İki gündür Başbakanlıkta bir hareketlilik var.
İrsen beye yakın olanlar ‘nihayet kendisini razı edebildik’ diye konuşuyorlar.
Zaten Sayın Başbakan da Girne’de partililerle olduğu bin anda ‘ikinci turda kazanırım’ diyerek ilk mesajları vermeye başlamıştı.
Ahmet Kaşif de geri durmadı ve anında cevabını vererek ‘parti genel başkansız kalmamalı’ diyerek, hem İrsen beyi genel başkan olarak tanımadığı mesajı verdi, hem de kendisinin ikinci tura hazır olduğunu ifade etti.
Anlaşılan o ki, sonunda gerçeği gördü ve kurultay startı vererek, istinaftan vaz geçeceğini ima etti.
İyi de yaptı…

Kamuoyunda genel bir kanı var;
Söylenenlere göre Başbakan, çok tepki gören en yakınındaki insan olan müsteşarı görevinden alacak.
Tepkileri azaltmak için belki görsel olarak böyle bir plan hazırlamış olabilir.
Ama biz yine de en çok güvendiği ismi görevden alacağına inanmıyoruz.
Çünkü parti içindeki teşkilatlandırma dan tamamen Hüda Aksoy sorumlu.
Ama yine çok güvendiği bir isim olan Mehmet Darbaz, odasını topladı ve genel merkeze yerleşmek için çalışmalarını tamamladı.
Şimdi parti örgütlerini daha iyi kontrol altına almak için, merkeze gidecek ve kurultay çalışmalarını resmen başlatacak.

Bir de ilçe başkanlarının son günlerdeki tavır değişikliği göze çarpıyor.
Şu anda Mağusa dışındaki 4 ilçe başkanı sıkça toplantılar yapıyor ve olası bir ikinci tur için politika üretiyor.
İlçe başkanları bu konuda tam kararlarını açıklayacakken ve kurultayda kim seçilirse seçilsin ona sahip çıkılacağını duyuracakken, son anda gelen baskılar nedeniyle açıklama yapmaları engellendi ve bu konuda çeşitli pazarlıklar da yapıldı.
İrsen bey kendilerini daha ne kadar frenleyebilir, bunu tahmin etmek zor.

Bir de Cumhurbaşkanlığı kaynaklı ilginç haberler gelmeye başladı.
Söylenene göre, Ahmet Kaşif genel başkanlığını açıkladıktan sonra Ankaralı yetkililerle arası açılırken, Saray da bu konuda yeni alternatifler üzerine durmaya başladı.
Bu alternatiflerin başında Nazım Çavuşoğlu geliyor ve zaten çoktandır genel başkanlıkta gönlü olan Çavuşoğlu’nun şu sıralar kafası hayli karışık.
Bu arada Baeşbakana yakın olan kurmaylar da bu alternatife karşı Çavuşoğlu’nu kontrol altına aldıklarını söylüyorlar, ya da öyle olduğunu zannediyorlar.

Sonuçta bütün bunlar UBP’nin kendi iç sorunları.
Ama tek başına iktidar bir partinin genel başkanlık sorunu tüm ülkenin de sorunu olup, doğal olarak kamuoyu kurultayla yakıp kurultayla kalkıyor.
Bu arada Ankara hükümeti de sabırsızlanıyor.
Zira ortada üç yıllık bir program ile 2014’de hayata geçmesi beklenen su projesi konusu var.
Ankara hükümetine yakın kaynaklar ise eğer daha fazla gecikilirse, Kıbrıs Türkü için hayati değeri olan bu iki projenin tehlikeye girebileceğini iddia ediyorlar.
Onun için bugün-yarın İrsen bey, mahkemeyi iptal ettirip, ikinci tur için ‘hodri meydan’ diyebilir.
Yani en doğru olanı…

Erk: Cemal’i yalnız bıraktılar!

