Mağusa İnisiyatifi,

Mağusa Kentimiz İnisiyatifi,

Mağusa Gençlik Merkezi

Unite Cyprus Now, 

3 Sivil toplum örgütü ortak açıklama yaptı…

Diyorlar ki;

“Irkçı uygulamalar sonlanana kadar, Mağusa Belediyesi’nin halk plajı olarak adlandırdığı Derinya Plajını boykot ediyoruz”

Etnik kökenine bakılmadan herkes bu plajı kullanmalıymış!

Hedefleri tabi ki Türk askeri…

Irkçılıkla suçluyorlar askeri sonra da siyasi otoriteye de dil uzatıyorlar!

Buna ses çıkarmadıkları sürece barış olmazmış bu adada…

Plaj herkese açılacak sonra da barış gelecek diye düşünüyorlar belli ki!

Bir kere adada bu ülke insanının güvenliği için nöbet tutan ırkçılık yakıştırması yenir yutulur bir şey değildir…

Canını ve malını emanet ettiğin bir kuruma ırkçı demenin ardında biz tamamen siyasi nedenler ararız!

Hani görüşü ne olursa olsun saygı duyalım desek duyamayız çünkü burada asker hedef alınmıştır ve bu açıklama kasıtlı bir açıklamadır..

Şimdi birileri diyebilir bunlar zaten kaç kişi, yorum yapmaya bile gerek yok diye!

Tam aksini düşünüyoruz…

Bu ülkenin namahrem konularına, ülke insanlarının hassasiyetlerine dil uzatan bir konu olduğu için de geçiştirmek, onları haklı duruma düşürmekle de eş anlamlıdır!

Burası her şeyden öte askeri bil bölgedir…

Belediye ve askeri yetkililer işbirliği yapmış ve buranın denizini sivil halka açmıştır ki bu büyük bir hizmettir!

Sadece TC ve KKTC vatandaşlarının kullanımına açık olması kadar da daha doğal bir şey olamaz…

Çok daha önemlisi;

Kıbrıs’ta sınır kapıları 2003 yılında karşılıklı giriş ve çıkışlara açılmıştır…

Rum yönetimi aldığı kararla evlilikler dışında KKTC’de yaşayan TC kökenli vatandaşlara sınır kapılarını daha ilk günden kapatmış ve çok uzun yıllar geçmesine rağmen bu kararından adım atmamıştır!

Şimdi bu sivil toplum örgütlerine sormak gerekmez mi?

Rum yönetiminin aldığı bu karar ırkçılığın daniskası değil de nedir diye…

Buyursunlar yanıt versinler buna!

Bu ülkede yaşayan insanların yarısı bu hakkı kullanırken diğer yarısının bu konuda hakkı hukuku yoktur…

Bu konuda her ne kadar ırkçı bir tavır olsa da davalarına sahip çıktıkları için onlara saygı bile duyabiliriz!

Ama burada ülkenin can ve mal güvenliğini korumakla mükellef olan, bunun dışında her türlü olayda ön sıralarda bulunan askere ırkçı yakıştırmasını yapanlara saygı duymamız mümkün değildir…

Çünkü art niyet söz konusudur!

Boykotlarına da devam ededursunlar…

Özel güvenlik görevlilerini kim koruyacak?

Dün sabah bir simitçide kahvaltıdayız arkadaşlarla…

Uykusuzluğu gözlerinden okunan, kıyafetinden de özel güvenlik görevlisi olduğu anlaşılan yorgun vatandaş da çayını yudumluyor, belli ki iş çıkışında bir şeyler atıştırıp gidip evine yatacak!

Tanımış olmalı ki bizi bazı sorunları olduğunu ve bunları anlatmak isteğini söyledi biz de dinledik kendini…

10 yıl kadar bu işi yapıyor.

Bir devlet kurumunda sürekli gece güvenlik görevlisi olarak çalışıyor…

Söze şöyle başladı;

Silahımız yok!

Copumuz yok!

Yanımızda bir teslisimiz bile yok!

Ama sözde güvenlik görevlisiyiz işte…

Güvenlik konusunda da hiçbir eğitim almamışlar!

Son yıllarda artan asayiş olaylarından da kelle koltukta bir ruh hali içindeler…

Zor bir görev, işleri güvenliği sağlamak ama kendileri bir kere güven içinde değiller!

Üzerinde durulması gereken bir durumdur bu…

Hem de çok acil olarak!

Birinin bile burnu kanamadan…

MERAKLI KÖŞE?

Sivil kamuya talimat verebilir mi?

Atamalar son günlerde hızlandı ama…

Özel kalem makamlarında yaşanan sıkıntılar da yoğunlaşarak artıyor!

Tahsil dereceleri yetmediği için özel kalem atanamayanlar hala bakanların yanlarındaki bulunup özel kalem görevlerini yürütürlerken diğer çalışanlarla da bir takım sıkıntılar yaşanmaya başlandı…

Dışarıdan gelmişler, her hangi bir makam verilmemiş kendilerine ama yılların kamu çalışanlarına talimat yağdırıyorlar!

