Milletvekilleri maaş artışı almış diye okuduk geçenlerde gazetelerde. 500 TL’ye yakın.
 
Sağın genel ideolojik tavrı, toplumsal eşitsizlikleri kabul eder bir noktadan başlamaktır. Eşitsizliklerin toplumdaki rekabeti, çalışkanlığı arttıracağına inanan bir temel çıktıdan hareket eder. Sistem eşitsizliklerine pek aldırmaz, kişinin çabasına odaklanır. İsteyen herkesin iyi bir hayat standardı tutturabileceğini varsayar. Zengini desteklemek, zengini vergilendirmeden korumak gibi yaklaşımlar sağın özünde varolan yaklaşımlardır.
 
Sol, tabi evrensel olanı, insanların kavramsal olarak yalnızca fırsatlarda eşit olmasını yeterli görmez ve uygulamada da eşitliği talep eder. Örneğin, ailenin gelir düzeyi ne olursa olsun her ekonomik sınıftan çocuğun aynı eğitimi aynı dersliklerde ve okullarda almasından yanadır. Kazancınız ne olursa olsun doktor ihtiyaçlarınızın gerektiği şekilde karşılanmasını savunur. Dinlence temel bir inan ihtiyacı olduğu için bunun hak olarak tanınması ve herkesin iş ve aile sorumlulukları dışında kendine ait dinlenme ve keyif için yapacağı şeyleri hayata geçirebilmesi için gereken zaman ve paraya sahip olması gerektiğin savunur. İş grupları arasındaki sosyal güvence ve satın alma gücünün büyük uçurumlar içermemesi için hareket eder ve bunu sağlar.
 
Son günlerde fütursuzca ortalığa serilen “sosyal adalete duyarlı” politika yapılsa ortaya çıkacak tablo üç aşağı beş yukarı bu şekilde olur.
 
Yani milletvekili maaşları 8 bin lirayı aşkınken asgari ücret 1500 liralarda sürünmez. Yani milletvekili maaşları bir ülkedeki asgari ücretin 6 katı fazla olmaz.
 
Mecliste bu “sosyal adalet” meselesine duyarlı olduğunu haykırarak politika yapan vekiller var “sol” cenahta.
 
Milletvekili maaşlarına öngörülen artışa içlerinden hangisi hayır dedi? Hangisi bunu engelleyemedikten sonra bu sosyal adaleti talan eden farktan rahatsızlık belirterek maaşının sosyal adaleti bozan fazla kısmını her ay toplumsal bir amaç için kullanılmak üzere hibe ediyor?
 
Mesela asgari ücretin 6 katı olan maaşının bir kısmını 3-5 vekil bir araya gelip sığınma evi kapanmasın diye hibe etti mi?
 
Ya da oğlan çocuklarını içine almaya yetersiz olan çocuk yurdunun beş seneyi aşkınbir süredir yapılması planlanan üst katının tadilatları için maaşının sosyal adaleti bozan kısmını veren oldu mu? Hani sembolik adımlar atarak mücadeleyi güçlendirmek adına, bu tip yaklaşımlar sergileyenler var mı?
 
Sosyal adaleti bozan bu 6 kat fazla maaş alınmasıyla mücadele için bu sembolik tavırları göstererek artışları durdurmaya yönelik mücadele eden vekil var mı?
 
Bunu yaparak toplumsal destek sağlayan, milletvekili maaşlarını aşağıya çekmeyi amaç edinmiş vekil var mı?Vekil maaşlarını limitli tutmak bir çok insanı bu “profesyonel” meslekten uzak tutacaktır. Sadece toplumsal hizmet vermek için vekil olmayı isteyecek insanları politikada tutmayı sağlayacak böylesine derin bir mücadeleye giren vekil var mı?
 
Yoksa vekil olmak cilalı “sosyal adalet, eşitlik, özgürlük, barış” lafları altında en “kar getirici” iş mi?
 
Sosyal adalet, bir vekil asgari ücretliden altı kat fazla maaş alırken sağlanabilir mi? Sosyal adaletin ve eşitliğin olmadığı yerde özgürlükten ve barışmış toplumlardan söz edilebilir mi?
 
Yoksa barış da bu “en karlı” meslek grubuna atlayabilmenin cilalı bir sözcüğü mü?
 
Sosyal adalet aşkıyla yanıp tutuşan, “aynası iştir kişinin lafa bakılmaz” gerçeğini ispatlamak için, icraatında gelir uçurumlarını kaldırmak için maaşını paylaşan, Cumhuriyet Meclisimizin bu değerli vekili kimdir?
 
Var mıdır?