Evet, hükümet güvenoyu alacak ama çok zorlu bir sınavdan da geçecektir. Malum o ki bir takım sıkıntıların yaşandığı herkes tarafından bilinmektedir. Bu yaşanan sorunların büyük bir kısmının da ‘’makam’’ kargaşasından dolayı olduğu da ortadadır. UBP Genel Sekreteri Dursun Oğuz ve UBP Gazimağusa Milletvekili Dr Erdal Özcenk’in bakanlık görevi almamasından kaynaklanan bir takım sıkıntılar ayyuka çıkmıştır.
Peki neden?
Çünkü Tarım ve Sağlık alanında gölge bakan olarak bu görevi üstlenen iki vekil de doğal olarak bakanlık alacaklarını düşünmüşlerdi. Hatta bu vekillerimizin isimler bazı gazetelerin yayınlarda son güne kadar öne çıkmıştır. Tabi ki beklenen olmadı. Bakanlık alamayan iki vekil de isyan etti. Doğru mu yaptılar yanlış mı olayında değilim ama iki vekil de bugün partisine yakışır hareket ederek ‘’parti disiplinine’’ uymuştur. Basında yer alan bir takım haberlere karşı açıklama yapmayan vekiller için Çarşamba karar günü. Her ne olursa olsun siyasi hayatlarının devamı için verecekleri karar önemlidir. hükümete güven oyu vermemek adına siyasi yaşantılarını hiçe sayabilecekler mi öncelikle onun analizini yapmak lazımdır. Bunca yıl parti içerisinde aktif görev üstlenen bu isimler için partinin ve hükümetin sürekliliği önemlidir. Kaldı ki kimse siyasi hayatını bir anda sıfırla çarpamaz.
Bu süreçte Özgürgün’ün işi oldukça zordu. İnce eleyip sık dokumak ve kimseyi küstürmemek zorundaydı. Öncelikle bakanlık koltuğuna oturan herkes bence iyi hesap yapılarak görevlendirilmiştir.
Özgürgün her ilçeye bir bakanlık vermek zorunda olduğundan dolayı eski bakanların konumunu da göz ardı etmeden bakanlık dağılımı yaptı. İskele’nin geçtiğimiz dönem bakanlık alamaması oldukça tepki yaratmıştı. Sırf bu yüzden kendisine Genel Başkanlık seçiminde rakip olarak karşısında çıkan Nazım Çavuşoğlu’nu bakan yaptı. Gerek Nazım Çavuşoğlu’na gerekse yine kendisine rakip olan Ersan Saner’e bakanlık vererek Genel Başkanlık sürecindeki kırılmaları giderdi.
En önemli bakanlıklardan birisi olan İçişleri Bakanlığı’na ise ‘’kimseye eyvallahı olamayan’’ bir isimi getirdi. Özel sektörden gelerek bakanlık işlerini de ayni ciddiyetle yöneten Kutlu Evren’e verilen görev herkesi şaşırtsa da ‘’on ikiden’’ vurarak tam isabet yapmıştır. Güzelyurt’ta Ali Pilli’nin rahatsızlığı da göz ardı edilmedi elbette. Kemal Dürüst’ün bir takım sıkıntıları partide ses getirse de Özgürgün yine doğru bir karar alarak Güzelyurt’a da bir bakanlık verdi. Adaletli ve doğru dağılımın yapıldığına inandığım bu süreçte önemli olan Çarşamba gününden sonra kimin ne yapacağıdır. Kimsenin ahkâm kesecek hali yoktur. Herkes oturduğu koltuğun hakkını vermek zorundadır. İşte Hükümet güven oyu alacaktır ama… vekillerin göstereceği performans hükümetin devamlılığı adına önemlidir.