“İskele Belediyesi’ni kim yönetiyor?” başlıklı Çarşamba günü kaleme aldığımız ve meclis toplantısındaki konuşmaları içeren yazı sadece İskele’de değil birçok bölgede epey ses getirdi…
Haliyle genç başkan Hasan Sadıkoğlu’ndan bu konuda bir açıklama istedik…
Sadece biz değil bütün kamuoyu gelecek cevabi yazıyı çok merak ediyordu.
Sağolsun çok gecikmedi…
Kendisiyle telefonda da uzunca konuştuk ve haddimiz olmasa da kendisine hangi konularda hassas olması gerektiğini söyledik…
Çünkü Hasan Sadıkoğlu bizim için ‘değişim’ demekti, belki de kötü giden siyasetin önünün açılması için onun seçilmesi iyi olacaktı, olmak ta zorunda…
Aslında bir çok şeyin farkında;
Yani çarpık ilişkilerin…
Menfaat gruplarının ansızın etrafında kümelendiğini, akıl almaz isteklerin sıralandığını…
Çok mütevazi ve bizi de onore eden bir açıklama göndermiş…
İşte o yazı;
Sayın Levent Özadam,
Yazılarınızı yakından takip eden birisiyim. Geçtiğimiz gün ‘İskele Belediyesi’ni kim yönetiyor?’ başlıklı yazınızda şahsım hakkında düşüncelerimizden dolayı da size teşekkür ederim.
Bir gazetecinin görevi elbette ki sorunlara eğilmek ve doğruları ortaya çıkarmaktır. Sizi bu çalışmalarınızdan dolayı takdir ediyorum.
Önceki gün yayınlanan köşe yazınızı okudum. Üzülerek söyleyebilirim ki size aktarılanlar tam olarak gerçeği yansıtmamaktadır.     
Belediye başkanlığına seçilen kişiler ve Belediye meclis üyeleri takdir edilen, kabul gören ve halkın güvenoyunu almış kişilerdir. Burada gerek meclis üyelerim gerekse benim belediyemizin menfaatleri doğrultusu dışında farklı bir amacımız olamaz.
Belediye başkanı olmamla birlikte bölgemi nasıl daha ileriye taşıyabilirim düşüncesi ile hareket ediyorum.
Kaleme aldığınız yazıda bazı yanlış bilgilendirmeler olduğunu gördüm. Bizler tamamen şeffaf ve çağdaş belediyecilik anlayışı ile hareket ediyoruz. Bölgemizde bir ilki gerçekleştirerek meclis toplantılarımızı halkımız açtık. Bu bölgemizde bir ilktir. Bundan da gurur duyuyoruz.
Geçtiğimiz gün bölgemiz yatırımcılarından biri olan Ahmet Noyan’ın meclis toplantısına katılması maalesef ki farklı aktarılmıştır. Öncelikle Ahmet Noyan’ın da katıldığı toplantı bilgilendirme toplantısıydı.  Ahmet Noyan bölgemizde yaşadığı sıkıntıları ve bölgemiz için yapacağı yatırımları aktarmak adına bizlerle bir araya gelme talebinde bulundu ve biz de bu talebini geri çevirmedik.
Bu toplantılar her ay düzenli olarak yapılacak olan toplantılardır. Gelecek toplantıda farklı bir yatırımcımız bizlere yaşadığı sıkıntıları ve yapacağı yatırımları aktaracaktır.
Amacımız bölgemizdeki yatırımcıların sorunlarını yasal çerçeve içerisinde belediyemizin üzerine düşen görevleri çerçevesinde dinlemek ve bu sorunları minimum seviyeye indirebilmektir. Ayrıca toplantı esnasında meclis üyemiz olan bir kişi Ahmet Noyan’a ‘yıllardır bölgeye inşaat yapıyorsunuz ama bizden hiç malzeme almıyorsunuz’ diye bir soru yöneltti. Buradaki ‘biz’ kelimesini yanlış anlayan kimse olmadığı gibi farklı mana çıkarılmasına da anlam veremedik. ‘Biz’ kelimesi meclis üyemizin şahsına münhasır kullanılmamış, tam aksine ‘bölge esnafından’ bahsedilmiştir.
Gelelim şahsıma yönelttiğiniz sorulara…
‘’Bir bakan belediyeden aile fertlerinden birisi için iş istedi mi istemedi mi?
   Eğer böyle bir istemi olmuşsa Sadıkoğlu’nun cevabı ne olmuştur?’’
Belediye başkanı olduğum günden bugüne veya daha öncesinde de hiçbir bakan bana bu konuda böyle bir talepte bulunmamıştır.
İşçi alımları konusunda da çok hassas davranıyoruz. Göreve geldikten sonra şahsım olarak kimseyi mevsimlik işçi olarak işe almadım. Aksine göreve geldiğimiz zaman mevsimlik işçi alımı altında istihdam edilen işçi sayısının toplamı 145 idi. Temmuz ayı itibarı ile mevsimlik işçi sayısı 71 kişiye kadar düşürülmüştür.
Yazınız motivasyonumuzu daha da artırmıştır.   Çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Saygılarımla…”
 
