İnsanın en önemli uzuvlarından biri başıdır. İnsana her türlü hareketi yaptıran
her türlü düşünceyi üreten kafanın içindeki beyindir. İnsanları diğer canlılardan
ayıran bu beyin ve onun ürettikleridir.
Tıpta beyine verilen önemden ötürü, bunun için özel bir bölüm açılmış. Beyin
cerrahisi. Tıptaki ilerlemelere rağmen, beynin gizemi hala daha tamamen
çözülemedi.
Beyinde oluşan herhangi bir rahatsızlık, insana önemli sıkıntılar yaratabilir.
Konuşulamıyor, felç olunuyor veya başka engelli rahatsızlıklar ortaya çıkıyor.
İnsan düşünce ve hareketlerini üreten ve kontrol eden beyindeki bir rahatsızlık
bedensel hastalıklara neden olmasının ötesinde yaşanan sorunların çokluğu da
manevi sıkıntılara neden olmaktadır. Şöyle ki, kişi çok yoğun bir çalışma
temposunda ise, yapılacak işi unutma veya dalgınlıklara neden olmaktadır.
Ülkemizin insanlarının nerde ise yüzde doksanı, böyle bir dalgınlık içinde.
Sıralayacak olursak, Kıbrıs sorununun neticelendirilmemiş olması, ülkenin
ekonomisinin darda olması, hükümetlerin halkın refahını artırıcı değil nerede
ise azaltıcı tedbirler alması, ortak sıkıntılar. Bir de kişilerin kendi sorunları var.
İşteki sorunlar, evdeki sorunlar, çocuk varsa onlarla ilgili konular kişilerin
düşüncelerini etkiliyor.
Bir de varsayımlara dayanan dert ve sıkıntılar insanları kaygılandırır.
Gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli olmayan konuları bile dert eder haldeyiz.
İfade yerinde ise insanların kafaları çözülmemiş dertlerle dolu. Böyle olunca
arkadaşının yanından geçer ancak onu fark edip bir selam bile veremiyor.
Bir de bu düşünce ortamında olan insanların araba kullandıklarını düşünün.
Gideceği yeri unutuyorsa sorun değil. Ancak araba sürerken dalıp gidip de
önündeki arabayı görmemek en tehlikelisi. Dalgın sürücü ancak diğer arabaya
çarptığı an kendine gelir.
Cuma günü öğle saatlerinde, Lefkoşa girişindeki trafik ışıklarındayım. Yeşil
yanmış. Öndeki arabalar yavaş yavaş ilerliyor. U dönüşü yapan sürücüyü
beklerken, şiddetli bir çarpma ile sersemledim. Arabam 5‐6 metre ileriye fırladı.
Sonra durdurabildim. Arabadan indim baktım. Tanıdık bir sima benim arabaya
arkadan bir vurmuş ki, bagaj kapısı içe gömülmüş. Ne yaptın dedim. Dalgınlıktan
beni fark etmediğini ifade etti. Ülkedeki bir çok aracın ful sigorta olması bu
konularda sıkıntıyı azaltmıştır. Hemen sigortalar devreye girdi ve arabayı tamire
verdim.
Anlaşılan o ki bir çoğumuzun kafası sıkıntılarla dolu. Değişik bir tanımlama ile
kafalar dumanlı. Yazının konu başlığı için internete bakarken, kafası dumanlı
ifadesi için iki tanım gördüm. Bir; ‘sarhoş’, iki; ‘çözemediği karışık düşüncelerle
kafası yoğun kimse’ demekmiş. İkinci tarif, tam da ülkemiz insanının durumunu
anlatan bir tarif.
Trafik kazalarının sürmesinin nedenlerinden biri de sürücülerin kafalarının dert
dolu olmasıdır demek ki. Ancak araba sürmenin de ciddi bir dikkat gerektirdiğini
unutmamalıyız.
Dertsiz, tasasız ve kazasız günler.