LTB eski başkanlarından Kutlay Erk, LTB'nin batmasında sadece Cemal Bulutoğluları'nın değil başka güçlerin de rolü olduğunu, Cemal'in ise piyon olarak kullanıldığını iddia etti.
Doğup büyüdüğü ve gurur duyduğu Lefkoşa ile artık gurur duymadığını, aksine utanç duyduğunu söyleyen Erk, Lefkoşa tarihinde böyle bir rezaletin yaşanmadığını söyledi.
2006 yılında belediyeyi devrederken sadece 3 milyon TL borç bıraktığını belirten Kutlay Erk, şu anda belediyenin borçlarının yanı sıra 35 milyon TL gibi büyük bir paranın kayıp olduğunu, bunun hesabının verilemediğini ifade etti.
Cemal Bulutoğluları'nın bir piyon bir aktör olduğunu da sözlerine ekleyen Erk, başta hükümet olmak üzere, Cumhurbaşkanlığı ve DP ile birlikte mafyanın da bu çöküşte sorumlu olduğunu hatta bazı sivil toplum örgütleri ile bazı medya mensupları ve kurumlarının da bu suça ortak olduğunu söyledi.
Bulutoğluları'nın şu anda sahnede tek başına bırakıldığını ve vefasızlık yapıldığını da belirten Kutlay Erk, artık oynanan oyunların sonuna gelindiğini, belediyede ve ülke genelinde yapılacak olan bir erken seçimle her şeyin su yüzüne çıkacağına olan inancını da dile getirdi.




MESAJ KUTUSU

Sayın Hasan BOZER, İrsen bey tarafıyla ipler artık tamamen kopmuş ve yeni tarafınızı belli etmeye başlamışsınız. Ancak bu keskin dönüşünüzün sırrı hala çözülmemiş. Kim kırdı sizin o güzel yüreğinizi?

Sayın Ünal ÜSTEL, yıllardır omuz omuza olduğunuz Bozer ile aranıza kara kediler girmiş ve son bir haftadır selamı sabahı bile kesmişsiniz. Girne ilçesi bu haberlerle çalkalanıyor bilesiniz. İkinci tur öncesi böyle ciddi bir gelişme beklenmiyordu.

Sayın Mehmet DARBAZ, partinin rütbesiz askerlerinden birisi olunca taşınma faslı yine size kalmış. Bu arada BRTK müdürlüğü için size önerilen genç ismi duyunca tansiyonunuz tavan yapmış. Umarız böyle bir hata yapmazlar.

Sayın Turgay AVCI, sessiz sedasız Londra’ya gidip geldiniz ama özellikle giderken İstanbul’da yaptığınız çok önemli ziyaretler de dilden dile dolaşmaya başladı. Büyük proje biraz daha gecikecek gibi görülüyor değil mi?

Sayın Mahmut ÖZÇINAR, Belediyeler Birliği Başkanı olarak Cemal başkana yeteri kadar sahip çıkmayınca canlı yayında kendisinden epey zılgıt yediğiniz söyleniyor. Acaba bir yerlerde hata mı yaptınız dersiniz?

Sayın Süleyman TODDS, ikinci tur için size yine önemli sorumluluklar verilmiş diye duyduk. Bu sınavdan da başarıyla geçerseniz artık bütün kapılan size sonuna kadar açılacak. Genç ve enerjik olmanızın meyvelerini yakında toplayacaksınız.

Sayın Osman IŞISAL, bölgeden mesajlarınız gelmeye başladı. İhaleler hep aynı kişilere gidiyor diye sitem ediyorlar. Başarılı bir başkan olarak dikkat etmekte yarar görüyoruz.

Sayın Kudret ÖZERSAY, şahsi sitenizdeki resminiz bazılarının gözüne batmış, daha büyük resim yok muydu diye eleştiri yapmaya başladılar. Resim epey karizmatik ama gerçekten de gereğinden biraz büyük gibi.

Sayın Kemal Deniz DANA, Lefkoşa’nın temizlik işlerini büyük bir özveri ile yaptığınızı biliyoruz ama şimdi de üç şirkete ihalesiz verilen işlerin yasal dayanağı olmadığından şikayetler gelmeye başladı.