İskele Belediye Başkanı
Hasan Sadıkoğlu
 
 
Siz CİP misiniz?
 
Bir iş adamı dostumuz aradı;
Ercan’dan yurt dışına uçacakken polis muhacerette sıraya girmeden bazı kişilerin işlem yaptırdığına şahit olmuş…
Kuyruktan çıkıp oraya gitmiş, muhaceretteki polis ‘siz CİP misiniz’ diye sormuş…
O nedir diye sorunca polis memuru;
“Buradan sadece Merit ve Golden Tulip müşterileri geçebilir” diye cevaplamış…
Aslında belki de güzel bir uygulama ama sadece gazino müşterilerine özel olması tartışılır…
Peki CİP nedir?
CIP (Commercial Important Person) ticari önemi olan kişilerdir. CIP salonundan iş adamları, devlet sanatçıları, sanatçılar, tur operatörlerinin yolcuları, havayolu şirketi tarafından CIP olarak onaylanan yolcular yararlanabilirler. 
Ama bizde durum farklı!
Tamamen duygusal yani…
 
 
Talat niçin kazanamaz?
 
CTP içinde Cumhurbaşkanlığa yönelik müthiş bir tartışma başladı;
“Cumhurbaşkanlığı seçimleri çok hayati bir konu Talat’ın kazanmama riski var, onun için daha popüler bir aday bulmalıyız…”
Tabi ki söylemler dost sohbetlerinde konuşuluyor!
İyi de Talat’ın kazanma şansı niye yok?
Hangi verilere göre bu söylemler yapılıyor?
Geçmişte basında da yayınlanan bazı konuşma kayıtları mı?
Ya da yayınlanması beklenen yenileri mi var da bizim haberiniz yok?
Bu konunun çok yakında yine gündeme getirileceği kaygıları mı yaşanmaya başlandı acaba?
 