Çözün artık şu sorunu herkes yaptığı görevi bilsin..

Protokol imzalanmazsa ne olur?

Her ne kadar yok dense de Türkiye ile protokol krizi yaşanıyor şu sıralar…

Bu hükümet de bazı isteklere boyun eğmeyince sıkıntı yaşanmaya başlandı ve bazı UBP’liler ‘bu protokol imzalanmayabilir’ demeye başladılar!

Bize göre hükümet fazla direnç gösteremez ve imzayı basar…

Peki imzalanmazsa ne olur?

Yine hükümete yakın kaynaklar 3-4 ay gibi kısa bir süre içinde kamu çalışanlarının maaşlarının bile ödenememe riski doğabileceğini iddia ediyorlar…

Deniz niye suskun?

Cumhurbaşkanı Akıncı’yı devre dışı bırakan ama sonunda bir açıklama yapmaya bile tenezzül etmeyen Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz’in ‘derin’ sessizliği devam ediyor…

Belli ki bu konuda ser verip sır vermeyecek!

Böylelikle hem kendini hem de odanın saygınlığını kamuoyu önünde düşürecek…

Bu arada hemen belirtelim;

Akıncı’ya ‘sansür’ konusunda bazı ip uçlarına ulaşmak üzereyiz…

Bilgiler kesinleştiği taktirde Deniz susa dursun, biz onun yerine de birkaç kelime yazabiliriz!

Bizden uyarması…

MESAJ KUTUSU

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, Ankara’daki temaslarınız sonrasında bütün gözler sizin üzerinizde olacak. Hala Sultan İlahiyat Koleji konusunda yaşanan uyuşmazlığı çözüp gelirseniz ne ala protokol iki gün içinde imzalanır. Aksi taktirde bunu nasıl açıklayacaksınız biz de merak içindeyiz!

Sayın Dimağ ÇAĞINER, birkaç ay içinde yerli bir uçak şirket için turizm örgütlerini ve işletmelerini seferberliğe çağıracağınız ve bu konuda önemli adımlar atacağınızı duyduk. Bu girişime bir de devlet desteği olursa niye olmasın ki? Umarız çabalarınız boşa çıkmaz ve yıllar sonra bu ülke bir kez daha kendi uçak şirketine kavuşur…

Sayın Mehmet BEYKAN, Vakıflar Bankası Yönetim Kurulu üyeliğiniz hayırlı ve uğurlu olsun. Merkez Bankası çıkışlı olmanız bankacılık konusundaki tecrübeleriniz nedeniyle bu atama yerinde bir atama olarak görüldüğü için kimsenin itirazı da olmadı.

Sayın Derviş EROĞLU, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine girilmeye başlanırken UBP’de adaylık konusunda bütün yolların size çıktığı konuşuluyor. Umarız genel başkanı kandırırsınız da bir kez daha yollara düşmek gibi yorucu günler sizi beklemez…

Sayın Faiz SUCUOĞLU, bazı üniversitelerin hem maaş ödemelerinde hem de sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarında ciddi sorunlar yaşanmaya başladığını biliyor muydunuz? Bu konuda özel bir ekip kurmanız ve borçlar katlanmadan önlem almanız isteniyor…

Sayın Suat GÜNSEL, YDÜ Hastanesi çalışan ve hekimleri ile son günlerde uyuşmazlığa düştüğünüz yönünde şikayetler gelmeye başladı. Bazıları işyerinden oldukları için hukuk süreci başlatacaklarını belirten mesajlar gönderiyorlar bizden uyarması!

Sayın Mustafa AKINCI, Ticaret Odasının ayıbını eleştiren saray açıklamasında TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adını da karıştırmanız pek de hoş karşılanmadı. Kimileri bu konuda savaş başlatacağınızı belirten yorumlar yapıyorlar bundan daha kötü bir şey de olamazdı!

Sayın İnci Pars ÖZGÜRGÜN, KKTC’nin mücadele tarihine ışık tutacak çok önemli ve dev bir senaryo ile sinema dünyasında büyük ses getireceğinizi duyduk. Kıbrıs insanının tarihine sahip çıkması kadar güzel bir şey daha olamaz. Bakalım eşinize de rol verecek misiniz merak konusu olmuş…

Sayın Yüksel ÇELEBİ, bu sene adanın genelinde bir sinek istilası yaşanıyor ama sanki de sizin bölgede iş çığırından çıktı gibi geliyor bize. Zira o kadar yoğun şikayetler yapılıyor ki yaz boyunda köyü terk etmeyi bile düşünenler var diye duyduk…

Sayın Kutlu EVREN, genel sekreterlik seçimlerinde seçilen Ersan Saner ile bir gece önce oturup anlaşmanıza rağmen adaylık konusunda ısrar etmeniz ters tepti şeklinde yorumlara neden oluyor. 62 Üyenin garanti olduğunu size kim söyledi acaba?