkü İrsen beyin ekibi önce kendini inandırdı mutlak zafere, sonra Türkiye’den gelen ekibi inandırdı onlar da raporlarını allayıp pullayarak sundular…
Sonuç tam bir fiyasko olunca da sadece İrsen bey değil, kendisine destek veren Ankara hükümeti de başarısız sayılmış oldu…

Çeşitli duyumlar geliyor, bu konuda…
Ankara’da şaşkına dönen yetkililer hesap sormaya hazırlanıyor.
Bunca verilen desteğe rağmen at başı biten seçimde sorumlu arıyor.
Brütüsleri tespit etmeye çalışıyor.
Bazı isimler belirlenmeye başladı bile!
Ama ne gariptir ki İrsen beye destek devam ediyor…

İrsen beye ithafımız olsun bu yazı;
Kurultaydan önce yapılan yanlışın daha büyüğünü yapıyor çünkü…
Kendine ekip kuruyor ama her birinin gözü İrsen beyin kazanmasında değil de kendi kazançlarında olunca, ikinci bir yenilginin kaçınılmaz olduğunu göremiyor.
Ve bilmiyor ki, şimdiye dek kim yanında bulunduysa ve hep maddi çıkar elde ettiyse, sonuç hüsran oldu, bu kez çok daha büyük hezimet yaşayacak, çünkü sağlanmak istenilen menfaatler o kadar büyük ki, hüsran da aynı doğrultuda büyük olacak.
Şimdi başını iki elinin arasına koysun ve düşünsün;
Sağlayacağı maddi destek nelerdir, bunun kendisine getirisi ne olacaktır, kendisine garanti verilmiş midir?
Bizi çok iyi anlayacağından adımız kadar eminiz…



MESAJ KUTUSU

Sayın İrsen KÜÇÜK,
5-15 Aralık tarihlerinde bütçe görüşmeleri olacağından , bütün bakan ve vekillere yurt dışına çıkma yasağı koymuşsunuz. Hadi sizinkileri anlarız da rakip vekilleri nasıl kontrol edeceksiniz asıl onu düşünmek lazım değil mi?

Sayın Hüseyin AVAŞ, dün sabah şubeye gelen bir bayan vatandaşın evraklarını yırtıp acayip tavırlar içinde yer almışsınız. Bir banka şube müdürüne yakıştıramadık. Patronunuzdan biraz kibarlık öğrenmenizi salık veririz.

Sayın Meral EROĞLU, önceki gün Mehmetçik’te Berber Mustafa’nın dükkanında bölge delegelerini toplayıp Ahmet Kaşif’e destek istemişsiniz. Çok etkileyici bir konuşma yaptığınız söyleniyor.

Sayın Ünal ÜSTEL, dün saat 16.00’da Pia Bella’da Girne delegeleri ile İrsen beyi buluşturup tek tek hepsinden söz istediğiniz gözlemlenmiş. Bu arada kurultaydan sonra bir çok delegenin kafası karıştı, epey uğraşmanız gerekebilir.

Sayın Sunat ATUN, kredi alamayan çok sayıda esnafı bilgilendirmek için acilen açıklama yapmanız bekleniyor. Bu şartlara göre çok sayıda esnaf bir kez daha hayal kırıklığı yaşamış. Olaya el atmanız bekleniyor.

Sayın Kemal ALTUNCUOĞLU, esnaf kredisi konusunda epey terlediniz ve tam sonuca ulaşmışken bu kez de tepkilerle karşılaştınız. Size söz verenlere gidip bunun hesabını soracaksınız başka çaresi kalmadı.

Sayın Ozan CEYHUN, Türkiye basınında bazı yazarların KKTC’deki Ergenekoncıları deşifre etmesinin beklendiği yönündeki açıklamanızı hayretle karşıladık. Buradaki Ergenekoncuları niçin Türkiye’nin yazarları deşifre edecek anlatır mısınız?

Sayın Erol UÇANER, kayınpederinizin propaganda işlerinin başına geçtiniz ama daha siyasette çok taze olduğunuz için yanlış isimleri toplamaya başladınız bile. Hele de bir isim var ki Başbakanlık ile Saray arasında mekik dokuyor bilesiniz.

