Geçenlerde Serdar Denktaş’a sormuştuk;
“Dairede pastırmalı yumurta olur mu Serdar bey” diye!
Bir dairenin hukuk müşavirinin işyerindeki haltlarını deşifre etmiştik…
Şimdi ismini cismini rahatlıkla yazabiliriz, çünkü Serdar Denktaş kendisine bağlı olan Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi hukuk müşaviri olan Avukat İzzet Kocasoy hakkında soruşturma talimatı verdi.
Maşallah bu adam nasıl hukuk müşaviri olur anlamak zor, çünkü resmen suç makinesi…
Olay Serdar Denktaş’ın bilgisine resmi olarak gitti ve gerekli prosedür de resmen başlamış oldu…
Burada Serdar Denktaş’ın bir notu dikkat çekiyor.
Denktaş ilgili hukuk müşavirle ilgili olarak yazdığı notta ‘alkol tedavisi’ başlatılmasını da istedi.
İşte konu ile ilgili Başbakanlık Personel Dairesi’nin yapılan denetim hakkında ki tespitleri:

Başbakan Yardımcılığı Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanlığı,
Lefkoşa.

Bakanlığınıza bağlı Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi’nde görev yapan 1. Derece Hukukçu İzzet Kocasoy’un görev yerinde alkollü olduğu ve adı edilenin odasında görev yapan personele hakaret ettiği yönünde 17 Ocak 2014 tarihinde Dairemize ihbarda bulunulmuş ve aynı gün Dairemiz idare memurları tarafından yerinde denetim yapılmıştır.
Denetim için saat 12.35’de Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi’ne gidilmiş, daire müdürünün toplantıda olması nedeniyle dairede en kıdemli kamu görevlisi olan 1. Derece Sınai Mülkiyet Memuru Murat Tekman ile ön görüşme yapılarak alkollü olduğu ihbar edilen İzzet Kocasoy’un çalışma odasına gidilmiştir. Odada çok ağır alkol kokusunun olduğu, adı geçenin de yarı uyanık bir vaziyette sorulara cevap verdiği ve yürürken sağa sola yalpalandığı tespit edilmiştir.
Ayrıda aynı odada görev yapan Geçici Personel Eser Korakan’la yapılan görüşmede, İzzet Kocasoy’un kendisine son günlerde sıklıkla hakarette bulunduğu, küfür ettiği ve odadan kovduğu bilgisi alınmıştır. Olayın gerçekleştiği gün ise Eser Korakan’ın iş için bir dosya sorduğu esnada İzzet Kocasoy tarafından yine hakaret ve küfür edilerek odadan kovulduğu söylenmiştir.
Olay günü yaşanan tartışma ile ilgili Eser Korakan’dan bilgi alındığı esnada yan odada bulunan İzzet Kocasoy’un ceketinin cebinde bulunan ‘SMIRNOFF’ marka votka şişesini yere düşürdüğü ve şişenin kırıldığı idare memurlarını götüren şoförümüz tarafından görülmüştür. İzzet Kocasoy, şişe kırıldıktan hemen sonra oda kapısını kilitlemiş, idare memurlarının odaya girmesini engellemiş ve kırılan parçaların büyük bir kısmını (şişenin kapağı ve etiketi) imha ederek görev yerini sağa sola yalpalayarak gitmek suretiyle terk etmiştir.
Dairemiz idare memurları 1.Derece Şirketler Memuru Meltem Dedeoğlu ile 1. Derece Sınai Mülkiyet Memuru Olgun Yetişmiş ile görüşüp cam kırıklarını da bilgilerine getirerek ilgili daireden ayrılmıştır.
Yapılan denetim sonucunda 1. Derece Hukukcu İzzet Kocasoy’un davranış ve hareketlerinden alkollü olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca adı geçenin Eser Korakan dışında diğer personele de saygısız davranışlar sergilediği ve hakaretlerde bulunduğu bilgisi de alınmıştır.
Yukarıdakiler ışığında, İzzet Kocasoy’un görev yerine alkollü olarak gelmesi, astlarını yersiz biçimde azarlaması, davranış ve işbirliği ödevine uymaması nedeniyle hakkında disiplin işleminin başlatılması gerektiği görüşündeyiz.
Bilgilerinize ve gereğini saygılarımla arz ederim.
Metin KARADERİ
III. Derece Şube Amiri ve
Müdür Vekili


NOT: KIBRIS TİME’DAKİ YAZILARIMIZ YARINDAN İTİBAREN AKŞAM SAAT 21.00 YERİNE ERTESİ GÜN SABAH 10.00’DA YAYINLANACAKTIR. OKUYUCULARIMIZA ÖNEMLE DUYURURUZ.





MESAJ KUTUSU


Sayın Pervin GÜRLER,
İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Hasan Alicik, gece kulüplerine yapılan baskınlar ile ilgili şok iddialarda bulundu. Buna göre polis ile bazı gece kulüpleri işbirliği yapıyormuş. Bu konuda cevap hakkınız doğdu umarız en kısa zamanda kamuoyunu aydınlatırsınız…

Sayın Hasan BOZER,
sizin başkanlığınız döneminde Meclis’in geçen Aralık ayındaki gideri 130 bin TL olurken, Sibel hanım başkanlığındaki dönemde ise bu rakam sadece 20 bin TL olarak gerçekleşmiş. Arada büyük uçurum var değil mi?

Sayın Şener ELCİL, Rum kesiminde kanser tedavisi gören ve Rum hükümetinin kararıyla bakımları durdurulan 2 bin kadar Kıbrıslı Türk hasta için Güney’de bir takım girişimlerde bulunup tedavilerinin devamını sağladığınızı öğrendik. Allah ne muradınız varsa versin.

