Konumuz aslında hekimler değil…

Hukukçular ama dün genel seçimlerde hukukçuların ön planda tutulması gerektiğinin altını çizince bu görüşü beğenmeyenler oldu!

Hemen hekimleri örnek gösterdiler…

Onlarda haklı!

Meclis’in her üç vekilden birisi hekim ama yıllardan beridir sağlık sisteminin daha doğrusu sistemsizliğinin durumu ortada…

Bizim hekimler ülkenin sağlık sorunlarını hiçbir zaman ciddiye almadılar, hizmetten daha ziyade siyaseti ön planda tuttular haliyle geldiğimiz nokta ortada!

Şu anda bir kıpırdanma var, fosilleşen sorunlar çözüme kavuşturulmaya çalışılıyor ama işte tam da yeni bir sistem kurulmaya başlanmışken, erken genel seçim kararı umarız yapılan çalışmaları olumsuz etkilemez…

Onun için hekimlerin durumunu burada baz almak çok da doğru değil…

Elbette ne mecliste ne kadar çok hukukçu olursa ülke güllük gülistanlık olacak demiyoruz ama artık bundan böyle olmak zorunda!

Saatler konusunda yaşanan gelişmeler de göstermiştir ki mecliste ne kadar çok hukukçu olursa ama hemen ekleyelim siyaset değil ülkeye verecek olan hukukçu bu ülke o kadar adil ve doğru yönetilecektir…

Hukukçu adaylar vekil olup meclise girip de hekimler örneği gibi sadece siyasete yönelik yol izlerse o zaman işte insanlar bu kez ‘hukukçular meclise girdi de ne oldu’ deme hakkına sahip olacaktır!

Mecliste hekim de olmalıdır hukukçu da…

Ama işini layıkıyla yapan, parti çıkarlarından daha ziyade toplum çıkarlarını düşünen!

Bu arada yeni adaylardan bahsetmişken bazı konulara da dikkat çekmekte yarar görüyoruz…

Anlaşılan o ki bu kez ciddi bir aday adaylığı enflasyonu yaşanacağa benziyor!

Bir çoğunun gönlünde yatan aslan yeni dönemde milletvekili olmak…

Bu durum bazılarınca gırgıra alınmak istese de biz bunun tam aksini düşünüyoruz!

Sonuçta kimlerin aday olacağını parti merkezleri belirleyecek ama eminiz ki aday adayı olmak isteyenlerin büyük kısmı aslında ülkedeki sessiz çoğunluğun duygularıyla doğru orantılı…

Ülke yıllardan beridir kötü yönetildiği için insanlar artık mevcut siyasetçilerden bıktı usandı ve buda yeni adayların kazanması için eterli bir sebep hale geldi!

Bu da değişimin ayak sesleri anlamına gelir bizce…

Meclis’e sok, yan gelir yatarsa bir daha sokma, yenisini dene!

Ülke yönetiminde bulunan seçilmişleri bir yana koyuyoruz ama bir çoğu maalesef değil ülke yönetmek mahalle yönetecek özelliklere bile haiz değil…

Partiler bunu kavrayıp değişime olanak vermek için gençlerin ve kirlenmemişlerin önünü açarsa hem kendi hem de toplumun yararına olacaktır!

Hoş geldin seçim…

“Seçim dendi mi ortaya çıkan üç şey:

1- Sahte sosyal medya profilleri

2- Sözüm ona siyasal iletişim uzmanları-kampanyacılar

3- Sıkıya düşüldü mü, 'acil anlarda kullanılmak üzere' sonuçlarıyla adeta halkla alay eden anketler (Tabii yersen)…”

(Aral MORAL)

“Sistemi suçlarlar ama…”

“Eskiden çok güzel bir söz vardı.
Bazı kişilerden söz ederken,
"Bakma sen bunların böyle kavga ettiğine,
Bunlar gündüz kavga eder,
Gece de birlikte hırsızlığa gider" derlerdi.

Sanki,
Bizim siyasetçileri anlatır gibi.
Onlar da sürekli birbirlerini suçlar, 
Suçlar da,

Neden,
Kimse kimseyi mahkemeye vermez,
Neden, 
Mecliste raflardaki Meclis Araştırma Raporlarını yargıya göndermez,
Neden, 
Sayıştay Raporlarını yargıya göndermez.
Neden, 
Sistemi suçlarlar da sistemi değişmezler.

Sonra da,
"Siyasilere güven kalmadı" deyince alınırlar.

(Ülker FAHRİ)

“Herkes aday…”

“Ne küçük bir memlekette yaşıyoruz.. amca oğlu aday, enişte aday , eşimin 1.yeğeni aday , kardeşin kadar yakının aday , her daim yanında olan kişi veya kişiler aday , köylün aday(Luricina)...

Hadi bakalım hepinizin yolu açık olsun…”

(Osman YÜCELEN)

Şu dağ yolunu kapatın artık!

Şu haber başlıklarına çok alıştık…

Yine dağ yolu, yine kaza!

Ama bu kez yaralı yok…

Yaralı ve ölen olmayan trafik kazalarından sonra sanki de içimize su serpiliyor!

Hükümet artık şu alternatifi de masaya koymalıdır;

Madem ki bu yolun yapımına yakında başlanıyor, şimdiden bu yolu kapatsınlar…

Ya da sadece burada iş yapan kamyonlara açık bırakılsın!

Çünkü eğer burada bir kez daha ölümlü kaza olursa bunun hesabını kimse veremeyecek…

Bu araçlarla okul taşımacılığı yapıyorlar!

En az 30 senelik bir araç…

Öyle bir çalışıyor ki sanki de birden fazla su motoru sesi gibi!

Eksozundan sadece kirli hava değil ateş de atıyor…

İçinde ısıtma soğutma sistemi yok!

Ama işte öğrenci taşıyor…

Asıl yeri ise hurdalık!

İyi de kimin umurunda?

Tebrikler Fırat Başkan...

Çok uzun yıllardır konuşuluyordu…

Ama sadece konuşmada kaldı!

Alsancak Belediye Başkanı Fırat Ataser ise sözünde durdu, bölgesine bir batık gemi kazandırdı!

Hem turizm hem de dalgıçlık sporu için önemli bir girişimdir bu…

Tebriz ederiz…