Sayın Ertuğrul HASİPOĞLU, Ersan beyi uyardık sizin de haberiniz olsun. Lefkoşa’da Telekomünikasyon Dairesi’nin bazı müdürleri makam odasında sigara tüttürüyor. Çalışandan yoğun tepki var.

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, Büyükkonuk’tan bir vatandaş aradı Tapu’ya ücretini ödediği halde hala ölçüm için gelmemişler. Memurları uyarın da biraz daha duyarlı olsunlar. Vatandaş çileden çıkmak üzere.

Sayın Mete ÖZMERTER, bazı şube müdürlerini ciddi şekilde uyarmanız gerekiyor. Müşterinin evrakları herkesin önünde yırtılıp atılır mı? Ayıp denen bir şey vardır değil mi?

Sayın Ahmet UZUN, yıllar önce Fransız şirketine tamir ettirilen uçakların faturası size kesildi. Rakam çok büyük değil 3.5 milyon Eurocuk hazırlamaya şimdiden başlayabilirsiniz…

Sayın Kemal DÜRÜST, bölgede arı gibi gece gündüz çalıştığınız yönünde haberler geliyor. Eski makamı geri almak için 24 saat uyumasanız yeridir değil mi?

Sayın Yusuf SUİÇMEZ, yıllar önce CTP döneminde uçan halılar konusunda Savcılığa suç duyurusunda bulunduğunuzu öğrendik. Şimdi o halılar hangi milyarder iş adamının evini süslüyordur acaba?

Sayın Ahmet KASIMOĞLU
, hem oğlan hem kız  babası olduğunuzu memnuniyetle öğrendik. Allah analı babalı büyütsün.

Sayın İrfan BATU, sizin de artık İrsen beyin kurtarıcı takımına girdiğinizi öğrendik. Ancak bize gelen haberlere göre biraz ucuza gittiniz. Ama azı bulamayan çoğu hiç bulamaz siz de haklısınız. Hayırlı olsun.

Sayın Can SARVAN, falcıların kazançlarında denetim olmamasından şikayetçi olmuşsunuz. Bu ülkenin bütün bakanları ve vekilleri falcıların kapısında kuyruk olursa nasıl denetlemeye gitsinler ki?

Sayın Ersoy KÖYCÜ, muhterem babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet, size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler versin.

Sayın Anıl KAYA
, yapılan teklif nedeniyle neredeyse bunalıma girdiğinizi öğrendik. Geceleri uyuyamaz hale gelmişsiniz. Kaybedeceğiniz bir şey yok ki, birkaç ay da olsa deneyin beğenmezseniz mahalleye geri dönersiniz.

Sayın Hasan CANPOLAT, balık tutamayınca artık resim çekmeye başlamışsınız. Bu gidişle yakın bir zamanda sergi bile açabilirsiniz. En azından balıkçılar bayram eder değil mi?






Günün Fıkrası

Başarılı psikiyatrist



Adam bara gider bir kadeh içki ister. Barmen içkiyi uzatır, adam bir yudum alır ve kalanını barmenin suratına fırlatır. Barmen çok kızar, tam yakasına yapıştığı sırada adam yalvarmaya başlar:
- "Çok üzgünüm. Bende bir hastalık var; işte böyle, ne zaman bara gidip içki istesem, hep içimden bir yudum alıp kalanını barmenin suratına fırlatmak geliyor. Çok utanıyorum ama kendime engel olamıyorum, üzgünüm."
Barmen çok anlayışlıdır.
- "Üzüldüm" der. "Benim tanıdığım iyi bir psikiyatrist var annem ve kız kardeşim de ona gidiyorlar, size adresini yazayım onu bir görün, çok iyidir..."
Adresi yazıp adama verir. Altı hafta sonra adam tekrar bara gelir ve bir kadeh içki ister. Barmen:
- "Nasılsınız? Size söylediğim doktora göründünüz mü?" der. Adam:
- "Evet evet" dedikten sonra bir yudum alıp yine kalanını barmenin suratına fırlatır. Barmen şok olur.
- "Anlaşılan o da işe yaramamış" diye çıkışır.
- "Hayır" der adam, "Aksine, bana çok faydası oldu." Barmen köpürür:
- "Ama yine bir yudumdan sonrasını suratıma fırlattınız!" Adam:
- "Evet…" der. "Ama artık bundan utanmıyorum."