Sayın Ahmet KAŞİF, Mağusa İlçesi kongresinde Divan Başkanı olarak taraflı açıklamanız gözlerden kaçmadı. Tüzüğe aykırı hareketler içinde olmanıza DP tabanından tepki mesajlarınız var.

Sayın Suat GÜNSEL, döviz tavan yaparken kurları hala sabitlememenize öğrenci ailelerinden büyük tepki var. Sırf bu nedenle yakında çok sayıda öğrenci kaybedebilirsiniz. Bu konuda daha hassas olmanız isteniyor.

Sayın Oğuz KÖSE, Başhemşirelik sınav sonuçlarına çok sayıda hemşireden şikayet mesajları alıyoruz. Özellikle Mağusa Hastanesi’nde bu konuda isyan bayrağı açılacağı iddiaları var bizden uyarması…

Sayın Gürsel SEKMEN, hem UBP’den Lefke Belediye Meclisi üyesi hem de DP-UG Gaziveren Kurultay delegesi nasıl olunur, bunun bir açıklaması olabilir mi? Hakkınızda iki partiye de suç duyurusunda bulunuldu haberiniz olsun.

Sayın Zeren MUNGAN, öğretmenlerin hazırlık ödenekleri yılan hikayesine döndü. Bir şekilde kaynak yaratıp ödemeniz isteniyor. Hatta ödemeleri faiziyle bile isteyen öğretmenler var. Çok da haksız değiller yani…

Sayın Serdar DENKTAŞ, artışı bir türlü engellenemeyen dövize müdahale konusunda yaptığınız açıklamadan sonra kamuoyunda bu yönde bir beklenti oluştu. Ya bu açıklamayı geri aldığınızı söyleyin ya da sihirli değneği çıkarıp müdahalenizi yapın. Zira söz ağızdan çıkar değil mi?

Sayın Kemal HIFZIOĞLU,
aylardır DP-UG Lefkoşa ilçe başkanı olmak için propaganda yaptınız ama son dakika ne olduysa adaylıktan vazgeçtiniz. Bunun geçerli bir açıklaması vardır değil mi?

Sayın Hüseyin Avkıran ALANLI, Haziran’da yapılacak olan yerel seçimlerde parti başkanınızın olumsuz kararına rağmen İskele belediye başkanlığı adaylığında Halil Orun’a meydan okuduğunuz gözlemleniyor. Büyük hesaplaşma için gün sayıyormuşsunuz, gazanız mübarek olsun…

Sayın Kadri FELLAHOĞLU, Lefkoşa Mehmet Şah Sokak’ta üç ay önce su borusu döşenmesi için yapılan çalışmada halen yama yapılmadı diye şikayetler alıyoruz. Bölge halkı yollarının onarılması için rica mesajı göndermişler.

Sayın Biray HAMZAOĞLULARI,
Kar-İş genel kurulunda divan başkanlığı görevini layıkıyla yapamadığınız yönünde şikayetler aldık. Şimdiye kadar yeni başkanın çoktan belirlenmesi gerektiğini iddia edenler var…

Sayın İzzet KOCASOY,
emekliliğinize şurada bir sene kadar vakit kalmışken, kendinizi niye bu kadar riske sokarsınız ki? Hadi belki pastırmalı yumurtayı bir nebze anlarız da alkol olayı affedilecek gibi değil…

Sayın Efdal KESER
, sizi sağlıklı bir şekilde torun gezdirirken görmek bizim için de büyük moral ve motivasyon oluyor. Yıllardır süren sıkıntılı dönemin geçtiğini görmek son günlerin en büyük mutluluğuydu.

Sayın Bülent FEVZİOĞLU, ‘Ben suçluyum hakim bey’ siteminiz polis tarafından dikkate alındı ve bu konudaki mağduriyetinizin yakında ortadan kaldırılacağı haberi aldık. Ne varsa sosyal medyada var değil mi? Hadi geçmiş olsun…

Sayın Soyhan BİLGEER, O Ses Türkiye yarışmasındaki başarınızdan sonra ülkenin çeşitli yerlerinden program yapmanız için teklif yağdığını öğrendik. Demek ki keşfedilmeniz için Türkiye televizyonlarına çıkmak şartmış. Yolunuz açık olsun…




Günün Fıkrası

Sucuk

Fabrikatör bir adamın işe yaramayan bir oğlu varmış. Bir gün oğlunu yanına çağırmış ve
- Oğlum; Bak ben senden hiçbir şey istemiyorum ama böyle aylak aylak gezeceğine gel şu makinelerden birinin başında bekle bir durum olunca haber ver, demiş.
Oğlu da:
- Tamam baba demiş.
Makinelerde öyle bir sistemde çalışıyorlar ki her biri tam otomatik makinenin bir tarafından canlı inek sokuyorsun diğer taraftan hazır sucuklar çıkıyor. Çocuk bu makineleri izlerken çok şaşırıyor. Aradan bir zaman geçtikten sonra babası oğlunun yanına geliyor ve
- Oğlum nasıl işini beğendin mi diye soruyor.
Çocuk:
- Baba bu makineler çok harikada ya baba biz makinenin bir tarafından inek sokuyoruz diğer taraftan sucuk çıkıyor. Öyle değil de inek yerine sucuk soksak diğer taraftan canlı inek çıksa yok mu öyle makine baba demiş.
Baba:
- Oğlum o makineden bir ananda var. Bir sucuk soktum senin gibi bir inek çıktı.