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, CTP içindeki Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusu partiye epey zarar verecek gibi gözüküyor…Artık sizin de adaylığınız tartışılmaya başlandı…Hem kavganın bitmesi hem de partinizin yenilenmesi için büyük bir fırsat olabilir…
Sayın Afet ÖZCAFER, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusu artık ciddiye bindiği ve Pazartesi günü Serdar beyle yapacağınız özel görüşmeden sonra şekil alacağı söyleniyor. Madem ki kafaya koydunuz denemekten bir zarar gelmez değil mi?
Sayın Mahmut ÖZÇINAR, Yayla köyünde bolca kulaklarınızı çınlatıyorlar. Hani şu seçimlerden önce vaat ettiğiniz 12 milyon TL’ye mal olacak Yayla Sahil Projesi vardı ya…Hatırlatalım istediler!
Sayın Kadri BÜRÜNCÜK, baz istasyonlarının denetim altında tutulması memnuniyet verici bir açıklama ama her isten istediği binanın tepesine bunları kurabilir mi? Vatandaşların bir çoğu bu istasyonların kanser hastası yaptığına inanıyor, muhakkak haberiniz vardır değil mi?
Sayın Asım AKANSOY, partilileriniz tarafından ‘yaramaz çocuk’ diye isimlendirildiğinizi biliyor muydunuz? Doğru yoldasınız demek ki…Uslu uslu oturmakla parti içinde hiçbir şey düzeleceğe benzemiyor!
Sayın İsmail ARTER, çok heyecan ve stres yapan birisi olduğunuz için çok daha dikkatle olmak zorundasınız. Sağlıktan daha önemli bir şey olmadığını hatırlatmak istedik. Bu arada ilk genel seçimler de vekilliğe atlayacağınız konuşulmaya başlandı. Ne deyim şimdi size!
Sayın Akın AKTUNÇ, mesajımızı dikkate alıp çöp eve operasyon yapmışsınız. Hassasiyetinizden dolayı teşekkür ederiz. Bu arada evden kocaman bir de yılan çıkmış. Yılandan bu kadar korktuğunuzu bilmiyorduk doğrusu…
Sayın Mehmet ENVERGİL, Akdeniz sahiline yapılan beton inşaattan dolayı Çevre Bakanlığı topu sizin üzerinize attı. Hem SİT alanı hem de özel koruma bölgesi olan burada nasıl olur da bu çirkinliğe onay verirsiniz bunun bir cevabı vardır elbet değil mi?
Sayın Kutlay ERK, Rumlar partinizin Sosyalist Enternasyonal Üyesi olmadığını açıkladı ama halen sizden bir açıklama gelmedi…Oysa bu üyeliği açıklarken epe göğsünüz kabarmıştı değil mi?
Sayın Sıdıka ELBASAN, TC yurttaşlarına Türkiye’de emeklilik kazandırma hizmetleri nasıl gidiyor? Bu konuda bazı telefonlar aldık en kısa zamanda görüşmekte yarar görüyoruz. Hem Ahmet abiyi de anmış oluruz…
Sayın Kudret ÖZERSAY, bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri toplantılarına katılmadığınızdan şikayetçi oldular. Eğer aday olacaksınız bu etkinleri boşlamayın deriz…Bu ülkede siyaset maalesef böyle yapılıyor…
Sayın Zorlu TÖRE, son yılların en muhteşem ve kalabalık düğünüyle oğlunuzu evlendirdiğinizi hatta trafiğin bile uzun süre tıkandığı konuşuluyor. Genç çiftlere ömür boyu mutluluklar dileriz. Artık dede olma zamanı geldi değil mi?
Sayın Önder SENNAROĞLU, bu yaşa gelmenize rağmen halen tavla oynamayı bilmediğinizi duyduk, hayret de ettik doğrusu…Bu da demektir ki siz okey oynamayı da bilmiyorsunuzdur değil mi?
Sayın Oğuz KÖSE, yaz tatili için bu sıcakta Kapadokya biraz zor olmayacak mı? Yoksa orada bir peri bacası kiralayıp yerleşmeyi mi düşünüyorsunuz? Ha keşke sizin şu meşhur karavanı da götürseydiniz…
Sayın Hasan GÜNGÖR, aylardır özlemle beklenen yaz tatili sonunda başlamış. Tatil sonrası sizi yoğun günler bekleyecek onun için tatil sırasında telefonları kapamayı unutmayın. Müsteşarlık mevkisi sizinle tatile gelmesin…
 
GÜNÜN FOTOĞRAFI:




 
Günün Fıkrası
 
Zam
 
Kalabalık bir İETT otobüsünde genç güzel Ermeni kadının biri arkasındaki adama:
“Noolorus vre, habire arkamdan yüklenoooorsun” der.
Genç adam gayet sakin...
“Otobüs fren yapınca, yani şey,
Pardon...” der.
Az sonra kadın yine uyarmak zorunda kalır:
“Vree yüklenip duroorsun...
Genç adam yine sakin,
“Madam, fren fren... Fren yapınca” derken kadın sözünü keser:
“İyi de o pantolonundaki sertlik noolooor?”...
Bizimki yine yüzsüz yüzsüz, “Madama, maaşımı yeni aldım, onlar para tomarı” diye yanıt verir.
Madam sonunda patlar:
“Vre bu nasıl maaştır? Taksim’den beri her frende zam gelooorrr.