Sayın Rasim KARAS, KKTC Telsim Genel Müdürlüğünüz hayırlı ve uğurlu olsun. Ahmet bey çıtayı epey yükseltti ama zehir gibi de bir yardımcınız var çok zorlanmayacak gibi görülüyorsunuz.

Sayın Mehmet ÇAKICI, Cemal başkan değil Paris’e yükseklik fobisi olduğu için Karpaz’dan öteye bile gidemez. Ama bakın yüzerek gidebilirse de onu bilemeyiz.

Sayın Fuat NAMSOY, İrsen beyin yanındaki en güvendiği isimler bir bir ayrılma eğilimi gösterirken, en vefalı sizin çıktığınız söyleniyor. Hasan beyi de sizden başkasının geri getiremeyeceği söyleniyor.

Sayın Erhan ARIKLI, partide kendinizi iyiden iyiye hissettirmeye başlayınca şimdi de hangi bölgeden aday olacağınız tartışılmaya başlandı. İskele’de bu konuda tedirgin bir bekleyiş varmış.

Sayın Şerife ÜNVERDİ, gündelikçi kadınların sosyal hakları konusunda yeni bir çalışma başlattığınızı duyanlar tedirgin olmaya başlamışlar. Zira bir çoğu kayıt dışı ve ülkeye vergi de ödemiyor. Onlar da kaçarsa hepimiz yandık demektir.

Sayın Fırat ÖZKARATAŞ, sabah 8’de kalkacak uçak için Ercan’a 8.10’da giderseniz elbette bir dahaki sefere kalırsınız. Şirket Kebapçı Güner’in olsaydı o zaman iş değişirdi değil mi? Geçmiş olsun, vardır onda da bir hayır.

Sayın Alirıza USLUER, kurultay sıkıntısından en fazla üzülenler arasında yer alıyormuşsunuz. Bu sıralar sigarayı epey çoğalttığınız söyleniyor. Değer mi nankör siyaset için ciğerlerinizi yıpratmaya.

Sayın Benan BAYRAMOĞLU, ekonomideki sıkıntı sizi de vurmuş olsa gerek eskisi gibi arkadaşlarınızı yemeğe götürmediğinizden şikayet geliyor. Millet artık neleri düşünüyor değil mi?

Sayın Hüseyin ZUMBUR, yakında Afrika turuna çıkacağınızı duyduk. Safariye giderseniz aman dikkat edin, timsahlar bu sıralar aç kaldı diyorlar.

Sayın Sermet NERELİ, aktif siyasette kararlı olduğunuz ve bedeli ne olursa olsun şansınızı deneyeceğinizi söylüyormuşsunuz. Süper Loto almanızı öneririz, 15 trilyon fena para değil.

Sayın Ömer TATLI, yeni lakabınızın karabatak olduğunuzu öğrendik. Bir görünüp bir kaybolmanın ardında acaba ne gibi hinlik arayalım. Yoksa sizde mi ikinci tura hazırlanıyorsunuz?

Sayın Özgül MUTLUYAKALI, yeni yaşınızı kutlar sağlıklı mutlu sevdiklerinizle beraber nice yıllar dileriz. Romantik eşiniz umarız tarladan topladığı bir demet papatya ile yetinmemiştir.


Günün Fıkrası

Hocanın vaazı

Hoca cuma namazında içki içenleri fena azarlıyordu; “Paranızı sokağa atıyorsunuz! Kazanan kim? Meyhaneci... En büyük dükkan kimin? Meyhanecinin... En güzel ev kimin? Meyhanecinin... Ya en güzel araba? Meyhanecinin. Bu paraları veren kim? Ha sizin gibi kafasızlar...”
Aradan iki hafta geçer, bir adam koşarak hocanın yanına gelir ve ellerine sarılıp öperek;
“Allah razı olsun hocam, senin verdiğin içki vaazı sayesinde hayatım kurtuldu.”
Hoca memnun;
“Aferin, içkiyi bırakmanın mükafatını ahirette de göreceksin oğlum” der.
Adam düzeltir;
“İçkiyi bırakmadım hocam, MEYHANE AÇTIM...”