İbrik, eski zamanlarda çok kullanılan su koymaya yarayan kulplu bir kap. Tabii onu kullananlara da ibrikçi denirmiş eski zamanlarda.
Bu konuda belki de bir çoğumuzun bildiği bir hikaye var.
Adamın biri çok sıkışmış yana yana tuvalet arar. İlk gördüğü umumi tuvalete dalar. O zamanlar tuvaletlerde şimdiki gibi su ve kağıt ne gezer. İnsanlar tuvalet sonrası temizliklerini ibriklerdeki su ile hallederlermiş. Koşarak binaya giren ve baştaki ibriği kaparak tuvalete ilerleyen adama orda görevli ibrikçi, seslenmiş ‘Kardeşim dur, baştakini değil sondaki ibriği al’ demiş.
Adamın tartışacak hali yok ya. Söyleneni yaparak baştakini bırakarak sondaki ibriği alarak tuvalete girmiş. Bir süre sonra çıktığında ibrikçiye sormuş ‘Niçin baştaki ibriği değil de son ibriği almamı istedin?’
Adam demiş ki ‘Biz burada bostan korkuluğu muyuz? O kadar da yetkimiz olsun.’
Malum bir şekilde, hele de hak etmedikleri halde, yetki sahibi olan ve kendini göstermek için ibrikçi gibi davranan insanları hayatta çok görürüz. Bu tür insanlar yönetimindekilere her zaman sıkıntı yaratmaktadırlar.
Zaman zaman bu konular konuşulduğunda bir çok kişi askerdeki bazı komutanların yarattıkları sıkıntıları anlatmaktadırlar.
Benim bu konudaki değerlendirmem farklıdır. Neden? Askerlikte bir disiplin ve emir komuta zinciri var. Görevini yapanın genelde sıkıntısı olamaz diye düşünmekteyim.
Esas sıkıntı askerde değil sivil hayattadır bence. Neden mi? Askerlik süresi belli. Bitirip ayrılırsınız, sorun kalmaz. Ama sivil hayatta girdiğiniz işte, ibrikçi gibi bir amiriniz olursa işte o zordur.
Problem, sivil hayatta girdiğiniz işte size amirlik eden kişilerin sıkıntı yaratmasındadır. Kişi, işin ehli ve hak ederek o makama gelmişse, sıkıntı olmayacaktır. Ama ehliyetsiz, kabiliyetsiz biri bir fırsatla makam sahibi olmuşsa o zaman sıkıntı söz konusudur.
Bu gibi ibrikçiler insanlara gereksiz zorluklar vermektedirler.
Yaşamdaki ibrikçilere dikkat.